Kuş Masalı

• 8 Eylül 2023 Cuma 14:27:24

Bir varmış bir yokmuş develer tellal iken pireler berber iken yalnız ve gururlu bir çınar ağacı varmış yine böyle yalnızlık çektiği bir yaz hayat ona sürpriz iki masal kuşu yollamış.
Biri asil siyahi kuş diğeri temiz bir beyaz kuş.
Masal kuşlarının dallarına konmasıyla çınar ağacının yalnızlığı sona ermiş artık hiç sıkılmıyor onların cik cik ötüşmeleriyle mutlu olup vaktin nasıl geçtiğini bilmez olmuş.
Beyaz masal kuşu siyahi kuşa aşık, siyahi kuş da onurundan taviz vermeden beyazı peşinde döndürüp duruyor.
Beyaz kuş da istediği karşılığı göremeyince dertlenir hergün çınar ağacının dalında acı acı ötüşüp durur, çınar ne yapsın nihayet o sadece yalnız bir ağaç, duygulara hükmedemez ki.

Vakurluğunu korumaya çalışırken çınar ağacı bir siyah kuşu bir beyaz kuşu dinler durur.
Siyahi kuş öyle güzel öyle tatlı renklere bezenmiş ki, onu her gören bir kez daha dönüp bakar, bir de farklı kuş dili var ki ötüşünü duyan büyülenir. Her ikisi de kuş olsa da beyaz kuş bile anlayamaz o dili çünkü o, sadece siyahiye ait özel bir ötüştür ve onun hep okyanuslar ötesi büyük hayalleri vardır.

Siyahi dost canlısı olduğu için her kuşla samimi olup muhabbetle ötüşebilir, fakat beyazı onu biraz kıskanır çünkü daha önce hiç bir kuş ona bu kadar yakın bu kadar cazip gelmemiştir.

Çınar ağacı dallarında ötüşen bu kuşların mutlu olmasıyla mutlu olur onlar didişince üzülür.
Arada tozlarını çırpsada üstlerine sonra pişman olur hiç birinin üzülmesini istemez çünkü.

Siyahi peşinde pervane olan beyaz kuşa sık sık kızar ben sadece iyi bir arkadaş olabilirim sana istediğin karşılığı veremem diyerek onun olgunlaşması için arada bir tavaya alır iki ters düz edip pişirmek ister ki aklını başına toplasın, bir iki takla attırınca beyaz kuşu o da ah çeker can havliyle teslim olup hamdım yandım piştim deyince, siyahi de merhamet edip bırakır bir müddet.

Beyaz kuş ara ara çok sinirlenir kızar siyaha, en yakınında ben varım, onu her türlü korur kollarım ama gözü beni görmüyor diye dert yanar gelip çınara.

Bu sinirle artık onunla ötüşmeyecem unutacam desede kalbi hep yanıltır onu hiç bırakmaz takibi.

Bir gün karar vermiş asla demiş beyaz kuş, dönüşü yok artık bitti ama çınar tecrübesiyle bilir bitmediğini..
Der ki ona; şimdi gelse dese ki siyahi, gel senin yardımına ihtiyacım var lütfen yanımda ol beni bırakma dese sen onun bir ışmarına bakarsın bence.
Beyaz kuş: yook artık asla der kırmızı halı döşese gitmem gurur yapmış unutmaya söz vermiştir kendine.

Ve gün gelir dost canlısı siyahi tekrar medenice arkadaş olmak ister beyazla bir iki naz etse de beyaz kuş, onun arkadaşlıkta ki ısrarına dayanamaz yine.
Tecrübeli çınar ağacı ben demedim mi sana der beyaz kuşa.
O da ne yapayım dayanamıyorum onun sesini duyunca tüm kalelerim yıkılıyor karşı koyamıyorum ona der. Çınarda mutlu olurdu onların cıvıltılarıyla.

Ki ne zaman o çok inandığı güvendiği saf ve temiz bulduğu beyaz kuş aniden beyaz maskesini çıkarıp her gün ötüşerek bindiği dala pisleyip gerçek yüzünü gösterene kadar.
Çınar ağacı alışık olsa da üzerinden beslenip işine geldiği gibi dalında oynamak isteyenlere döker sarartıp bir yaprak daha yerlere ve eylül göstermiştir marifetini yine.
Rüzgâr bahanedir daldan düşmek isteyene.

Ağaçla hergün dertleşen ona yumuşak yüzünü gösterip alacağını alıp süresinin dolmasını beklemiş beyaz kuş.

Çınar ağacının beyaz kuşun yaşından çok daha fazla tecrübesi vardır.
Kuş aklınca kullandığını sansa da siyahi kuşun zekasının sadakası kadar aklı olmadığını çözmüştür aslında...