Margarita was born in deep.
Şu hayata küsemem.
Bilseydim bu denli çoğalmazdım iç sesimde. İçimde biriken toprağa iyi davranıyorum ve sesleniyorum size. Filizlinmiş iyilikleri öldürmeyin. Hangi yaşamak öyküsünün toprağı besleyeceği belli değilken üzerime düşmeyin. Öyle çok bir beklentim yok hayattan. Sanki biraz rüzgâr, biraz şiir ve biraz martı olsa yetecek.
Aradım onu. Buldum mu bilmiyorum. Martılara simit atan çocuk değildim ben. Biraz ürkektim. Nasıl bir dünya düşlemem gerektiği konusunda rotalar belliydi. Düşler el sallayıp hoşça kal deyince anlamaya başladım dünyayı. Biraz uzak tuttum çiçekleri pervazdan. Bilseydim prova olurdum aynalarla küsmeden önce biraz biraz. Neden küstüm?
Alışkanlıklarım yüzünden. Alıştıklarım yüzünden.
Sene 1998 bu şehirde bir çocuktum ben. Her şehirde bir çocuktum ben. Özü alınmış şeyler yedirdiler ve öldürdüler kalp hücrelerimi ve başardılar intikam almayı. Çocukluğumda merak ederdim işleyişi. Şimdi saatler dahi işlemesin istiyorum.
Zaman acıtıyor. Zaman yaralar açıyor geride kalanlara. Hayaller, gülüşler ve kitaplar yara bandı olmamalı.
Sene 1997. O gün, Margarita ile el ele tutuşmuştuk. Dağları seyretmek için durdurmuştuk zamanı. Kısa bir süreliğine ait olmuştum yerime. Çiçekleri sevmeye vakit bulabilmiştim. En azından beyaz bir rıhtımda kâğıt gemileri selamlamıştım ıslanmış gözlerle. Avucumun ortasında kıpkırmızı bir gök… Gri bulutlar yerleşmişti, sığmıştı oraya.
Bazen yaşamak için sorgulamıyorum. Saatin kaç olduğunu sormuyorum mesela ve özlediğimi kimseye belli etmeden yaşıyor gibi yapıyorum dünyada. Oysa o sırada iç âlemimde fırtınalar kopuyor.
Hayat ite kaka yaşanmıyor. Kabına sığdıramadıklarım var bu gece. Neden uyudum? Neden uyandım? Yukarda bahsettiğim kâğıt geminin tayfası kimler? Bunları düşünmeme gerek yok artık. Keşke Margaritha ile daha çok vakit geçirebilseydim. Çocuktum. Dünyayı değiştirecek gücüm yoktu benim. Değişmesi gerekenler insanlardı.
Özlemek değişik hissettiriyor. Tarihçesi konumlanmamış bir zamanın gizli saklı bahçesindeyim. Margarita’nın gözleri dün gibi aklımda. Margarita’nın kalbini yanımda hissediyorum. Ahir zamanda kalpler tuhaflıklarla dolu.
İçimde toprağın yankılanan sesi... Biriken şeyler iyi hissettiriyor. Zeytin ağaçları biriktirmek istiyorum. Beni bir kerecik duysa toprağın yankısı... Birlikte konuşsak. Birlikte doğrulsak. Gerçekler ürkütmese bu denli.
Kalbime güzellikler aşılayacak anlar ve anılar için geldim ben dünyaya. Kimse bozmasın lütfen. Gençlik geçmeden… Çiçek bahçelerinden geçmeden hevesim, Margarita ile kurduğumuz düşlerin krokisini çizmek işitiyorum.
Ve elbette bir yolu olmalı ağrısız yaşamanın.
...
Mahvash / Munise Senem UÇAR
YORUMLAR
Run your steps and put it on my heart. Soon the ocean inside me will become a master and turn into a candy amusement park built on the ropes of the sky. And soon a great love will pass through my heart. The story of Babylon.
Should we really build hanging gardens on our faces and leave them in our hearts? ¿
A fairytale house emerged from my heart.
There he is, in the middle of his heart, see? 👣❣️🌍
With love
My sista
Forever be happy
Love you always ❣️👣🌍
Mahvash
Çok tatlıyız ama 😃🤗
Uyumadım gece 🤷♀🤦♀
Love you my flower sister 🌺
forever 🌍
❤
Believe_TülAySLAN
Demedi deme yemeye gelirim kalbini ahahaaa ((:
Nidensi uyumadın
Yoksam sende miiiiiiiiii noo nooooo 🤭
👩❤️👩👣🗽
Love you my flower sister 🌺
forever 🌍
❤