Olmaz mı?
Yazı da kaybetti kendini. Gömüldü eski zihinlere anlam. Bugün artık 10. Kattan kendini atan kuşakların, avmlerin 3. Katından el ele beton zemine uçanların günü. Güle güle umursamadan ölüme gidiyoruz. Ve daha çok gideceğiz. Birer birer gideceğiz binlerle kanatlanacağız.
Bunakların dinlerinden, ideolojilerinden, ortaçağ ve barbarlık kokan temennilerinden bunaldı gençlik. Bir tekme de siz vuracaksınız gençler sizlere dünyayı dar eden ihtiyarlara. Ve sizler asla ihtiyarlığı beklemeyeceksiniz bu saçma dünyada.
Hop kardeşim, ağır gel dedi ihtiyar. Sakalına tükürdüğümün bunağı ne diyon lan sen diye karşılık verdi bir genç, evladım biraz sabır, senin de sabrının da yedi ceddini fuck you dedi gençlerden biri. Evladım Allah var, ahiret var, Senin de Allah’ının da, kitabının da diye yüzüne tükürdü ihtiyarın bir genç.. Diğer genç bir tekme savurdu ihtiyarın bacaklarına, sırt üstü yere düştü ihtiyar, gençlerden biri fermuarını çözdü ve ihtiyarın yüzüne işedi.
Diğer bir kıtadan gelen haberler de benzerdir. Bir grup genç Buda tapınağını basmış ve oradaki ihtiyarları öldürmüşlerdi. Başka bir kıtada kiliseye sığınan ihtiyarlar ateşe verilmişti.
Bu tür olayları da kendileri videoya çekip sosyal medya yoluyla duyuruyorlardı gençlik hareketleri.
Halk idam istedi gençlere, devleti göreve çağırdılar, g20 toplandı, nefret suçları için toplandı 20 tane bunamış lider. Gençlere idam kararı çıktı. Gençler olayın ardından dünya polis örgütü tarafından yaka paça atıldılar nezarete, hakim müebbet verdi. Gençlerden biri kendini götüren polisin silahını kaptı ve kendi kafasına sıktı, diğer genç diğer polisin silahını almak isterken etkisiz hale getirildi ve o da konduğu hücrede kendi ölümünü arayan bir kurt gibi duvarlara vura vura öldürdü kendini. Geriye kalan iki genç de intihar etmesin diye beyaz çarşafa bağlanarak deliler hastanesine kapatıldılar.
Geliyordu gelmekte olan, dünyanın dört bir yanında gençler ve ihtiyarlar arasında sonu gelmeyen çatışmalar, kavgalar yaşanıyordu. Dünya ikiye bölünmüştü 40 yaş ve altındakiler ile 40 yaş ve üstündekiler diye. Yeni gençlik hareketleri dünya yaşam yıllarını 71 olarak belirlemişlerdi. 71 yaşın üstündeki herkesin ya öldürülmesi ya uyutulmasını istiyorlardı. Ve kendileri de 71 yaşına geldikleri zaman yaşamdan feraget etme ahitnamesi imzalayarak bunu istiyorlardı.
Anayasanın ilk maddesine 71 yaşına giren herkes devlet tarafından uyutulacaktır, maddesinin eklenmesini talep ediyorlardı.
2063 yılında başladığını yazıyordu yapay zekalar ilk genç ve ihtiyar çatışmasını. Dünyanın yedi kıtasından 17 ve30 yaşları arasındaki otuz genç kendi ailelerindeki 71 yaş üstündeki aile bireylerini öldürerek videoya çekmiş ve bir bildiri yayınlamışlardı. İlk bildirinin üzerinden geçen 12 yıl içinde gençler artık daha donanımlı olarak ihtiyarlara saldırmaya başlamışlardı. Öncelikle huzur evlerinde 71 yaş üzerindeki insanlar öldürüldü.
Yapılan araştırmalarda, yaşam ölümsüz değil, dünya bunamasın hareketine dahil olan 112 gençte bir virüs tespit edildi. Lakin bu virüsün neden ve nasıl oluştuğunu tüm teknolojik gelişmelere rağmen kimse bulamamıştı. Zihne musallat olan bu virüsün, bir cin veya Tanrı laneti olabileceği üzerinde duruldu bir dönem, sonra bu fikir yavaş yavaş bırakıldı, ordinaryüs profesör can xian josep duyurucuoğulları ise bu virüsün hakikat virüsü olduğunu ve bir meteordan, dünya dışından geldiği savunuyordu. Uzaylı teorisyenleri de bu fikre katıldı ancak bu fikir de 10 yıl meşgul etti dünyayı. Bunlar gibi bir çok fikir olayın özüne inmeye çalışsa da dünyadaki saldırı ve kargaşa ve vahşet haberleri hiç eksilmedi.
2031 yılında ilk insansı robotların huzurevlerinde yardımcı olarak piyasa çıkmasının vergisinin gençlerin üzerine yıkılmasıdır diyordu ordinaryüs teolog sosyolog matematikçi antik dil bilimci yursalem tankut el beşir git harrinson da. Olayın tüm nedenleri ekonomik eşitsizliğe bağlıyordu. Dünya milletlerinin 3.dünya savaşının kıyısından döndüğü 2029 yılında ise metropollerde yaşayan 62 milyon insan tahrip gücü çok yüksek olan hidrojen bombalarına hedef olunca dünyada silahsızlanma antlaşması yapıldı ve tüm askeri birlikler dağıtılmıştı.
*
Efendim nasıl buldunuz romanımın girişini.. Sürükleyici ama bu çağda gitmez böyle bir kurgu roman. Gençlerle ihtiyarları kapıştıracağına daha felsefi daha mekanik bir konu bulsan. Mesela insan ömrünün 150 yıla uzadığı gibi. İhtiyarlığın; doğumun 42. Gününde yapılan bir aşı ile iki kat yavaşlatıldığı veya durdurulduğunu işleyerek daha başka bir kurgu üzerinde çalışsanız olmaz mı.