- 233 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Hz. Hızır Hayatta mı?
Hz. Hızır’ı ilginç kılan hadiselerden bir diğeri de halen yaşayıp, yaşamadığıdır. Bazı âlimler ayetlerden delil göstererek hayatta olamayacağını söylemişlerdir. Bu ayetler şunlardır:
“Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçti...” (Âl-i İmrân,144)
“Senden önce hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar bâki mi kalacaklar?” (Enbiyâ,34)
Bu ayetleri, görünen ölüm anlamında anlarsak doğru olabilir. Fakat ölümün asıl mahiyeti nedir? Veya en azından üstün zatlar için ne olduğunu bilmek gereklidir. Bu ayetlere farklı yönde başka bir boyut getiren Kuran’da şöyle bir ayette geçmektedir:
“Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Doğrusu onlar diridirler; lâkin siz farkına varmazsınız.” (Bakara,154)
Bu ayetler birbirine zıt anlamlar ifade ediyor gibi görünmektedir. Aslında değildir. Bediüzzaman, farklı anlamda görünen bu ayetleri bir potada birleştirip hadiseye çok güzel bir izah getirmiştir.
Hayat mertebelerinin beş tane olduğunu ifade ederek, ikinci hayat mertebesinin Hz. Hızır (a.s.) ve İlyas’ın (a.s.) yaşama şekli olduğunu bildirmiştir.
Bu mertebede olanlar, normal insanların ihtiyaç duyduğu zaruri şeyleri yapmak mecburiyeti duymazlar. İstediklerinde yer, içerler. Bir anda pek çok yerlerde bulunabilirler.
Gizli hakikatleri gören evliyaların, Hazret-i Hızır ile yaşadığı maceraları veya temiz kalpli kulların Hazreti Hızır’la yaşadıkları, bu hayat mertebesini bizlere ispat etmektedir.
Halk arasında ‘Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez’ denir. Doğrudur, kulun her zaman yardımına cevap veren Cenab-ı Hak, Hz. Hızır’ı vesile kılarak onlara yardımcı olmaktadır.
Yeter ki, kalbimiz güzelliklerle dolu olsun ve sadece yardımı Allah’tan isteyelim. Allah için imkânsız yoktur.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.