- 306 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Değişim ve Dönüşüm
Türk, Atatürk ve laik cumhuriyet düşmanı gericilik ve ’hınk deyicisi’ güya milliyetçi tayfa, kendinden çok emin.. o kadar öyle ki, artık herhangi bir geriye dönüşün yokluğu ve olmazlığına iman etmiş gibi davranıyorlar...
Büyük bir istihzai keyfekederlikle ’eski Türkiye.. dönüşüm’ filan şeklinde nutuklar attıklarını hatırlıyoruz...
Bir suç örgütü önderinin kendisinden ’yürüyen Budha’ şeklinde bahsettiği kişi tarafından, umutsuz vak’a psikozunun zirve yaptığı noktaya kayma anlamında söylediği ’Türkiye Cumhuriyeti’nin bu şartlar altında 1923 ruhuyla devamı mümkün görülmemektedir!’ şeklindeki sayıklamayı da çok iyi hatırlıyoruz!
Bu oluşum, bir de kendini elli yılı aşkın Türk kimliğinin uluscu partisi olarak pazarlamıştır...
Türklerden(!) hala da yüzde ona yakın bir oy alabilmektedir.. söylem olarak geldikleri yer, tek kelimeyle hüzün vericidir...
Geldikleri nokta Türk tarihin en gayri Türk kimliği savunucusu.. en Atatürk, en laik/üniter.. en Türk ulus devlet düşmanı gerici ’İslamo-faşist’ tayfasına payandalık yapmak olmuştur!
Gerici tayfanın ecdatlarından saydıkları bin Ziyad’ın İberya/Endülüs fethi için gemileri yakması, en çok sevdikleri örneklerden biri oluyor.
Toplumbilimde devrim ve karşı devrim gibi artı ve eksileks süreçler olduğunu biliyoruz.
Ama bu iki karşıt uç arasında; restoratif, reformist ve rönesansiyel ara dönem/aşamalar olduğunu da biliyoruz.
Ben temeli cahillik olduğu kesin olan bu denli fütursuzluk ve küstahlığı, siyasal İslamcılığın ideolojik dinamizmindeki nihayete ve pratide de kendini kaybetmeye.. yani para ve güce kavuşmanın verdiği onulmaz çürümeye veriyorum.
Muhammed’in, dönemine göre ilerici karakterli pre feodal hareketinin Emevi karşı devrimiyle, Emevi karşı devriminin de Abbasi restorasyonuyla eksileks anlamda dönüştüğünü, tarihsel bir gerçeklik olarak biliyoruz.
Tarık Bin Ziyad’ın temellerini attığı ve medeniyet anlamında çok parlak bir seviyeye eriştiği bilinen Endülüsya İslam emirliğinin feci bir reconquist (Hristo-judaik holokost) müdahaleyle yok edildiğini anımsıyorum.
Değişim her vakit ihtimal dahilindedir ve mümkündür.. herşey de tarihsel olarak kayıtlara geçmektedir...
Türkiye ölçeğinde Kafkaesque metamorfozun örümceklerine teslim olanlar düşünsün...
Ahmet Kutlu Ayyüce
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.