- 238 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ANAMIN HANEKLERİ-10 AĞIR TAŞ
ANAMIN HANEKLERİ-10
AĞIR TAŞ
Aney kurban!
Ben seğe demedim mi
“Tavuk kaza bakarak yumurtlamaya kalkarsa g... ü yırtılır “ deyin.
Sen bir karib çingenesin gümüşlü zurna neyine anam?
Bırak yavrım bırak! El ne yirse yisin, ne geyerse geysin .
Ne’dicing kim ne’dorsa etsin kızzım seğe ney?
Sen namısınla, edebinle yerinde ağır ol!
Ağır daş batman döver yavrım!
Heç kimsenin ne eyisine ne de kötüsüne karışma anam!
Böyün kınadığının ,sâbbeh senin başına gelmeyeceğini nerden bil’on?
Kim nerde gez’orsa gezsin.
Sen kendi işine bak!
Kendi alın teringle kazandığına bak
B.k dök , gedip de b..k oğlu b..a möhtaç olup el açma!
Ârınla namusunla yeringde ağır ol yavrım!
Herkesle dost olunmaz aney haaa!
Ağzı cıvık olanlar olur da, orda burda senden alır başkasına satar da gezerler . Aman ha ammann!
Her yüzünge güleni dost belleme anam!
Dost kimi gelir düşman kimi gider bâzileri!
Yanlarından sırıf ol get!
Kendileri söyler amma senin adını verirler, sen söylemiş kimi!
Uzak dur anam uzak dur!
İki yüzlü olandan uzak dur.
Fitne fücur olandan uzak dur!
Malıyla, mülküyle övünenden uzak dur!
Çek dizini dibine, otur evinde işini işle aney kurban!
El eli innenin deliğinden gözler yavrım.
Kimseyi sırrıgıza vukuf etmeyin!
Açma sırrını dostuna , gider söyler postuna!
Böyün dost olan, sâbeh küs olduğunda, seni âleme yayar gezer.
Onunçun otur evingde anam!
Kim ne’derse etsin!
Azıcık aşım kaygısız başım!
Ben bunu bilir bunu söylerim.
Anam bunları bana söylerken başımı eğip dinlerdim . Çok haklıydı.
Lise son sınıfta iken yaşadığımız bir olay hiç suçum yokken benim başımda patlamış ,diğer arkadaşlarım kenara çekilmişlerdi.
Olay şöyle gelişmişti.
Sinıfımızın Çalışkan ve güzel kızlarından biri benim samimi sevdiğim birisiydi.
Genellikle birlikte gidip gelirdik okula. Çok güzel olduğu için onu takip eden , arkadaşlık istegi gönderen çok olurdu.
O bunlara meyillenmez yoluna devam ederdi.
Çünkü onun da benim de babalarımız despot bir kişiliğe sahipti.
Hele o dönemde vay ki vay!
Başımız önümüzde gider gelirdik.
Ancak birisi vardı ki arkadaşıma gerçekten gönül vermişti.
Buna rağmen sadece uzaktan bakar, asla konuşmazlardı.
Bunu hepimiz biliyorduk.
Babamın rahatsızlığının arttığı bir dönemdi.
Mezuniyet töreninden çıkınca herkes kendi aralarında bir arkadaşın evinde toplanacaktı .
O gün arkadaşım benden erken çıkıp gittiği için , ben diğer gruptaki arkadaşlarla birlikte kaldım.
Altı , yedi kişi varlardı. Evimiz uzak olduğu için yalnız yürümek istemiyordum yolda.
Onlara katıldım.
Orada otururken sözü benim arkadaşıma getirdiler .
Onun da var birisiyle selamlaştığını gördük dediler.
Ben de ... mi ? dedim,
Demez olaydım.
Haydi ona bir oyun oynayalım.
Telefona çağırıp B ... nin kardeşi ile görüştürelim dediler,
Telefon açılır açılmaz,B nin kardeşi konuşmaya başladı. Telefona arkadaşımın babası çıkmıştı.
Keşke telefonu kapatsaydı , uzatmasaydı.
Engel olamıyordum ve ne olduğunu anlayamıyordum.
Babasına kafa tutup ben kızının erkek arkadaşıyım dedi ve kapattı.
Diğerleri gülüşüyorlardı.
Ben çok üzüldüm birşeylerin önüne geçememenin üzüntüsünü yaşıyordum.
O gün moralsiz bir şekilde eve döndüm.
Ertesi gün arkadaşımı evden çağırmaya gittim.
Çok kötü durumdaydı.
Ne oldu ?dedim.
Dün evi birisi aramış, erkek arkadaşım olduğunu söylemiş babama.
Babam da beni dövdü dedi.
Çok üzülmüştüm.
Olayı anlattım ancak iş işten geçmişti.
Arkadaşımı abisinin yanına gönderdiler. Eğitimine orada devam edecekti.
Babası gerçekleri öğrenince ben de dahil mahkemelik olduk.
Oysa bu olayda benim hiç bir suçum yoktu. Sadece üzülmesin “şaka niyetiyle bazı arkadaşlar böyle bir şey yaptı “dedim. Ama şaka k..kaya dönmüştü.
Karar verenler konuşanlar diğerleriydi. Tek suçum orada bulunmak ve bir isimi masumane söylemek olmuştu.
Babamın vefat ettiği günlerde acılarla boğuşurken mahkemeye çağrıldım. Çok üzüntülüydüm zaten. Yine de abimle gidip olayı anlattım.
Ancak o günden sonra ben artık güven duygumu yitirdim.
Çünkü o olaya karışanların çoğu , kendileri yapmamış gibi gidip arkadaşımla samimi oldular görüşmeye devam ettiler.Onların adına ben utanıyordum ancak onlar pişkin pişkin görüşüyorlardı.
Annem nurlarda uyusun! Çok görmüş geçirmiş bir kadındı.
Bizi de kendisi gibi yetiştirdi.
“Ölüyor da olsanız doğrudan şaşmayın!” der idi.
Ben ,hala bazılarının ikiyüzlülüğünü affedemeden yaşanan bu tarz olaylara büyük bir şaşkınlıkla bakıyorum.
Ama bu tarz insanlardan uzak durarak hayatımdan onları çıkarmaya gayret ediyorum.
Çünkü yalan yanlış konuşan hiç kimseye tahammül edemiyorum.
Mertlik, dürüstlük, doğruluk benim tutunduğum dalım oldu her zaman.
Asla vazgeçmedim.
O nedenle çok yerde darbe aldım. Çok yerde kaybettim.
Çok yıkıldım.
Hepinize yalansız, hilesiz, hurdasız dostlar ve huzurlu günler dilerim.
14.09.2023
Tülay Sarıcabağlı ŞİMŞEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.