GELİN ODASI

• 20 Ağustos 2023 Pazar 21:39:50

Bizim orada boş günün olmaz. İş zamanı herkes çalışır. İş bitince takanın üstünde bir cangama başlar. Anam bazen cangamaya dayanamaz kalp gırizi geçirir. Ayağına su dökeriz. Eline su dökeriz , ayılmaz. Elini sallarız. Golanya dökeriz . Yüzünü soğuk su ile yıkarız. Golanya dökeriz, ayılmaz. Başında toplanıp ağlaşırız. Hidayet’le Yılmaz döğüşmüş. Yılmaz ne derse Hidayet kerçine tersini derken döğüş başlar. Hidayet’in yüzüne bir yumruk vurur. Hidayet yüzüm felç oldu deyip ağlar, ağlar bayılır. Kendini yerlere atar. Yılmaz bir daha vurur. Anamın canın sıkılır. Evden başını alıp gider. Cangamadan döğüşden sıkılır. Ana ana diye düştük yollara.Güney’de goyun damının berisinde anam yere yatmış. Ana ana noldu ana? Uyan ana, yekin ana. Burda seni yılan sokar, ahrap sokar. Burda uyur galırsın ana . Hepimiz başına toplandık. Hasan, babam, Ersin, Yılmaz, Hidayet, Neşet uyandırıp eve götürmeye çalıştık. Ne yaptıksa uyandıramadık. Ben anam öldü sanıp goyardım höğürtüyü. Herkes ağlaşmaya başladı. Anam dayanamayıp gendine geldi. Ayağı yalındı. Başındaki yağlığı düşmüş, gınalı saçları gızıl ve gıvır gıvırdı. Anam uyanınca dünyalar benim olmuştu. Hasan Zöhre’yle evlendi. Neşet Hoter Yusuf’un gızı Cennet’le evlendi. Sıra Ersin’e gelmişti. Hasan gıcıklık verirdi. Bin bir gapıya gettik senin için derdi. Hoter Yusuf öncülük etmişti. Değirmenderesi’de Mulla’nın gızı varmış Sultan adında. Şöle ters adam, böle ters adam deniyor. Anam, Cennet, Hasan, Hoter Yusuf gız görmeye gitmişler Ersin için . Mulla’nın gapısını çalmışlar. Anamın gızı heç gözü dutmamış. Hoş geldin. Nasılsın, hepiniz cümleten hoş geldiniz. Havadan sudan, canavar lafı, tıraşlama lafı, askerlik lafı derken anam biz gız görmeye geldik demiş çekinmeden. Hele düşünek daşınak demişler. İkinci getmede Allah’ın emrini anıp düğürçülüğü yapmışlar. İş bitirmişler. Düğün çalınacak. Düğüne mal kesilir. Yemek yapılır. Okuntu dağıtılır. İlk defa düğün çalacağız. Aptal dutulacak. Aşçı bulunacak. Bir sürü iş. Nasıl altınadan kalkarız? İlk önce gelin odası hazırlamak gerekti. Goca odada Hasangil galıyordu. Güçcük odada Neşetgil galıyordu. Anam , babam salonda yatıyordu. Yılmaz, Ersin, ben birer sedirde yatıyorduk. Goca odayı gelin odası olarak hazırlamaya başladık. İki tene sandık vardı. Boydan boya bir yatak takası vardı. Anamla babamın iskele gurup domruk biçtikleri hızar bıçkısı, golasar bıçkısı sandıkların arkasında asılıydı. Bir keresinde Zöhre yengem yılan var yılan diye bağırınca goşup gelmiştim. Sandığın arkasında goca bir boz yılan uzanmış, yatıyordu. Oklağaçla vurup öldürdüm. Bir defasında da sıçan fakına goca bir gara yılan düşmüş de Neşet vura vura öldürmüşdü. İki tene hızman asılıydı yatağın altında. Sandıkların önünü anamın ıstarda dokuduğu yün çul gapatıyordu. Hızmanın ağzı çam gabığından gapakla gapatılmıştı.Hımzanın içinden demir gaşıkla erinik yağı çıkarır ince ekmeğin arasına sokum yapar yerdim. Tavlak çuvalı, tarhana torbası da yanında olurdu. Anam torbaların ağzını dikerdi. Torbanın bir tarafından delip tarhanayı cöbüme doldurrum, tavlağı da alırım çıkar dışarlarda yerdim. Hasan’ın evi alel usül yapıldı. Altdamına da bir oda yapıldı. Orda da Neşet galacaktı. Goca odanın içinde goca bir sedir vardı. Babam sediri odanın içinde yapmış. Sedirin kalkacağı, gapıdan geçeceği yok. Çok ağır ve büyüktü. Sandıkların biri babamın diğeri anamındı. Babamın sandığın içinde keser, dölpü, çekiç, bıçkı, iği, çuvaldızi eydi, kelpeten, pense, ıradio, darı süpürgesi bağlama sopası, kendir, cüzdan, bıçak, kirpit, makas, mık, dalgı, burgu vardı. Anamın sandığında havlu, namazlağa, yalık, yorgan yüzü, çorap, çorap mili , perde vardı. Yerde savan seriliydi. Duvar çitten örülülüp samanlı çamurla sıvanmıştı. Yüklük bozuldu. Sandıklar altdama indirildi. Himzanlar ambarın üstüne gondu. Bıçkılar buzalığa götürüldü. Sedir ortadan ikiye kesilip yarısı solana çıkarıldı. Gelin odası sıvandı. Açık mavi bir boyayla boyandı. Hasan ve Neşet göçtü. Hasan ayrılığa dayanamayıp siline siline ağladı. Evi yüz metre ya vardı ya yoktu. Cennet gıcıklık verirince Hasan abi anandan ayrı yemek yedin böğün deyince gözlerinden yaşları bırakıvermişti.