Peygamber Efendimizin (a.s.m.) Doğduğu Gece Kâinatta Meydana Gelen Bazı Harikalıklar 1

• 20 Eylül 2023 Çarşamba 15:50:34

1- Doğduğu Gece Bir Yıldız Doğmuştur

Peygamberimiz Aleyhisselâtü Vesselâmın doğduğu yıllarda Tevrat ve İncil bozulmuş olmasına rağmen yine de son gelecek peygamberden haberler vardı. Yahudi ve Hıristiyan âlimleri o günlerde gelecek olan peygamberi bekliyorlardı.

Hz. Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâmın dünyaya teşrif ettikleri gece parlak bir yıldız doğmuştu. Yahudilerin ileri gelenleri bu işareti görünce birbirlerini müjdelediler. Çünkü Ahmed isminde olan son peygamber bu gece doğmuştu.

Sabahı zor beklediler. Sabah derhal Yahudi kabileleri arasında, araştırma yaptılar. Dün gece bir çocuğun doğmuş olması gerekiyordu. Sırtında kırmızımtırak bir peygamberlik işareti bulunan bu çocuğu aradılar. Fakat boşuna arıyorlardı. Çünkü Yahudilerden o gece doğan bir çocuk yoktu.

Abdulmuttalib’in bir torunu doğduğunu öğrenince derhal onu görmeye gittiler. Son gelecek peygamberin bütün işaretlerini onda görünce Yahudi âlimi baygınlık geçirmişti. Çünkü peygamberlik İsrail oğullarından çıkmış, Arap’lara geçmişti. Artık Yahudi din adamlarının itibarları kalmayacaktı.

2-İran Kralının Sarayının Yıkılan Burçları

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm doğduğu gece Medayin şehrinde yaşayan Kisra’nın uykusu korkunç gürültülerle bölünmüştü. Sarayındaki çok sağlam yapılmış olan yirmi iki burçtan on dört tanesi yıkılmıştı.

Bu hadise son peygamberin getirdiği dinle İran saltanatına son vereceğine işaret etmekteydi. Ayrıca bu bölgenin insanları da İslamiyet’le şereflenecekti. Ve bu on dört burcun yıkılması, on dört İran hükümdarının değişmesiyle olacaktı. Aynen öyle de olmuş ve on dördüncü Kisra’dan sonra bir daha Kisra gelmemiş ve İslamiyet güneşi orada açmıştır.

Uzun Zamandır Yanan Ateşin Sönmesi

İran hükümdarı olan Kisraların halkı ateşe tapıyordu. İstihrabat şehrinde bin yıldır yanan bir ateş vardı. Gece bu ateş aniden söndü. Halk çok şaşırmıştı. Ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
Demek ki son peygamber, ateşe tapmaya karşı idi ve buna son verecekti ve vermiştir.

Ahmet TULGANER