- 171 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FELAKETLERİN MÜSEBBİBİ İNSAN
FELAKETLERİN MÜSEBBİBİ İNSAN
Başımıza iyi veya kötü ne gelmişse kendi yaptıklarımız sonucudur.
Ömür serencamımda elde ettiğim tecrübelerimden anlamış oluyorum ki insanın başına ne gelirse gelsin ders çıkarmıyor. Tecrübelerden yararlanmıyor. Başına gelen felaketleri çok tez unutuyor. Yeni bir felaketle karşılaşıncaya kadar da hiçbir felaket gelmeyecekmiş gibi hayat sürüyor. Ardından yeniden karşılaşınca ah vah edip duruyor, korkudan ne yapacağını bilemiyor. Son tahlilde dünya nasıl bir halde görüyoruz. Virüsler insanlar vasıtasıyla devamlılığını sürdürüyor olmasına rağmen hala duyarsız davrananlar var. Uyarılara uymayanlar yüzünden insanlar ölüyor.
İnsan düzelirse dünya düzelir…
Zorda kaldığımızda Allah’ı hatırlıyor, dualarla yardım talep ediyoruz. Dahası, sorumluluğu Allah’a havale edip kendini temize çıkaran insanlarımız da yok değil… İnsanların sorumsuzluğu, nemelazımcılığı, bencilliği, sadece bu gününü düşünmesi, daha nice olumsuz hal ve hareketleri neticesinde toplumsal düzen bozuluyor. Sonuçta insanın başına çeşitli sıkıntı ve belalar gelebiliyor.
Daha önceki yazılarımızda da kişinin başına gelenlerin kendi yaptıklarının ya da yapmadıklarının sonucudur demiştik. İnsanoğlunun başına gelen felaketlerin sebepleri ve sonuçları biliniyor. Bununla ilgili bilgi aktarımı ve uyarılar geçmişten günümüze yapılmış durumda. Buna rağmen insanoğlu ne hikmettir bilinmez bu büyük tecrübelerden bir ders çıkaramamıştır.
Son tahlilde dünyayı kasıp kavuran virüs felaketine rağmen insanların vurdumduymazlığı akıl alacak gibi değil. Anlaşılıyor ki her insanın başına bir asker dikmeden istediğinizi yaptıramayacaksınız!
Bilim insanlarının, uzmanların ve yöneticilerin her türlü ikazlarına rağmen hala ortalıkta, bir şey olmaz, mantığı ile özgürce dolaşan insanlar görüyoruz. Bu insanlara sorsanız sizden akıllı olduğu iddiasındadır. Burada Ziya Paşa’nın, “ Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. ”sözü aklıma geliyor.
“ Sizin hayır zannettiğiniz şeylerde şer; şer zannettiğiniz şeylerde de hayır vardır, siz bilemezsiniz.” ayetini düşünüyorum. Bunda da inşallah bir hayırlı sonuca ulaşırız. Belki bu felaket sonunda insan aklını başına alır, dünyanın düzenini bozacak faaliyetlerden elini eteğini çeker. Evreni yönetme iddialarından; bitki, hayvan ve insanın genetiğiyle oynayıp yeni bir canlı türü yaratma sevdasından vazgeçer. Bu bir tanrılık iddiasıdır. Ancak, çok güçlü ve akıllı olduğu iddiasında olan insan, gözle görünmeyen bir virüsle baş edemiyor. İnsan, bu iddiasında ısrarlı olduğu sürece başına daha çok felaket gelecektir. Çünkü tanrılık iddiasında bulunan nice insanların başına neler geldiğini dünya tarihinden biliyoruz. Belki de kıyamet böyle kopacaktır, kim bilir… Kul azmadıkça başına bir felaket gelmez.
Bu sıkıntılı günler de geçecek muhakkak. Ancak biz böyle sorumsuzca ve bencilce davranıp sadece kendimizi düşünerek hareket edersek bu sürecin sonu felaket olacak. Biz anlayışında olduğumuz, bizim dışımızdakilerin de hak ve özgürlüklerinin önemli olduğunu anlayıp, bütün insanların sorumluluğunun idrakinde felaketlere karşı birlikte mücadele edersek huzura kavuşabiliriz. Aksi taktirde kıyameti kendi ellerimizle koparacağız demektir vesselam...
12.09.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.