- 263 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Uygunsuz Adım
“Uygunsuz Adım” İlk Şiir Kitabı Hakkında Değinmeler:
“Uygunsuz Adım” Şair Murat Serdar Çakıroğlu’nun 2022 yılında, Mavi Gök Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu ilk şiir kitabı. Yirmi altı şiirin yer aldığı kitap elli iki sayfa hacmindedir. Şiirler üç bölüm şeklinde tasniflenmiş. “Kul Elinden Beslenen Güvercin Taklacıdır”, “Uygunsuz Adım” ve “Sukutuhayal” şeklindedir. Ayrıca şair kitabını, oğlu Furkan Yağız’a atfetmiştir. Şiirlerinde aşk, hayat, dünya, adalet, şairin itirazları, karşı duruşları, bakış açısı başta olmak üzere birçok konuya temas ettiğini görmekteyiz. Hatta ekonomi konusu bile (günümüzde daha çok revaçta) şiir içeriğinden nasiplenmiş gözüküyor.
Yoğun bir imge örgüsü şiirlerde kendisini hissettirmektedir. Başka bir ifadeyle yoğun imgeler anlatım içeriğini setrediyor. Bir taraftan şiirler, lirizm ve biraz da şövalye tarzı bir ruh halini taşımıyor değil. Yine başka bir ifadeyle daha çok lirik karakterde bir anlatım tarzı hâkim desek yeridir. “Deli Lirik” isimli ilk şiirini buna kuvvetli bir örnek olarak verebiliriz. Şiirler; biçem ve izlek olarak daha çok hece ve aruz şiirinin izlerini taşımaktadır. Başka bir ifadeyle şairin serbest tarzda yazdığı şiirleri dahi hece şiirinin ahenk unsurlarından faydalandığını söyleyebiliriz.
Ayrıca şiirler de, “bil/e/diklerini”, “bil/erek”, “d/okunan”, “g/özünü”, mânâ sızım” gibi kelimeler bölünerek farklı anlamlara ulaşılmaya çalışıldığını da görmekteyiz. “Söz uçar sızı kalır” (sayfa 50) gibi bazı bilindik cümle kalıplarında da değişime gidildiğini görmekteyiz. Şiirlerde, “Hızır, İbn-i Hazm, Yusuf ve Samara” gibi bilindik bazı isimlerinin geçtiğini görmekteyiz. Ancak, kadı kızının kusuru kabilinden ifade edecek olursak; “Money, fast ve ouch gibi kimi bazı İngilizce kelimeler, her ne kadar bir dikkat çekse de şiirlerin okuma seriliğini bozduğunu ve şiirin ritmini düşürdüğünü söyleyebiliriz.
Şiirlerde hitap cümleleriyle beraber tekrar dizeleri dikkat çekmektedir. “Et-tekrârü ahsen velev kâne yüz seksen” anlayışında bir tekrar anlayışıdır bu. Mısralarda yazılanlar bütünüyle malumu ilamdan ibaret olsa dahi tekrarda fayda olacaktır muhakkak. Tekrar ve hitap cümleleri olarak “Ekonominin nabzını tutuyoruz sayın seyirciler”, “Kardeşim Eymen”, “Hânım Hey”, “Adımlarını sayma çocuk”, “gözlerin sevgili…” gibi bir kısmını burada örneklendirebilirim.
Bununla beraber az kullanımda, köklerimizde, geleneğimizde olan kimi bazı kelimeler ile günümüzün diline girmiş başka bazı kelimelerin yan yana mecz edildiğini görmekteyiz. Bu kelimelere bakacak olursak: “Munfasıl, biteviye, sehl-i mümteni, seyru süluk, berhavâ, müsvedde, zübde-i âlem, tamu, tavâşi, bâtınî, iztihza, çapari, cımıcık” Bu kelimelerin karşısında, “temassız ödeme, piyasa, parite, likidite, motto, yüz kırk karakter, persona, sürreal, bet, üçüncü sayfa haberleri, entrika, melodram, plaza insanı, testosteron, NLP, meditasyon, yom, kripto, ATM, abus çehre, steril, teraryum, dezenfekte” ile bazı İngilizce kelimelerini burada verebiliriz. Bu iki farklı isimlendirmeyi, öncesi ve sonrası birlikteliği gibi de düşünebiliriz.
Şairin poetikasını, şiir sesini, imge örgüsünü anlayabilmemiz için birkaç şiir bölümünü dikkatlerinize sunmak istiyorum. “…Tüm şikâyetim, rivayetim gözlerin üzerine sebepsiz değil/ Gözlerin bana müntehir şairlerin verasetidir/ Ve bilmelisin sevgili bir şiirin eşiği delirmenin eşiğidir” (sayfa 30), “…Her gurbette yurdumdur, bir bozkır yalnızlığı…” (sayfa 44), “…Bordo bordoya bir cenkte istihza kargıları saplanır göğsüme/ Ordularım pusatsız kalır, içinde aşk geçen her şiir katliam olur” (sayfa 51) Gibi.
İyi bir şiir okuru şiiri daha çok anlam üzerinden değerlendirir ve bu çerçeveden şiirleri okur. Şiirin yapısı, formu şiiri destekleyici daha çok yan unsurlar olarak görülür. Bu unsurları da dikkate almak gerekir elbette ama bu notu buraya düşmek istedim. Başka bir cihetten her insanın, özellikle şair ve yazarların murakabe hali hep aktif tutulabilmelidir ki insanlığın tekâmülü aynı hızda aynı istikamette yol alabilsin. Küresel bir kuşatma ile çevrelenmiş günümüz insanının yanında bir destekleyici unsur olabilsin. Mamafih her şair gibi şair de hüzün ağrısı çekmektedir. Melali anlama ve aşinalık kendisini hissettirmektedir. Bu ağrıyı, şair kendi tarzında dillendirmektedir tabi ki de. Bu tarz daha çok hak ve adalet istikametincedir. Doğruyu tasvir sadedindedir. Çok pencereli bir perspektiften şaire özgü fikir ve bakış açısının serimlenmesidir. Yer yer de olsa şairin çocukluğunun safiyet duyguları da kendisini hissettirmektedir. Şiirlerdeki imge ve retorik bağlamında da yetkin olduğunu söyleyebiliriz. Kurgusu, biçemi ve matematiği olan güzel şiirler okudum. Şiir ikliminde güzel bir serazat okudum. Okunmasını tavsiye ederim. İyi okumalar.
İlkay Coşkun
18.09.2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.