- 255 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Anı / Yaşamak
"Anı yaşamak" anlayışının temelinde; farkındalık, değer arttırmak ve fırsat değerlendirmek vardır.
Bu nedenle, ertelemeden ve bilinçli bir şekilde harekete geçmek gerekir.
Örneğin ; Uzun zamandır üzerinde çalışmak istediğin bir işe, veya projeye hemen şimdi başlaman gerekir.
Ertelediğin bir tarih ,çok geç olabilir ya da uygun olmayabilir.
Gelecekte neler olacağı bilinmez.
"Anı- yaşamak", şimdiki zamanda nelerin mümkün olduğuna ve nelerden keyif alabileceğine odaklanarak yaşamaktır.
Halbuki "anı- yaşamak" yarını düşünmeden, umursamazca ve hazcı bir yaşam tarzı benimsemek değildir.
Orijinal anlamındaki “günü yakala, yarına çok az güven” söylemiyle anlatılmak istenen
"geleceği görmezden gelmemek" yarın için bugünden düşünerek harekete geçmek ve yaşanılan "anı" kıymetlendirmektir.
Sezen Aksu’nun- dediği gibi "yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret".
Bize öğretilen, zaman hayatımızın üç ana bölümden oluştuğunu söyler.
Geçmiş zaman ,şimdiki zaman ve gelecek zaman.
Ayrıca, yaşam yolculuğu dediğin bin-bir farklı olasılığın birbiri ardına sıralanmasından ibaret.
Sol sokağa değil de sağ sokağa saptığında bile bu olasılıklar değişiyor ve sonuç farklılaşıyor.
"Geleceği düşünüp eziyet çekeriz geçmişi düşünüp geride dururuz, işte bu yüzden şimdiki zaman
elimizden kaçar gider". Demiştir- Gustave Flaubert.
Ailemiz: Onlar hayatın içinde bize en yakın kişiler.
Annemiz, babamız, eşimiz ve çocuklarımız bizi bu hayata bağlayan en önemli değerler.
Ama çoğu zaman onlarla doyasıya yaşayamıyoruz.
Çocuklarımız büyüyor ve onların en güzel çağlarını hayat koşuşturması yüzünden kaçırıyoruz.
Aslında çocuklarımızla beraber olduğumuzu düşünüyoruz ancak hayatın
bize verdiği stres ve sıkıntıyla onlara bunu hissettiremiyoruz.
Peki ya- annemiz ve babamız?.. Onların da bizim yaşlarımızda hep koşturduğu oldu ve biz hep ilgilenilmediğimiz
için kızdık ama şimdi aynı şeyi biz onlara yapıyoruz.
Günlük yaşamın stresinden onlara vakit ayırmıyoruz.
Onlar bir gün göçüp gidecek ve içimizde hep bir pişmanlık kalacak “keşke biraz daha birlikte olsaydım” diye.
Artık kimse gerçek anlamda birbiriyle sohbet etmiyor.
Hayat geçerken tek başına bir telefon veya bilgisayar arkasında geçip gidiyor.
Samimi, içten bir gülümsemenin yerini, gülen yüz emojileri aldı.
Bir dostun omzunda ağlayıp dertleşmeyi, onunla bol kahkahalı sohbetleri özler olduk.
Ama aslında sohbetler mesajlaşmaya kıyasla harikadır.
Güzel dostlarla yapılacak bir sohbet hiçbir şeye değişilmemeli.
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın
YORUMLAR
Yarın çok geç olabilir çünkü hayatımızın bir saniyesine bile hakim değiliz her şey Rabbin dilemesiyle... Kutlarım yürekten... Semra Hanım...
Semra Eroğlu
Sevgiyle dua ile kalın.