- 224 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Ne Mutlu
-Şiddetin dozunun tamamen arttığı ve insanlığın kendini sorgulamaya başladığı bu zamanlarda...
Dengenin bozulmaya yüz tuttuğu, "galiba dünyanın sonu geldi" dedirten ,vahim bir bilançonun içerisindeyiz.
Yine de her şeye rağmen insan ,doğası gereği "özüne" döner.
-Ne mutlu yoksul olanlara sevinin, sevinçle coşun!
Çünkü sizin göklerdeki ödülünüz büyüktür.
Yoksullar aynı zamanda alçak gönüllü ve ruhta ezik olanlardır.
Yani Tanrı’ya maddi ve manevi sunacak hiçbir şeyleri olmadığını alçak gönüllülükle kabul edenlerdir.
-Ne mutlu yumuşak huylu olanlara!
Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklardır.
Başkalarına karşı alçak gönüllü ve iyi bir tutum takınmalıyız.
Alçak gönüllülük nasıl elde edilir?..
Eğer, kendimin ne kadar günahkar olduğumun farkında olursam.
Kendimi doğru şekilde tanıyabilirsem.
Kimseden üstün olmadığımı- da bilirim ve insanlar beni " iyi" görüyorlarsa, ya da çok iyi davranıyorlarsa
bu bana şaşkınlık verir.
Bunu hiç hak etmediğimi bilirim.
O zaman, bu- da bana, diğer insanlara olan ilişkilerimde yumuşak huylu alçakgönüllülük
hassas ve sabırlı olmamı sağlar.
-Ne mutlu doğruluğa susayıp acıkanlara!
Çünkü onlar doyurulacaklar.
Yüreğin ,aklın ve niyetin içsel doğruluğudur.
Biz buna acıkıp susamalıyız.
Size verilen buyruk bir köşeye ya da çöle sığınmak değildir.
Ancak oradaysanız, oradan koşarak çıkmak, ellerinizi, ayaklarınızı ve tüm bedeninizi sunmak.
Sahip olduğunuz her şeyle, yapabileceğiniz her şeyle risk almaktır.
Talep edilen şey doğruluğa hiçbir zaman gem vurulamayacak.
Durdurulamayacak, tatmin edilemeyecek bir şekilde acıkıp susmaktır.
Bu söz konusu amaca engel olan her şeyi "yok" sayarak doğruluğun gerçekleştirilmesi.
Devam ettirilmesinden başka hiçbir şey aramaz.
Başka hiçbir şeyle de ilgilenmez.
Gelişmenin en büyük sırrı beklide, sağlıklı sıcak bir ruhsal iştahtan başka bir şey değildir.
-Ne mutlu merhametli olanlara!
Çünkü onlar merhamet bulacaklar.
Merhamet muhtaç kişilere yönelik şefkattir.
Lütuftan farklıdır.
Lütuf, günahın kendisiyle ilgilidir.
Merhamet ise, günahın sonucu olarak ortaya çıkan acı, sefalet ve sıkıntılara merhem olmaya çalışmaktır.
Sevgi nasıl paylaştıkça artan bir şeyse, şefkatte paylaştıkça çoğalır.
-Ne mutlu yüreği temiz olanlara!
Çünkü onlar Tanrı’yı görecekler.
Bardağın ve tabağın dışını temizlersiniz ama içiniz açgözlülük ve kötülükle dolu.
Dıştan güzel görünen ama, içi her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz.
Temiz bir yüreğin özellikleri ise. Ne istediğini bilen kararlı bir yürektir.
Tanrı ve insanlarla olan ilişkilerinde yalandan uzaklık.
Tamamen içtenlik. Şeffahlık.
Düşünce ve niyetlerinde temiz, yani sapkın, art niyet ya da bayağı bir şey karışmamış olması.
İki yüzlülük ve aldatmayı iğrenç bulmaktır.
Kurnazlıktan uzak olmaktır.
"Peki biz bunların ne kadarını başarabiliyoruz"?..
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın
YORUMLAR
Okudukça birini hatırlayıp durdum. Sanki onu tarif ettiniz. O kadar ikiyüzlü.
Dıştan iyilik timsali içten günahkâr.
Allah kalpleri bilendir. Dışa bakmaz.
İstediği kadar iyi göstersin kendisini. Bir yerde fire verir. Anlaşılır nasıl biri olduğu.
İyilik sonradan edinilebilir bir kavramdır.
İnşallah tövbe eder iyi insanlardan olur bu tarz kişiler.
Kutlarım yazınızı.
Semra Eroğlu
Kötüler çoğunlukta, iyiler ise, azınlıkta.
Şöyle, etrafımıza bakmamız yeterli, fazla uzağa gitmeye gerek yok ,parmaklan sayılıyor iyiler. Cehennem nasıl dolar yoksa:)
Sıkı ve kuvvetli bir tövbe etmesi gerekir- ki tabi- ki Cenabı Allah, tövbesini kabul ederse ancak o zaman iyiliğe meyledebilir.
Dökme suyla pek değirmen dönmüyor be ustam. Pek nadir.
Yine-de en iyisini Allah bilir.
Teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için, sevgilerimle:)