- 183 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Unutulmaz Anılarla Dolu Yıllar
Her birimizin hayatında özel bir yeri olan, neşeyle başlayıp hüzünle sona eren o masumiyet dolu dönem: çocukluk. Neşeyle dolu anıların birbiri ardına sıralandığı, gözlerin pırıl pırıl ışıldadığı o günler… İşte, zamanın hızla akıp gittiği günümüzde, eski çocukluk dönemine duyduğumuz özlem bir çiçeğin yaprakları arasından süzülen güneş ışığı gibi içimize doluyor.
Hatırlamak bile insanı gülümseten o masum dönemde, her şey daha renkli, daha büyülüydü. Oyunlar, kahkahalar, hayal gücünün sınırsızlığı… Bugünlerde, yaşamın getirdiği sorumluluklar ve zamanın telaşı altında kaybolmuş gibi hissettiğimiz anlarda, eski çocukluk günlerine olan özlem iyice derinleşiyor.
Sokaklar, oyun alanları ve parklar eski çocukluk anılarının sahnesiydi. Topaçların döndüğü, ip atlayan kızların neşeli çığlıklarının yankılandığı o sokaklarda, dostluklar belki de ömre bedel kurulmuştu. Her gün yeni bir macera, yeni bir keşif vardı. Kovalamaca oyunlarında koşuştururken düşmekten korkmazdık, çünkü toprak annemizdi. Şimdi, o toprak kokusu burnumuza gelince bile içimizi hüzün kaplıyor, çünkü o güzel günler geride kaldı.
Eski fotoğraflar arasında kaybolmak, o anıları hatırlamak insanı duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Sanki zaman makineleri gibi, o anlara geri dönmek ve o çocuksu coşkuyu bir kez daha yaşamak mümkün olsaydı ne güzel olurdu. Belki de en değerli hazine çocukluk anılarıdır; çünkü o anılar, geçmişle geleceği buluşturan bir köprü gibidir.
Okul bahçesinde geçen uzun ara tatilleri, yaz aylarını deniz kenarında ya da köyde geçirmek, sıcak kumların altında gömülüp hayal dünyasına dalma zevki… Her bir anı, birer paha biçilmez hazine. Oyun arkadaşlarımızla geçirdiğimiz saatler, akşamları eve dönüşte annenin sıcak yemeği, ailece oturulan sohbetler… Bunlar, eski çocukluk dönemine duyduğumuz özlemin temel taşları.
Ancak unutmamalıyız ki, bu özlem aslında yaşamın içinde var olan bir his. Geçmişi yâd etmek güzeldir, ancak bugünün kıymetini bilmek ve geleceğe umutla bakmak da önemlidir. Eski çocukluk günlerine duyduğumuz özlem, bize bu anları daha fazla değerli kılmak ve yeni anılar biriktirmek için bir fırsat sunar.
Eski çocukluk dönemine duyulan özlem her birimizin içinde saklı bir hazinedir. Anılarımızı yaşatmak, çocukluk günlerimizi hatırlamak, gülümsemek ve belki de çocuklarımıza ve torunlarımıza anlatmak, geçmişi gelecekle buluşturan en güzel jestlerden biridir. Unutulmaz anılarla dolu o eski çocukluk dönemine duyduğumuz özlem, bizi geçmişe ve geleceğe aynı anda bağlayan bir ip gibidir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.