- 247 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İHlas ve İhlas
Müslümanım diyenler İslamın gereğine maalesef inanmıyorlar.Daha doğrusu dinlerinin gereğini layıkıyla bilmedikleri için inanamıyorlar. İslam sadece namaz,oruç, Hacc, fakir fukaraya yardım vb olarak algılanmakta. İslamın ekonomik, sosyal, kültürel, diplomatik ve siyasi alana ve hayatın tüm alanlarına hitap etmesi, tesir etmesi, bunları tanzim etmesi kabul edilemediği için,içinde bulunduğu zulüm sisteminde namaz kılmayı,tespih çekmeyi, vb’lerini büyük fazilet saymaktadır. Aslında bu durum tespih çekenle kafa çekeni aynı hizaya sokan bir durumdur. Domuz çiftliğinde çalışan bir Müslümanın öğle yemeğinde dini hassaiyetleri(!) gereği domuz eti yemeyip ekmek arası tavuk yemeyi tercih etmesi gibi bir şeydir bu mantık.
Rızkı verenin Allah olduğuna inandığı halde yaşam standartlarını yüksek tutmak yani lüks yaşamak maksadı ile geçimini temin edecek rızıktan fazlasını arzu ederek esasen dünyevileşme buhranına sürüklenen kitleler, geçimle ilgili şikayetlerde bulunuyorlar. Ekonomi ile ilgili eleştiri yapmakla bir değildir bu durum. Aklı başında bir Müslüman ekonominin faize ve borca dayandırılmasını, dövizin toplum hayatını bu kadar olumsuz etkilemesini asla kabul edemez, Küresel Elitlerin kurduğu sömürü ve köleleştirme sistemine karşı inancının gereği olan çalışmaları yapar, takip eder, destekler. Bu ekonomik zulüm çarkı içerisinde yaşananları aklamaya çalışmak en hafif tabirle dinini ve peygamberlerini tanımamaktır. Geçim şikayetinde bulunanlar ise bu sistemi yürütmek için "bilet kesen" esas kesimdir.
Aynı durum iç ve dış siyaset ile de alakalıdır. Terörden, düvel-i muazzama(!)nın işgal, sömürü ve katliamlarından dert yananların bu işi yapanlarla aynı kurum ve çatı altında kalmaya ses çıkarmadıkları, itiraf gibi ifadeler, yaşanan olaylar açık ve net ortada iken küresel kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde olduklarını görmedikleri, anlamadıkları aşikardır. Dinini bilen bir Müslüman katilleri stratejik müttefik olarak kabul edemez. Hiçbir gerekçe ile bunu deklare edemez.Taraf olarak NATO, BM, AB,IMF,DSÖ vd’lerinin safını değil, dininin safını seçer seçer. Tabii din diye yutturulan ılımlı İslam’dan bahsetmiyoruz din derken.Maalesef bilinçli politikalarla, ihtirasla, koltuk uğruna koskoca bir toplumun geldiği nokta budur.
Hal böyle iken $,€, altın düşmüş çıkmış, insanlar çok para kazanmış, köşeyi dönmüş pek mühim değil. Mühim olan adım adım hedefine giden Deccalin Dünya Hakimiyetine dur diyen tarafta olmaktır. Bugün ekonomik, siyasi,teknolojik,askeri vs. başarı gibi gözüken şeyler eğer DECCALİZME karşı değilse hiçbir anlamı yoktur. Tek anlamı vitrin süsü olmaktır. Bu bakış açısına sahip olunamadığı sürece yani zulme "karşı taraf" olmadığınız sürece ağzınızla kuş değil fil tutsanız ehemmiyeti yoktur.
Siyonizm şeytanın dinidir ve öyle haindir ki, kurum ve kuruluşları, kitleleri kendisine hizmet ettirmede çok mahirdir.Öyleki kişi kendisinin hizmet ettiğinin farkında dahi değildir. İkaz edildikleri zaman, -Kim? Ben mi? Ben siyonizme hizmet etmem türküsünü söyleye söyleye (milliyetçiliği, vatanperverliği,dini, maneviyatı istismar eden kurum, kuruluş ve kişiler vasıtası ile) siyonizme hizmet etmektedirler. Zaman zaman devlet, millet düşmanları icad edilirken de gerçek devlet millet düşmanları ile yürütülen dostluğun ve işbirliğinin gizlenmeye çalışıldığı ortadadır.Bu durum zaman zaman açığa çıktığında da buna kulp takmak ve kitleleri uyutmak konusunda mahir bir medya mütemadiyen insanların kulaklarına yalanları fısıldamaktaıdırlar .Böylece hakikatler net bir şekilde ortada iken hamaseti ön plana çıkaranlar razı oldukları memnun kaldıkları şeyin Allah’ın dini değil kendi şahsi ve siyasi görüşleri olduğunu anlamamaktadırlar.
“Dünya geçicidir dert etmeye değmez.”
İyi ve güzel olanın da azabın da baki olduğu yer daha mühimdir.Dert edinmeliyiz.
Not: İhlas kelimesi Arapça kökenli Türkçeleşmiş bir kelimedir. Arapça’da noktalı “hı” ile yazıldığında samimiyet manasına gelir. Noktasız “ha” ile yazıldığında da sahtekarlık manasına gelir…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.