Hz. Zekeriya’nın yaşı yetmişe ulaşmıştı. Hanımı da artık çocuk dünyaya getirme kabiliyetini kaybetmişti. Fakat Hz. Zekeri’ya, Hz. Meryem gibi bir çocuğu yetiştirirken evlat hissi artmış ve Allah’tan kendisine bir çocuk nasip etmesi için dua etmişti. Cenab-ı Hak duasını Cebrail (a.s.) vasıtasıyla kabul ettiğini adını Yahya koymasını bildirdi.

Hz. Zekeriya sevinç ve heyecan içinde durumunu düşünüp, inanmakta adeta zorlanıyordu. Bunun için Allah’tan bir işaret istedi. İşaret olarak sağlıklıyken üç gün sesinin kısılacağı bildirdi.

Gerçekten bir gün halkın huzuruna çıktığında konuşamadığını gördü. Bu hal üç gün sürdü. Bu üç gününü Allah’a şükranlarını sunarak, dua ve ibadetle geçirdi. (Âl-î Îmrân,38-41;Meryem,3-11)

Aslında Allah’tan ümit hiçbir zaman kesilmemelidir. Cenab-ı Hak kısırlık hali ve daha birçok sebepten çocuğu olmayanlara çocuk nasip edebilir. Belki de ileride doğum için yaş haddi engeli kalmayacak, üreme her yaşta sağlanabilecek. Belki hamilelik seyri çok farklı şartlarda gerçekleştirilecek. İhtiyarlık, bünyenin rahatsızlığı anneden hamilelik esnasında kapılacak rahatsızlıklara engel olunacak. Günümüzde zaten tıp bunlardan bir kısmını aştı.

Hz. Zekeriya’nın duasında dikkatimizi çeken bir diğer nokta da gizli, samimi ve ihlâs ile gönülden dua yapılmasıdır. Bu tür duaların daha çok makbul olduğu unutulmamalıdır.



Ahmet TULGANER