- 380 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Ben yine gitmek istiyorum...
Yine oluyor
Ben yine gitmek istiyorum
İhtimaller çağırıyor,
Hayaller kulaklarımı gıdıklıyor.
…
Geçen gece, yıldızlar denize yağarken, kamp sandalyemin üzerinde karşı kıyının ışıklarını seyrederken,
ayaklarımdaki henüz kurumamış kumu ovalarken, telefonumdan gelen yumuşak şarkıya ritim tutarken fısıltılı dalgalar; hissettim bittiğini…
Yüzüme deniz tuzu, saçlarıma rüzgar bulaştıracak başka bir yere gitmem gerek. Yok burada da aradığım.
Ne diye sormayın; tam tarif edemiyorum.
Bu sefer çok yavaştım oysa…Bekledim. Sükunetle, sabırla bekledim. Önce sessiz ve ıssızlığın bana bir yol açacağını düşündüm. Yeterince sakin ve durağan kalırsam eğer, beklersem geleceğini düşündüm o her ne ise. İnsanların yüzlerine baktım büyük bir iştahla, dudaklarından düşenleri eledim. Birçok cümle kurdular. Benim aradığım şey yoktu içlerinde o kelimelerin. Bana adımla, çeşitli lakap ve sıfat tamlamalarıyla seslendiler. Ama başımı çevirip gülümsetecek şeyler onlar değildi.
Ben de -hep yaptığım gibi- uzun uzun kendimle konuştum. Yazdım arada, okuduğumu sevmedim, kafamı yüklemsizlerle doldurdum. Ağır geldi bu yüzden kafam ayaklarıma… Çözemediğim döngünün işleyişinden yoruldum. Çok geçmeden sıkıldım kendimden… yine… Keşke sussa…ydık biraz.
Oysa, bir çok insanın sadece romantik dramalarda, yada Instagram paylaşımlarında gördüğü bir yeşil mavi vahadayım. Zamanın farklı işlediği, zorlayıcı işleyişin insanın gırtlağını sıkmadığı bir yerdeyim. Ömrümün belki en az sorumluk aldığım döneminde burada bulunmanın lüksünü yaşıyorum. Bir tek…yalnızlık, tercih edilirlikten yoksunluğa evriliyor sessizce. Gurubun huzuru işlemiyor seyre daldığında. Eksik kalıyor bir şeyler. Sonra kendine kızarken buluyorsun kendini; Neden tamamlanamadım ki burada… Belasını arıyor derler benim için, sanırım, arıyor özenle…
Yine oluyor; ben yine gitmek istiyorum. Tüm nankörlüğümle, olası pişmanlığımla, başka bir havası tuzlu yer aramak için, ayrılmak istiyorum. Kuvvetle muhtemel, özleyeceklerimin uzun bir listesi kalacak defterimin arasında.
Ama kalmamalıyım bu kadar daha… Teşekkür ederim bana gülümsediğin için her sabah o dağın ardından sari çocuk… Ve sana da teşekkür ederim; uzun yürüyüşlerime, hedefi karmaşık arayışıma eşlik ettiğin için tüylü yol arkadaşım. Veee, sevgili kamp sandalyem… Epey kahrımı çektin, teşekkür ederim.
Siz yukarıdakiler; canlılar, ölüler, robotlar, dronelar, çöpler… Beni izlediğinizi hissedebiliyorum. Kararınca gözümde dünya hep size diktim bu sahide gözümü. Minnettarım naif parlaklığınıza…
Bu güzel bir yolculuk muydu? Evet. Tüm yolculuklarım güzeldi kendi nazarında. Hesaplanamaz faydaları ve kaybettirişleri vardı her birinin. Ölebilir miydim burada, huzur içinde, farkına varmadan?.. Belki…
Ama vakit yakın,
Çağırıyor ihtimaller…
Bulmam lazım cümleleri. Çok istiyorum ait hissetmeyi bir toprak parçasına, üzerinde bana gülümseyerek bakan komşu çoocuklarına…
Affedin -suçum varsa- beni.
Hayal edin;
Göğsümdeki kara deliğin iyileştiğini...
09.08.2023
Serpil ŞEN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.