___Ağustos ayındayız, havların en sıcak zamanlarını yaşıyoruz.
Gündüzleri ayrı bir dert, geceleri ise apayrı bir telaştır gidiyor...
Geceleri sıcaktan hiç uyuyamıyoruz ,klimayı açıp çalıştırıyoruz fakat
o-da bana dokunuyor. Eee, ne yapacağız o zaman ?..

-Dün gece, "hadi" dedik, "bu gecede bahçede yatalım uyuyalım".
Taşındık bir güzelce- de bahçeye.
Biz sanıyoruz ki, "oh mis gibi" ne güzel serin, serin yatıp uyuyacağız.
Sivri sineklerin ısırmasından ,cırcır böceklerinin sesinden uyuyamıyoruz ki:)
Vız, vız, vız, cır, cır, cır hiç susmuyorlar maşallah.

Neyse...

Bu günkü konumuz- da "Ağustos Böcekleri" olsun:)

__Masallarda ve çizgi filmlerde özellikle kendisine tembellik sıfatı yakıştırılan ağustos böceklerinin çok ilginç özellikleri bulunmaktadır.
Bu böcekler ,herkes tarafından genellikle ötmeleriyle bilinmektedir.

La Fontaine yüzünden yıllardır, insanlar Ağustos Böceğine büyük haksızlık yapmışlar.

La Fontaine’nin haksız olduğu da ,bilimsel yönden ispatlanmıştır.

Hikayeye göre Karınca tüm yaz çalışıp yiyecek biriktirirken, Ağustos Böceği saz çalıp şarkı söylemiş, kışın da karıncaya muhtaç olmuş.



Ağustos böcekleriyle ilgili toplumda çok yanlış bir kanı var.

Bu da, bu böceklerin oldukça tembel olması.

Bu hikaye oldukça bilindik bir hikayedir ve hikayede Ağustos Böceği saz çalar ve yan gelir yatar.

Yani; çalışmaz tembeldir.



Burada ise, bir karıştırma söz konusudur.

Hikayede anlatılan Ağustos Böceği değil, Yeşil Çekirgedir.

Öyle ki Ağustos Böceklerinin yaşam süresi sadece birkaç haftadır.

O dönem de adını aldıkları Ağustos ayıdır.

Ağustos Böceği’nin hayatını bilenler bu hikayenin böyle olamadığını da bilirler.



Yapılan araştırmalara göre Ağustos Böceği Ağustos ayından sonra hayatta kalmıyor.



“Yani ,kış için yiyecek biriktirmesinin bir anlamı yok”.



Toprak altında yaşayan Ağustos Böcekleri ağaç kökleri ve öz suyu emerek beslenirler.

17 sene toprak altında kalan Ağustos Böceği yeryüzüne çıktıktan sonra 4 haftalık ömre sahiptir.



Ne garip değil mi?..

Allah’ım, sen nelere kadirsin.



Bu dört haftayı eş arayarak geçiren Ağustos Böceği eşleştikten sonra ölür, kışın yaşamayacağı için yiyecek biriktirme endişesi olmaz.

Ağustos Böceğinin şarkısını hafife almayalım.

O kanatlanmanın, güneşli günlerin, aşkın ve özgürlüğün simgesidir aslında.

Havanın kararması ile birlikte ortaya çıkarak yüksek bir sesle öterler.

Cırcır böceklerinin sadece erkek olanları kanatlarını birbirine sürtüp ses çıkarır.

Bu şekilde, dişi cırcır böceklerini kendilerine çekmektedirler.



Bilim insanları, 13 ve 17 yılda yer üstüne çıkarak çok sayıda hayvana besin olan Ağustos Böceği gruplarının sırrını anlamaya çalışıyorlar.

Toprak altında yıllarca yaşayabilme özelliği olan bu böceklerde, toprak altındayken kanat bulunmaz.

Kanatlanma işlemi ise, çok ani bir şekilde olur ve binlerce Ağustos Böceği bir anda yeryüzüne çıkarlar.

Burada ise, sadece birkaç hafta yaşayabilirler.



Bu nedenle, bu böceklerin asıl yaşam alanı "toprağın içidir" denilebilmektedir.

Kanatlanıp yeryüzüne çıkan bu böceklerin çoğu diğer hayvanlara yem olmaktadır.



Yem olmaktan kurtulmayı başaranlar ise, bir araya gelir ve koro halinde tiz seslerle öterler.

"Bizim bahçede öttükleri gibi":)



Bu böcekler, bütün gün ötebilme özelliğine sahiptir.

Ötüşlerin nedeni ise, tam kesin olmamakla birlikte dişileri çiftleşmeye çağırmak diye bilinmektedir.

Erkek Ağustos Böcekleri, karın zarlarının titreştirilmesiyle birlikte vızıltılı bir sesle öter.



Bu vızıltı Çekirgelere çok benzer fakat bu böceklerin Çekirgelerle bir akrabalık ilişkisi bulunmamaktadır:)



Selam ile dua ile, kalın sağlıcakla...

Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın