Gördesli makbule- 2'nci perde

• 11 Eylül 2023 Pazartesi 18:33:48

PERDE II
(Dekor:Sağ tarafta masa ve koltuk yan tarafta Atatürk ve Türk Bayrağı olan çerçeve 7-8 adet misafir sandalyesi ortada küçük bir sehpa)
Anlatıcı (arka ses)-İbrahim Ethem Bey, İçişleri Bakanlığı’nın emri ile 28 Kasım 1920 tarihinde Demirci Kazası Kaymakamlığına tayin edilmişti. Bunu duyan ahali küçük bir karşılama ve hoş geldin töreni tertip ettiler.Kaymakamlık görevini hızlıca devralan Kaymakam İbrahim Ethem Bey mevcut durum için kaymakamlıkta durum değerlendirme toplantı yaparak toplantıda bulunan ahaliye)
Köy ahalisi sandalyelerde oturmuş, Kaymakam İbrahim Ethem Bey makam masasında oturmakta.Selim efendi çay tepsisi ile önce Kaymakam İbrahim Ethem Bey’çay ikramı yapar müteakiben ahaliye çay servisi yaptıktan sonra Kaymakam İbrahim Ethem Bey’in yanında ayakta beklemektedir)
Kaymakam İbrahim Ethem Bey- Saygıdeğer ahali İçişleri bakanlığı emirleri ile kaymakamlık görevine tevdii edildim.Mevcut askeri birlik ve hareketlerini incelemiş ve jandarma mevcudunun yetersiz olduğunu,Kuvva-yı Seyyare’den(atlı süvari) Demirci Havalisi ve Kumandanı Doktor Yüzbaşı Fazıl Bey’in karargâhını oluşturan 300 süvariden oluşan kuvvetin de temel bir teşkilat ve düzenden yoksun oluşunu tespit ettim.Gördes’te 20-30 kişilik bir jandarma kuvveti var. Bu kuvvetlerin yetersizliği dikkate alındığında hatta ve hatta Mustafa Kemal paşanın güney cephesindeki kolordulara ve milis kuvvetlerine verdiği ‘Fransızların parça parça yok edilmesi için, gerilla savaşına hemen başlayın emri gereği Akıncı Müfrezeleri kurmamız icap edecektir bu kuvvetler dağda ovada küçük gruplar halinde düşmanı gördüğü yerde vuracak düşmanın şehir ve köylere girmeleri engellenecektir.
Anlatıcı (arka ses)-22 Haziran 1920’de başlayan genel Yunan saldırısından bir ay sonra, Yunanlılar Kumçay, Gediz ve Bakırçay ovalarında kendilerini güven içinde hissedebilmek amacıyla Gördes-Demirci-Simav dağlık arazisindeki çetecileri sindirmek için bu bölgeye yöneldiler. 12 Temmuz’da Borlu, 14 Temmuz’da Gördes ve 21 Temmuz’da Demirci işgal edildi. Çerkez Ethem emrindeki birliği ile yunan tarafına geçti 17 Ocak 1921 günü Demirci’ye gelen Çerkez Ethem, Kaymakam İbrahim Ethem Bey ile görüşmüş İbrahim Ethem Bey’in kararlı tutumu karşısında 19 Ocak 1921 günü Demirci’den ayrılmıştır. Kaymakam İbrahim Ethem Bey Gördes’te Akıncı Müfrezelerinin ilk tohumu atmış,çevre köy ve ahaliye bilgiler ulaştırılmış Akıncı Müfrezesinde Görev almak isteyen herkesi kabul edecekleri beyanatı her yere yayılmıştı.Önceden Çerkez Ethem emrinde görev yapan Parti Pehlivan Ağa ve Usturumcalı Usturumcalı Halil Efe emrindekilerle İbrahim Ethem Bey’e tabi oldular. İbrahim ethem bey Parti Pehlivan Ağa ve Usturumcalı Usturumcalı Halil Efe’yi makamında ağırlamak istediğini bildirmiş davete icabet eden Parti Pehlivan Ağa ve Usturumcalı Halil Efe kaymakamlık makamına gelmişlerdi.
İbrahim Ethem bey –Ağalar öncelikle bu kutlu davada sizlerle birlikte olmaktan onur ve şeref duyarken Hoş geldiniz sefalar getirdiniz gücümüze güç katacaksınız namınız,şanınızla
(Parti Pehlivan Ağa sağ ellerini gögüs bölgesine götürüp başı ile onaylarak)
Parti Pehlivan Ağa -Hoş bulmuşak Kaymakam efendi sizde şehrimize hoş gelmişşeniz.Yıllarca mücade ettiğimiz davada bizi safımızdan düşman safına geçen hainlere karşı oluşturduğunuz bu cemiyet hayırlı uğurlu olsun inşallah düşman kurşunuzun tadına baksın isterim,haa dersen kurşunumuz bitti,(üzerinde deriler kıvrım kıvrım olmuş içi çatlamış ve nasırdan sararmış her iki elini dua eder vaziyette Kaymakam İbrahim Ethem Bey’e gösterek,dişlerini sıkarak) kahpe düşmanı bu nasırlı ellerimle boğazlarım ki hiçbir Allah’ın kulu tutalamaz elimden geberene kadar.
(Usturumcalı Usturumcalı Halil Efe, Parti Pehlivan Ağa’nın sözü bitiminde)
Usturumcalı Usturumcalı Halil Efe -Evvel Allah bu mücadelede kanımızın son damlasına kadar elimizden ne geliyorsa memleketin selahiyeti için var gücümüzle yanınızda olacağız.
İbrahim Ethem Bey-Bu sözleri iki yiğit ve namı bölgeye yayılmış yiğitlerden duymak beni hayli sevindirdi ve gururlandırdı.Yapmış olduğumuz mücadede yüce Allah bizleri muvaffak eylesin (dedi ve içinden okuduğu dualar sonunda iki elini yüzüne sürerek)
-Amin dedi.
(Parti Pehlivan Ağa ve Usturumcalı Usturumcalı Halil Efe’de her iki ellerini yüzlerine sürerek Amin inşallah diyerek dualarını tamamladılar.)
İbrahim Ethem Bey oda görevlisi Selim Efendiye Okkalı kahve yapmasını rica etti.
Selim Efendi –Başüstüne kaymakam efendi (diyerek bulunduğu odadan müsaade isteyerek yan odaya geçti.)
Anlatıcı (arka ses)-Selim efendi ilçe kaymakamlığında yazı işleri olsun,kaymakamlığın güvenliği olsun gün boyu kaymakamlık binasında bulunuyordu.Eşi öldükten sonra evi de yunan orduları tarafından yakıldıktan sonra kaymakamlığa yerleşmiş getir götür işleri ile birlikte kaymakanın sağ kolu sayılırdı.Yaşı 65 olmasına rağmen hala genlere taş çıkartacak kadar da güçlü kuvvetli idi. İbrahim Ethem Bey Akıncı Müfrezelerinin kurulma fikrini karşı sevinçle karşılamış ve listenin en başına kendini yazdırmıştı.
Kahveler gelmişti Selim efendi müsaade istesede İbrahim Ethem Bey selim efendiye oturmasını rica etti.
İbrahim Ethem Bey-Anlatacaklarımı sizde duyun lütfen (dedi Selim Efendiye dönerek)
Selim Efendi-Başüstüne Kaymakam Bey (diyerek Parti Pehlivan Ağa ve Usturumcalı Halil Efe’nin yanına sandalye koyarak oturdu.)
İbrahim Ethem Bey-Arkadaşlar düşman muharebe meydanında hallaç pamuğu gibi dağılmış vaziyette Mustafa Kemal Paşa komutasındaki birlikler düşmanı denize dökmek için gece gündüz muharebe ederek ilerlektedir.Düşman kuvvetleri emir komuta kabiliyetlerini kaybetmiş yüksek rütbeli komutanları ya öldürülmüş yada esir alınmıştır.Bize düşen görev arazide düşman avına çıkıp gördüğümüz yerde kuvvetleri ne olursa olsun mücadele etmektir.Düşmanın kullanabileceği köprüleri havaya uçuracağız,bölgedeki tüm telgraf hatlarını kesip parçalayacak böylelikle düşman nakliyat ve iletişimini aksatacağız.dedi
Usturumcalı Halil Efe -Kaymakam bey elimizde istanbul’daki depolardan İmalat-ı harbiye tarafından kaçırılarak bize teslim edilen mavzer ve fişeklerden başka birşeyimiz yok.Bu dediklerini yapabilmemiz için lağım barutları ve lağım fitilleri gerektir.Malzemelerin temini yapıldıktan sonra evel Allah dağları bile dize getiririz.
Parti Pehlivan Ağa Usturumcalı Halil Efe’nin dediklerini tasdikedercesine
Parti Pehlivan Ağa -He kaymakam bey Usturumcalı Halil Efem doğru söylemektedir.Düşmanı dağlarda kovalarken bu dediklerinizi yapmaktan başka haftalarca, aylarca gavur düşman peşinde iz süreceğiz hatta pusu atacağız gördüğümüz yerde mücadeleye gireceğiz ama elimizde yeterli cephane ikmalininde olması lazım .Gavurla boğaz boğazada çarpışırız ammaa (diye uzatarak) gavurun elindeki silah alınmadan fişekleri bitirilmeden boğaz boğaza çarpışamayız.
(İbrahim ethem bey Parti Pehlivan Ağa sözlerini bitirdikten sonra tabakasından tütün ve kağıdı çıkararak kalın bir dal cıgara sardı.Gaz yağlı muhtar çakmağı ile cigarasını yaktıktan sonra.)
İbrahim Ethem Bey -Ağalar her türlü ikmal tam zamanında ve eksiksiz olarak teslim edilecek. Kuvva-yı Seyyare birliğince Atlara yüklenerek biz arazide kaldığımız müddetçe her türlü desteği ivedi olarak bizlere ulaştıracak bunda hiç şüpheniz olmasın.Mühimmat ve fişek işini Gördes’te bulunan Jandarma birliğinden temin edeceğiz.Öncelik olarak taşıyabildiğimiz kadar mühimmat ve cephaneyi atlara yükleyeceğiz sonradan yapılacak ikmali jandarma kumandanı Arif bey ile Kuvva-yı Seyyare Kumandanı Mahmut Ağa üstlenecekler tabiki arazide sabit kalamayacağımız için nirengi noktaları belirledik arazide o bölgeye gelen ikmal ve cephane düşman kuvvetlerince tespit edilmemesi için toprağa gömülecek,bizde ikmal ve cephane ihtiyacımızı bu noktalardan sağlamış olacağız.
(Çayından bir yudum içip tütününden bir derin duman çeken Kaymakam ibrahim Bey)
İbrahim Ethem Bey-Ağalar arazi dağlık ,sık ağaçlık ve sarp kayalıklardan oluşmakta biliyorsunuz, ömrünüzü bu dağlarda geçirdiniz bölgenin yabancısıyım,düşman bölgemize girmeden hem düşmanın gelebilecekleri yerleri,yaklaşma istikametlerini,hem kritik arazi arızalarını hemde ölü bölgeleri tespit etme maksadıyla arazi keşfi yapmamız gerekiyor (dedi)
Usturumcalı Halil Efe kaşlarını çatarak
Usturumcalı Halil Efe -İbrahim Ethem Bey rahmetli anam beni bu dağlarda hüküm süreyim diye doğurmuş.Arşın arşın,patika patika,endaze endaze bilirim bu dağları keşfe gerek yoktur.Biz dağlara çıktığımız zaman kurdu,kuşu,çakalı susar biz konuşuruz (dedi)
İbrahim Ethem Bey-Efem su uyur düşman uyumaz derler birkaç günümüzü arazide geçirip hem keşif hemde araziye hakim noktaları tespit etsek ne dersin hem kritik yerlere yerleştireceğimiz top ve makinalı tüfekler bize hem zaman kazandıracaktır hemde düşman bize yaklaşmadan, yakın temas kurmadan bertaraf etmemizi sağlayacaktır.Hatta arazide yapacağımız tuzaklar vasıtasıyla hiç fişek atmadanda düşmanı galebe çalarız
(Parti Pehlivan Ağa ne kadarda Usturumcalı Halil Efe tarafında olsa da İbrahim Ethem Bey’in söyledikleri aklına yatmış olacak ki)
Parti Pehlivan Ağa -Usturumcalı Halil Efe’m İbrahim Ethem Bey doğru söylemekte aslında biz ne kadar bilsekte dağları farklı bir gözle görülmüş olur hemde temiz hava alırız çam kokuları zeytin ağaçları içinde
İbrahim Ethem Bey-O zaman yarın meydanda buluşup yanımıza biraz ikmal malzemesi ve cephane alarak keşif için yola çıkacağız (dedi.)
Parti Pehlivan Ağa Usturumcalı Halil Efe, İbrahim Ethem Bey ‘ kahve için teşekkür ederek makam odasından çıktılar Kaymakamlık binasından çıkarken kapıya kadar refaket eden Selim Efendiye teşekkür ederek binadan ayrıldılar.