- 261 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YILKI ATI / MAHŞERİN ÜÇ ATLISI - FERASET BASİRET SİYASET
Bilmek mi, sezmek mi?
Bilmek daha somut, sezmek soyut.
Bilmenin delili vardır, sezmenin yok.
Bilmeli ancak bildirdiğince, sezmeli bilginin ötesini…
Bilmek kendini inkâr eder, infazı kendini yenilemektir.
Sezmek her daim firari, tutuklandıkça tutku olur…
Hey yılkı atı,
En iyi sen bilirsin, at gözlüğünün insan icadı oluşunu.
Neredeyse üç yüz altmış derece görüş açınla ilk sen rahatsız ettin insanı.
Bir gözün dahi diğerinden bağımsız, gördün her şeyi.
Ve bildin gördüklerini.
Sezdin sana eyer vurulacağını, çitme ile kovdun niyetleri.
Ne zaman ki gözüne gözlük takıldı, insanın kıçının rahatlığına vuruldu sırtına eğer.
Çizmede mahmuz, nice niyetine koşum eyledi insan seni.
Hey yılkı atı,
Senin bakış açına feraset dese de insan,
gün oldu,
insan insana sana taktığı gözlüğü taktı da adına at gözlüğü dedi.
Ferasetini kaybedene at gözlüğü takmış dedi de,
ferasetini kaybetmeyene at gözlü demeyi yakıştıramadı.
Efendiler ilk kölesinin ferasetini çekti darağacına.
Ey sen yılkı atı,
Öğreğinde özgürsün şimdi.
Şimdi bir başka görüyorsun insanın içindeki alayı.
Alayı feraset sahibi olsa insanın,
bilmenin tuzağından azade,
görmenin, duymanın sezgisiyle çıkar kendi yaylasına,
ağasız, paşasız kendisine olurdu efendi.
Hey yılkı atı,
ferasetinden azade etti de insan insanı,
basiretine ağlar örmedi mi?
Görmek ötesinde görmek,
görülende görülmeyeni görmek,
açığı görmek,
gizliye bakış atmak,
nesneyi bilip, özneyi sezmek.
Bağladı insan insanın basiretini,
düşünmesini bağlayamadı,
sezgisini harman edip yığın eyledi.
Benzer kıldı yanılgısını yığının, sezgisi etkisiz elaman oldu.
Efendilerin örümcek ağında yığın,
düşüncesinin tekâmülünü yaşadı.
Örümcek kafalı oldular da bir örümceğin kendisi dahi olamadılar.
Hey yılkı atı,
Feraset dedik, basiret dedik. Bir de siyaset var değil mi?
Siyasa; seyislik, at bakıcılığı.
Meğer alttan alta, ne de çok sinsi yanımızı öğrenmişiz seninle.
Kökü çok yalan olan politikadan bahsetmeye hiç değmez değil mi?
Yakışmaz sana.
Gözüne gözlük takılmadan,
seyisliğe çifte atan ilkelliğin,
çizmelerdeki mahmuzla basiretini bağlayan gemin,
öğrenilmiş korkun ve çaresizliğinle,
biatin efendine oldu tarik ve tarih boyunca.
Şimdi sömürülmüş, işe yaramaz, bir de karnını doyurmak için efendilere masraf olmayasın diye yılkıya bırakılmışsın.
Artık yabanisin, aykırısın hatta anarşistsin.
***
Hey Kırat,
Karat,
Akat,
Buzat,
Alat,
Sarat,
Dorat
ve hatta sen midilli…
Bilmek mi sezmek mi siz söyleyin…
Heybemiz dolu alıntı.
Biz de akıl nimet.
Düşünmek farz.
Sağsız,
______solsuz,
____________yansız,
__________________yönsüz siz söyleyin.
***
Ferasetinizle, basiretinizle, politikaya karşı siyasetinizle,
Tam da şu an,
…
gözünüzde gözlük,
çizmede mahmuz,
sırtınızda eğer,
elde kamçı,
gem vurulmuş ağzınızla
…kapısındasınız, cesaretin.
Haklı olan sizlersiniz,
Susmayın.
***
Yoksa sömürüp, sizi de bırakacaklar yılkıya.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.