- 298 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
HOYRATÇA KULLANILAN ZAMAN VE YAŞAMLARIMIZ
HOYRATÇA KULLANILAN ZAMAN VE YAŞAMLARIMIZ
İnsanların, karşımıza erken ya da geç çıkmasının hiçbir önemi yoktur.
Her halukârda, ya ölüme beş kala girmiştir, ya da aşka çeyrek kala çıkmıştır!
Tam da bu durumun adına; ıskaladık deriz, veya kibirimize yenik düşer zamanı hoyratça tüketiriz!
Terkettiğimiz kişiyi bir gün geri dönüp de deliler gibi aramak istesek, asla bulamayacağımızı bile bile yine vakitsiz geçen zamanı suçlarız.
Oysa ne zaman suçludur, ne de yaşam.
Çünkü bizler seçimlerimizi çoktan yapmışız!
Çünkü suçlu olan seçimlerimiz, tercihlerimizdir.
Zalimce zamanı ve yaşamı suçlarken asıl, yaşamlarımıza zalimce davrananın yine bizler ve tercihlerimiz, seçimlerimiz olduğunu kabullenmeyiz.
Sen adına toyluk, acemilik dersin, ben ya da bir başkası şansızlık.
Yaftalayarak suçladığın yaşam, ya da zaman bildiğini okuyarak hükmünü sürdürüp gider.
Hoyratça kullanılan, sen, ben, öteki, diğeri, arkadaşlık, dostluk, sevgi olmuştur.
Nerde hata yaptım diye, suçluyu aramayız bile.
Peşin hükümlerle suçlu bulunmuştur.
Tek suçlu; zamandır, yaşamdır ve karşıdakidir.
Oysa gecenin bir vaktinde, yanı başımızda hissedebileceğimiz bir nefese ihtiyaç duyarız, elimizi kavrayacak bir ele, başımızı yaslayacağımız bir omuza, kahkahalarımıza şerik olacak bir dosta, hüzünlerimizi paylaşacak bir sevgiliye!
Artık çok geç.
Hoyratça kullandığımız zaman, yaşam, arkadaş, dost, sevgili zamanın hızla dönen çarkında yıpratılarak eskimiştir.
Ola ki, bir gün geri dönüp, o sıcacık o candan kişiyi bulmuş olsanız bile, yıpratılmışlıktan, eskitilmişlikten takatı kalmamıştır, her ne kadar size koşma, size sarılma arzusunda olsa bile tükenmiş olacaktır.
Ve siz yine derinden bir ah çekerek, zamanı, yaşamı, arkadaşı, dostu, sevgiliyi suçlar, yalnızlığınızla dertleşirsiniz.
Bak, yine hain çıktı.
Bak ben geri geldim, ama o sarılmadı.
Ahde vefa kılmadı.
Keşke o laneti tanımasaydım.
Keşke hiç hayatıma almasaydım.
Yüzünü şeytan görsün.
Bütün bunlar kendinizle olan savaşınızdır.
Zamanla, yaşamla, arkadaş, dost, sevgilinizle olan savaşınızdır.
Ve bu savaştan asla galip çıkmazsınız.
Galip olan taraf çoktan bellidir.
Galip olan; hoyratça kullandığınız zaman ve yaşamlarınızdır.
Bir kez daha suçlar ve büyük bir yenilgiyle kendinizi yalnızlığa mahkûm edersiniz.
Gözlerinizi kapıya çevirir, umutsuzca birilerinin gelmesini beklersiniz.
Hoyratça kullandığınız zaman çarkı geri dönmesi mümkün olmadığı gibi takatsız kalan arkadaş dost ya da sevgili de geri dönmeyecektir.
Dönecek olanlar ise sizin için bir anlam ifade etmeyecektir.
Bu sebeple, size uzatılan eli sıkı sıkıya kavrayın.
Efkan ÖTGÜN