- 230 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Değişim ve Dönüşüm
Dünya kurulalı beri değişmeyen tek kuralı vardır, Değişim. Tıpkı mevsimlerin, gece ile gündüzün değişmesi gibi. Tıpkı bitki örtüsü yada hayvan türlerinin dahi değişmesi gibi bir yığın örnekler verilebilir.
Enteresandır ki, bu durumu kabul edemeyen tek varlığız. Değişen bir dünyada değişmeyen hayatlar yaşamaktaki ısrarımız, bizleri hem ruhsal hem biyolojik olarak etkilesede biz ayak diretmekte devam ediyoruz.
Oysa yeni oluşumların,dönüşümlerin gerekliliği tıpkı hava, su kadar kaçınılmazdır. Değişmeyen şeyin hayatta kalması mümkün değildir ne yazık ki. Dünya hayat bulmaya başladığından beri yok olan türlerin yerini, yine etkileşimde olduğu bölge ve zamana göre yenilerini almış, daha da zenginleşerek çağımıza kadar süre gelmiştir.
Biz her ne kadar yaşlı da desek aslında dünyamız doğal oluşumundan dolayı oldukça genç bir gezegendir. Sadece biz insani zaman kavramıyla baktığımız ve gelişimini takip etmediğimiz için bu durumun pekte farkında değiliz. Bakıldığında afet olarak nitelendirilen deprem,sel yada aktif volkanik bölgeler, dünyanın hala değişim ve dönüşüm evresinde delikanlı bir gezegen olmasındandır. Biz buna ayak uyduramadığımız için toplu katliam benzeri durumlarla baş başa kalırız. Yani anlayacağınız afet dediğimiz şey yer kürenin oluşumudur. Bunu takip etmeyen insan hatalıdir.
Artık değişim ve dönüşüme ayak diremek yerine, onu takip etmek ve sınırlarımızı daha düzgün çizmemizin zamanıdir. Tabi insani zaman kavramıyla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.