- 473 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
YANLIŞLARDAN DOĞRULARA GÖTÜRMELİ OKUMAK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Okumayı sevmeyiz ama konuşmayı çok severiz, hatta bayılırız. Konuşacak kafa dengi biri olmasa da olur, nasıl olsa bir yerlerde ortak şeyler buluruz. Okumak gözleri bozar ama! Konuşmak çenemizi hiç yormaz. Saatlerce konuşuruz, peki ne konuşuruz, neleri hal ederiz?. Konuşmalarımızın çoğunluğu para, telefonlar, arabalar, kadınlar, diziler küfürlerde konuşmaların noktaları ve virgülleri. Yalanlar da olmasa olmazı. Çok konuşmak için cahillere bol yalan gerek. Baktık ki bu düşünceler bize bir şiir daha getirmiş. Yazalım rahatlayalım. Belki birileri anlar belimi olur.
Bizi Yanlışlardan Doğrulara Götürmeli Okumak.
Yüce Yaratanımızın ilk emiri, Nebisine, biz kullarına okumak,
Ben demekten utandırır bizleri, biz demeyi öğretir okumak,
Bizi bizden, nefsimizden korur okumak,
Bizi yanlışlardan doğrulara götürmeli, okumak.
Bizi şeytanlardan uzaklaştırır okumak,
insana insanlığını, vicdanını hatırlatır okumak,
Dinimize, milletimize, İnsanlığa hizmettir okumak,
Bizi yanlışlardan doğrulara götürmeli, okumak.
Geçmişimizi-geleceğimizi, ölümü hatırlatır okumak,
İnsana insan gibi yaşamayı, yaşatmayı anlatır okumak,
İyiliğin güzelliğini, kutsallığını öğretir, Öğrettirir okumak,
Bizi yanlışlardan doğrulara götürmeli, okumak.
Kötülüklerin çirkinliğini, acizliğini anlatır, anlattırır okumak,
Bize acizliğimizi, cahilliğimizi anlatır, anlattırır okumak,
Zalimliği, kötülüğü, günahları, Sildirir, okumak,
Bizi yanlışlardan doğrulara götürmeli, okumak.
Âlim olmak değildir ki okumak,
Zalim, olmamak içindir okumak,
Merhameti, Adaleti beslemektir okumak.
Bizi yanlışlardan doğrulara götürmeli okumak,
Buradaki okumaktan kastımız, öncelikle Dinimizi en iyi şekilde okuyup, öğrenmemizdir. Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimi ve Peygamber Efendimiz(s.a.v.)in sünnetlerini iyice okuyup öğrenmek, yaşamak, başkalarına da öğretmektir. Dinimizi öğrenmek işimize gelmiyor veya tembellik ediyoruz. Cahil kalıyoruz.. Sonra önüne gelen İblisin ve ona tapanların imamlarına oyuncak maskara oluyoruz. Sahte hocalar türüyor, dinimizi bizden iyi biliyor.. Yanlışları da araya yerleştiriyor. Nasıl olsa bilen yok. Koskoca hoca bilmez mi. Bilir tabi olacağı kazları.. Kötüler dinimizi. Sen uyumaya devam tembelliğe devam, sahte hocanın eteklerini elini, hatta kızlarının ellerini öptün mü cennetleri kazanın sanırsın.. Ahmaklar olmasa, Gözü açıklar kör olur aç kalırlar.. sonrada diğer ilim kitaplarını okumak gelir. Dinsiz ilim, vicdansız insan gibidir. Her an bizi yanlış yollara götürebilir. Düşüncesindeyiz. Çünkü bizi kötülüklere çekmeye çalışan, bizi takibi hiç bırakmayan bir düşmanımız iblis ve yardımcıları şeytanlar, cinler var. Yüce Yaradana sığınmayanların bunlarla tek başına mücadelede, asla kazanma ihtimali yok. Hayat kısa yanlışlarla vaktimizi boşa geçirmeyelim derken. Cahiller çok bilirler ki çok yanılırlar, Alimler bilmezler ki yanılsınlar.
YORUMLAR
Merhaba Kıymetli Hocam
Allah'ın varlığı, birliği, yaratıcılığı, Kur'an-ı Kerim'in ilahi buyruk olduğu, Hz. Peygamberin elçiliğine, rehberliğine inanmak şahsen benim hayatımın özü, iskeleti, öz suyu, ne dersek diyelim
Ne ki, tarihsel gelişim çizgisini de kavramak gerek, olduğu gibi kabul etmek değil ama kavramak, anlamına varmak gerekmekte
Bin yıl önce Müslümanlar dünyada en ileri noktada idi, ilim, düşünce, sanat hayatı canlı, dinamik idi
Abbasi, Endülüs, Selçuklu, Osmanlı'nın böyle evreleri muhakkak
Sonra ise o dinamizmi kaybeden, statik, durağan bir perspektif, yaşam ritmi hakim olur
Son birkaç asrın İslam dünyası bir taassup alemi, bugünde vaziyet bu
Buna karşın batı bilimsel, teknolojik çizgide ilerledi, bu ilerlemeyi tesis edecek rasyonel kafa yapısını benimsedi çünkü
Elbette batının emperyalist ve ırkçı tahakkümüne lanet olsun, fakat kendisi için neler yaptığı, nasıl yaptığı da önem arz eder
Erken İslam dünyasının kültürel, bilimsel mirasını özümseyen batı bu veri tabanını geliştirdi de
Merhum Mehmet Akif'in "dinleri var işimize benzer, işleri var dinimize benzer" dediği noktaya geldi batı zamanla
Kuşkusuz Kur'an perspektifi dünya hayatının idaresinde üç ilkeyi koymakta
"Yeryüzünde egemenlik Allah'ındır, Yeryüzünde mülk Allah'ındır, Yeryüzünde hüküm Allah'ındır"
Bu anlamda hiç şüphe yok ki, yüce yaradan evrenin uzak bir noktasında suya sabuna ya da etliye sütlüye karışmıyor, karışmamalı denemez
Ne ki, dünya eski toplumdan bugünlere dünya ölçeğinde nasıl geldi?
Laiklik bana göre bilimin özgür ve bağımsız olması, mahalle baskısına bağlı bir dinsel toplumsallığın, siyasallığın olmaması, hukukun ve yönetimin akla ve bilime dayanması ve fakat asla dinle bağ kurmaması olmamalı
Mesela bir uygulama akla ve bilime uygun olduğu gibi dine de uygunsa aman dine uygun olursa laikliğe aykırı olur biz bundan vazgeçelim mi denmeli? Dinin ak dediğine kara, kara dediğine ak mı demeliyiz? Akli ve ilmi temeli olsa dahi, sırf ateist ve materyalist rasyonalizme uymuyorsa ya da uysa dahi terk mi etmeliyiz o akılcılığı?
Ülkemizde maalesef Jakoben Laisizm buna sebep oldu
Dinle aklın ve ilmin buluştuğu yerde dine burun kıvırdık, akılcılık adına akla dahi direndik
Kaba akılcılık, bilimcilik böyledir maalesef
Pozitivizmi bilim, rasyonalizmi akıl ölçütü alan anlayış kör parmağım gözüme gitti
Çünkü bu Jakobenizmin etkinleştiği dönemde, yirminci asrın ilk yarısında dünyada da bu anlayış hakimdir, Faşizm ve Komünizm arasında gelgitli bir zaman dilimidir o vakit, ateist, materyalist, sürrealist, irrasyonalist cereyanların fink attığı bir devre
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Güne gelen yazınızı tebrik ederim
Selam ve saygılarımla.
İmam Gazali, zamanın felsefecilere karşı çıksa da İslam felsefecilerine dahil önemli bir ilim adamımızdır.
Laikliği günümüz anlamında karşı çıktığını onun hakkında kitapları okurken karşılaşmadım. Ama zamanın felsefecilerine karşı çıkmıştır. Nedeni de Antik Yunan felsefesiyle İslam dinin farklı kültürlere sahip olduğundan dinini ve kültürünü koruma içgüdüsündendir.
İbni Sina ve Farabi gibi felsefeciler İslam dinin Antik Yunan felsefeyle sentezlerken aynı zamanda küresel anlamda İslam Dinin adına kapsamaya çalışırlar. Gaza ile İslam dini özüne kapanma eğilimine girerek Orta Doğu milletlerine has bir din sınırlanmıştır. Zamanla İspanyada ki Endülüs'te de Balkanlarda ki Osmanlı ilerlemesi durmuştur.
Eğer Gazali değil de Farabi daha çok benimsenseydi Rönesans Avrupa da değil Ortadoğu ve Anadolu da gerçekleşebilirdi. Yada en azından Ortadoğu ve Anadolu'da etkisi bu kadar zayıf olmazdı. Tabi ki tam bilemeyiz. Ama insanlığa tek din bakışı yetmemiştir.
Dinler bilimine vararak bilimle bir çok bakış açısı gelişmiştir. Tarih de bunlardan birisidir. Din tarihini yatsıya bilir mi? Yadsıyamaz. Ve diğer tüm disiplinleri de yadsıyamaz. Ve işte bu bağlamda laiklik de bir disiplin olarak tarihsel süreçte gelişmiş ve inançlar ve dinler ve hatta her türlü kültürler arası bir uyum geliştirmiştir.
Abdulhamit GEZER
Kendilerini üstün ırk sayarlar,
Diğer insanları insan saymazlar,
Hayvandan aşağı mahluk sayarlar,
İblise tapanların, elleri her yerde.
Savaşları, çok severler,
Mazlumlara zulmü severler,
Organ ticareti yaparlar,
Münafıkların elleri her yerde.
Barışlarda sinsice savaşırlar,
Savaşlarda piyon kullanırlar,
Tüm Dünyayla Alaydadırlar,
Siyonistlerin, elleri her yerde.
İblise tapar ilah sayarlar,
Süslü lafları çok bilirler,
Çok romantik bey efendiler,
Münafıkların elleri her yerde.
Yalanlara, hilelere bayılırlar,
Her delikten çıkar, her kılığa girerler,
Yalakalık, hainlik meziyetleri,
İblise tapanların, elleri her yerde.
Yüzlerinde yoktur perde,
Sen ne kadar terlersen terle,
Emeğinin çoğunu onlar indirir cebe,
Siyonistlerin, elleri her yerde.
Sevdikleri dünya malları çoktur,
Sevenleri, menfaatçi hainleri çoktur,
İnsanlıktan nasipleri hiç yoktur,
İblise tapanların, elleri her yerde.
Tüm islam düşmanlarına lanet olsun.. Binlerce din varmış o zaman neden İslama ve Müslümanlara her yerde saldırırlar..... Doğruları sevmeyenler yalanlarına kılıf ararlar her türlü hainlikler yaparlar Göbelsin, Sabatay sevinin çocukları bin bir suret iblise tapan hahamlardır.. onlar insanlık düşnıdırlar fikirleri yalan dolan, hırsızlık..... ........ Her kes kendi kuyusunu kazar... Sagısızlık, yalan hile pis, edepsiz işleri..... Rezil olsunlar iki alem.......ŞUUR NEREDE?
İlk diyanet işleri başkanı hamam olursa,
Milli eğitim bakanı siyonist ermeni olursa,
Dinini, devletini satanlar vekil olursa,
Bu memleket zor düzelir, Şuur nerede?
Münafıklar hala Müslüman sanılıyorsa,
Soyunu inkâr edenler itibar görüyorsa,
İçki, kumar, sapıklıklar teşvik ediliyorsa,
Bu memleket zor düzelir, şuur nerede?
Ormanları yakanlar, hainler asılmıyorsa,
Dürüst insanlar itibar görmüyorsa,
Zalimlere adalet, geç işliyorsa,
Bu memleket zor düzelir, şuur nerede?
Vatandaş sadece boğazının derdinde,
Hainlerle, gavurlar memleketi bölmenin peşinde,
Edep, huzur, saygı can çekişiyor, adalet nerede?
Bu memleket zor düzelir, şuur nerede?
Okumuş cahiller memleketin kuyusunu kazıyor,
Algılarla insanlar iblisin tuzaklarına düşürülüyor,
Din, vatan, millet diyenlerin sesi gür çıkmıyor,
Hainler aç köpekler gibi hiç susmadan havlıyor,
Bu memleket zor düzelir, şuur nerede?
Güne değer katan çalışmanızı kutlarım, efendim.
Düşünmeye sevk eden güzel açılımlar sunmuşsunuz.
İçten selam saygılarımla dost yazarım
Abdulhamit GEZER
Hocam biz işin kolayını bulmuşuz nedir o kolay diye sorarsan , senin dininden olmayana kafir de , kötüle, seni ve inancını iyi sansınlar yani demem o ki okumak yetmiyor okuduğunu anlayabilen bir toplum olmalı toplum islam toplumlarının en büyük sıkıntısı bu gerçeğin kendisidir . Halbuki bilimsel olarak olmayan fiziksel olarak kanıtlamayan bir ilahi dinin övünülmesi asla doğru değildir zira o ilah yani diğer dinlerin göndericisi de aynı Allah dır Kuranı kerim bu ayet olarak açık beyan vardır . Şimdi laiklik dinsizliktir diyene karşı tarafta laiklik dinsizliktir diyen kafir dese ne olacak yani bu kadar mantıksız akıl dışı bir deyim zır cehaletin da kendisidir . yaşasın insan yaşasın insanlık hangi dinden olursa olsun
Abdulhamit GEZER
AVRUPA DENİLİNCE
Parmakları kesilen Hindistanlılar,
Çocuklarının elleri kesilen Kongolular,
Tecavüze uğrayan, Müslüman kadınlar,
Avrupa denilince, aklımıza sinsi zalimler gelsin.
Masumların, Mazlumların organlarını çalıp, satan,
Hastaları iyileştirmeyin, daimi müşteri diyen,
Ülkelerin zenginliklerini çalan, aç, susuz bırakan,
Avrupa denilince, aklınıza yalan, hile, döneklik gelsin.
Az çalışıyor diye boyunları kırılarak öldürülen köleler,
Zevk için, insan, hayvan avlayan zenginler,
Barışlarda akla gelmedik hilelerle insanları zehirleyen,
Avrupa denilince, aklınıza vicdanı ölmüşler gelsin.
Münafıklara Müslüman deyip Müslümanlara iftira atan,
Kendilerini insan, diğer insanları hayvanlardan aşağı sayan,
Hayvanları evlendirip, evli insanlara hakareti medeniyet sanan,
Avrupa denilince, Aklınıza Edebi, saygı, sevgiyi unutanlar gelsin.