Hemen hemen her topluluğa içinden bir peygamber gelerek onları yanlışları konusunda uyarıp, doğruyu ve yapmaları gerekeni bildirmiştir. İnanmakta güçlük çekenlere de mucizelerle yardımcı olunmuştur. Bunlar yapılırken tabii hiçbir zaman sınav sırrı ihmal edilmemiştir.

Aynı zamanda peygamberlerin bu gösterdikleri mucizeler de sonraki asırlarda gelen insanlara bir rehber olmuştur. Çünkü Cenab-ı hak peygamberlere verdiği mucizelerle insanlığın yolunu aydınlatmış ve onlara ulaşabilecekleri son noktayı göstermiştir. Aklını ve ilmini onun yolunda sarf eden insanlar, bu açılan yoldan hareket ederek birçok keşiflerde bulunmuşlardır.

Müslümanların özellikle yedinci asırdan başlayarak yaptıkları keşifler bunun en büyük örnekleridir. Fakat ne yazık ki, artık Müslümanlar bu tür keşiflerde bulunamamaktadırlar. Bunun en başta gelen sebebi ise sadece çalışmamalarıdır. Çünkü Cenab-ı Hak sadece ve sadece çalışana verir. Bu çalışanın Müslüman olması veya olmaması neticeyi değiştirmez.

O halde biz Müslümanlara düşen görev Allah’ın İsimlerinin tecellileri olan, Kur’an’da da belirtilen keşifleri yapmak için gayret etmek ve çalışmaktır. Kahrolsun ümitsizlik, yaşasın şevk ve gayret. Allah hepimizin şevk ve gayretini artırsın inşallah. Ahirette Rabbimizin huzuruna çıktığımızda “Ya Rabbim insanlık adına ben bunu yaptım” diyebileceğimiz bir eserimiz olsun. İnsanlığa hayırlı eserler bırakmak ümidiyle.



Ahmet TULGANER