- 301 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sıradan Bir Gün
Sakin,güneşli,alalade bir gündü. Rıfkı kırklı yaşlarındaydı ve hâlâ coşkulu,kabına sığmayan bir ruh hali içindeydi. Belki sürekli gezmesini gerektiren bir işi olsaydı daha iyi vakit geçirirdi Müfettiş,tır şoförü gibi.Her neyse,öğretmenlik varmış kaderde. Çok tatil yapıyorlar diye onları kıskananlar da vardı.Öğleye doğru evinden çıkmış yolda tek başına yürüyordu. Köylüsü, meslektaşı Servet Bey’le karşılaştı.
-Ne yapıyorsun,nasılsın Rıfkı?
Bu soru içtenlikle sorulan bir soruydu,.en azından öyle hissediyordu.
-İyiyim,sağol abi.Sen nasılsın?
-Hiç işte.Emekli olduk ya.Orda burda vakit geçiriyoruz. Okuldan mı çıktın?
-Hayır,tatildeyiz.
-Ha,tamam.
-Bugün market alış verişi yaptık.Şimdi de merkezdeki kahveye.gidiyordum.
-Ben de gideyim.Oyun falan oynuyor musun?
-Evet,bazen vakit geçirme bakımından.Bu küçücük şehirde ne yapacaksın?
-Yok ya,öyle mi diyorsun?
-Biz eskiden birkaç öğretmen arkadaş aynı çay bahçesinde zaman zaman satranç oynardık. Sonra Lise Müdürü Sinan Bey bizi her gördüğünde yanımıza gelir,selam verir ve okey oynayanlara işaret ederek derdi ki: "Sizin bunlardan ne farkınız var?" Bir gün satranççılardan bir arkadaşımız " Hadi Sinan Bey’i şaşırtalım."diye bir öneride bulundu.Böylece okey oynamaya başladık abi.
Servet abi katıla katıla güldü.Böyle konuşarak kahveye gelmiş, karşılıklı oturmuşlardı.
-Filimsin ya Rıfkı! E anlat bakalım,köye gidip geliyor musun?
-Ancak bir işimiz olursa.Malum bizim büyükler ahirete göçünce köyün tadı kalmadı.
-Haklısın. Kayınpederinle görüşüyorsundur. Onlar nasıllar?
-Tabi ki.İyiler. Geçen gün kayınpederle oturuyoruz.Söz Atatürk’ten açıldı.Ben dedim.ki:
"Atatürk çok içki içermiş!"
Onun cevabı şöyle oldu:
"Yıllarca kurtuluş savaşı yapmış.Sonra yeni devlet kurmuş.Kolay mı, tabi içecek.Yoksa nasıl olacak bu işler?"
Gülerek cevap verdi:
-Doğru demiş.Yakıt olmadan hareket mı olur?
Çaylar içildi.Onları gören bazı tanıdık kimseler geçerken selam verdiler.Rıfkı birden aklına önemli bir şey gelmiş gibi;
-Abi sana bir şey sorabilir miyim?
-Zor değilse sor.
-Bizim köylü zurnacı Mustafa vardı,hatırlarsın. Bana hep ilginç gelirdi,köyde bir tek onun zurna çalmayı bilmesi.Nerden,nasıl öğrenmiştir acaba?
-Valla bir bilgim.yok. Yeteneği olduğu muhakkak da,birinin yanında çıraklıktan öğrenmıiş olmalı.
Eskiden ailecek görüşür, ev ziyaretleri yaparlardı.Başka arkadaşlarıyla da daha sık görüşürlerdi. Son yıllarda toplumun alışkanlıkları,adetleri mı değişti? Yoksa kendisinden kaynaklanan bir olumsuzluk mu buna sebepti? Rıfkı bunları düşünürken muhatabına da sormayı aklından geçirdi. Fakat Servet Bey,.gitmek için müsade istedi.
...
09.09.2023/Güncemden Yapraklar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.