- 247 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İYİ DEDİĞİNDE İYİ OLUYORSA KAPA GÖZLERİNİ KORU KENDİNİ
Bir Toplumun gelişmişliği, huzuru, mutluluğu, her şeye iyi dediğinde elde ediliyorsa bundan daha rahat emeksiz ve düşünmeden elde edilen bir güzellik olamaz. (!)
Halis ağa sen çok itiraz ediyorsun, bak elinde tespih sabahtan akşama kadar camiden çıkmayan Hasan emmiye, her şeye güzel bakıyor hiçbir sorunu yoktur. Hatta evine götürecek ekmeği bile olmasa, bizim ne yaptığımız nerede koşturduğumuz ne kadar harcadığımız onu hiç ilgilendirmiyor. Akşam huzurla yatıyor, sabah huzurla kalkıyor. Halis ağa sen ortalığı karıştırmaya çalışıyorsun insanları isyana teşvik ediyorsun olmaz böyle bir şey, biraz iyi tarafından bak ya…
Her şey kötü dediğinde sorun çözülüyor mu hayır, o zaman kendinizi fazla sıkmanızın anlamı nedir, güzel bakın güzel görürsünüz, önünüzden geçen biri sizi rahatsız ediyor diye yakınacağınıza, kapayın gözlerinizi görmeyin rahatsız olmazsınız…Rahatsızlık duyduklarınızdan yüz çevirmek zor olabilir, ancak alışmak diye bir kavram var, insan zaten alışmasa yaşayamaz ki dünyada(!) Allah iyi ki böyle bir yanımızı yaratmış(!) ya alışamasaydık nice olurdu halimiz…Ne kadar şükretsek azdır, her şeye alışıyoruz tepkisiz kalıyoruz ve rahatlıyoruz(!)Allah öyle mükemmel bir varlık olarak bizi yaratmış ki, bazen seviniyoruz, bazen üzülüyoruz, bazen altından kalkamıyoruz ama bunlardan çok daha önemlisi, zamanındaki olumsuzlukları değiştiremiyorsan sen zamana uyuyorsun ve o yaşadığın acıların hepsinden bir anda kurtuluyorsun(!)İnsan buna şükretmez mi, atalarımız ne demiş, zaman sana uymuyorsa sen zamana uyacaksın, hakikaten bu atalarımız her zaman bir çıkış yolu bulmuşlar, ne olur onların bu veciz ve tecrübeye dayanan öğütlerine biraz kulak verin ki, sizler de acı çekmeyin…(!)
Ne olur yani, herkesin iyi dediğine siz de iyi deseniz, neden iyi güzel diyemiyorsunuz, size mi kaldı hep iyileri doğruları anlatmak, sen kim kocabaşlara doğruları anlatmak kim(!). Selin aktığı yönde gitmezseniz boğulursunuz, toplum nereye gidiyorsa sen de o yöne git, yoksa o sel seni alır götürür ve derinlere gömer. Çünkü bu sel akışına engel olduğunu düşündüğü her şeyi yok eder. Hatta güzel olduğu anlatılan ihtişamlı binalar bile olsa, o sele dayanamaz. Kalkıyorsunuz anlamsız boş konuşmalarla kendinizi yoruyorsunuz, kayığın suda yüzmesi dalgaların tersi yönde kürek çekmekmiş…Ne yüzmesi siz hala anlamadınız mı, bu selde yüzülmez burada kulaç atılmaz. Burası yüzmeyi öğrenme yeri değil, dalacaksın sulara, bu sel devam ederken elindekini dolduracaksın bir bakarsın o dalgalar seni bir yerden karaya atmış…Elinde kalanla yetinip yaşamını süreceksin, bu selden kimin ne kazandığı neler çıkardığı ve suların derinliklerinde ne aradığı seni niye ilgilendiriyor…Dal sulara ağrımasın başın, al çık kenara uzan boylu boyunca, bana değmeyen yılanlara nice ömürler dilerim de, dal uykuya; birisi seni uyandırmak istediğinde sana ne benim uyanmamdan, sen korkuyorsun sulara giremiyorsun gelip benim kazanımlarıma göz dikiyorsun çabuk kaybol sana tahammülüm yok dersin,… Onun seni parçalayacağını düşün ve hemen kovalamaya başla, hatta sana korku verirse,o korkuları yenmek için öyle bağır ki, tüm yaban eşeklerinin toplanmasını sağla…Doğruyu anlatmamdan neden bu kadar rahatsız oldun diyerek hala konuşmasını sürdürüyorsa, kulaklarınızı kapayarak uzaklaşın, bunlar çok tehlikeli, bir kişi olsalar da onları asla duymayın, hatta aslandan korkup kaçan yaban eşekleri gibi uzaklaşın ki, doğrularınızın genetiği bozulmasın yoksa rahatsızlık duyarsınız ve geceleriniz harap olur gündüzleriniz cehenneme döner. Böyle bir cenneti oluşturmak için, sabah akşam savaşan bizlerin yaptığı ve gelecekte yapacaklarımız duman olur. Sakın ola ki bunlara inanmayın…
Çok mu zor her şey çok iyi yaşayıp gidiyoruz, rahatımızı bozmayın demek…Adamlar çıkıyorlar ortaya olur olmaz saçma sapan kafa karıştırıcı kelime ve cümlelerle sizin yaşadığınız huzuru bozarak karanlıkların gelmesini istiyorlar. Üstelik yaşadığınız ortamın da karanlık olduğunu söylüyorlar, be adam herkesin aydınlık dediği karanlığa sen karanlık demekle karanlık mı olacak sanıyorsun, âmâ bunu bilmez bu gafiller. Sanıyorlar ki karanlık ve aydınlık bir yaşam biçimi, öyle bir şey yok(!)karanlıkta aydınlıkta bir kabulleniştir. Neyi nasıl görmek istersen öyle olur. Açız dersiniz aç olursunuz, tokuz dersiniz tok olursunuz, böyle kolay bir yöntemi buluncaya kadar ömrümüz gitti, hala bu akıl yoksunları karanlık, karanlık diye tutturmuşlar gidiyorlar. Hangi taşı kaldırsan altından çıkıyorlar. Her koyun kendi bacağından asılır diyor atalarımız, yani sen aydınlık dersin aydınlık olur, benim aydınlığımı sen niye karanlıklarınla yok etmeye çalışıyorsun diyorsunuz, olur mu öyle, senin yaşadığın bu karanlıklar beni de etkiliyor diyor, ne güzel mutlu huzurlu yaşayan sizlerin huzurunu bozmakta o kadar mahirler ki, bunların hepsi vatan haini, bu hainler dışardaki hainlerle birlikte olmuşlar hep açtığımız yolları kapamaya çalışıyorlar. “Atalarımızın o veciz ve çok anlamlı,” her koyun kendi bacağından asılır” değerlerini bile tahrif etmeye çalışıyorlar ve diyorlar ki, sen de koy kendini koyun yerine göreceksin kafadan asılacaksın bacak yerine…Bu tam anlamıyla insanları kin ve düşmanlığa teşviktir. Bunlar buna devam ederlerse elbet bunları bastıracak ve seslerini kısacak hukuk sistemimiz var, onları adil bir şekilde hukukçularımız yargılayacaklar(!) ve kodesi boylayacaklar…Sakın ola ki karanlıkta olsa sizin aydınlık dediğiniz ortamı karanlık bir ortam diye dayatanlara fırsat vermeyin…Onlar bizim barış kardeşlik sevgi saygı dayanışma ve bir bütünlük içinde yaşamamızdan rahatsızlar…Onların ne yaptığını biliyoruz hepsinin bir dosyası var…Zamanı geldiğinde karşılığını alacaklar….Bu sözlerin hepsi vatana ihanettir, vatana ihanetin nedeni olamaz onun bedeli vardır, bizim aydınlık dediğimiz iyi dediğimiz ve sizlerinde buna inandığı bir şeye kimse karanlık kötü diyemez. Bu bölücülük ve vatana ihanettir. İhanetin bedeli mutlaka olacaktır. Siz huzurunuzu bozmayın bizim her şeye gücümüz yeter bizim gazabımız rahmetimizi aşarsa o zaman görürsünüz nasıl bir ortam olacağını; sabrımızı zorlamasınlar gazabımızı kimseye göstermek istemiyoruz…(!)
Dışardan gelenleri biz toplum içinde ağırlamıyoruz, toplumun her yerinde adalet olsa, mutluluk olsa, herkes halinden memnun olsa, bizim kendimizi gösterecek bir albenimiz yoksa kim bizi takar onun için öyle harcamalar yapmalıyız ki, herkes bizim nasıl ve ne kadar büyülü bir yanımızın olduğunu görsün…Yapılan her şey sizin, bunu bilin saraymış,hamammış,yolmuş köprüymüş tünelmiş,gemimiş uçakmış bunlar sizin, onun için sahiplenin, her ne kadar benin ismimle anılsa da doğru olan budur, herkesin adı geçerse bir curcuna olur, onu engellemek için böyle yapıyoruz ve herkesin ondan istifade etmesi uygun olmaz, saray Milletindir, âmâ milletin diye herkesi oraya alırsak sizi temsil etme özelliğini kaybeder. Bunu bilin ve öyle inanın kendim için bir şey yapmıyorum her şey sizin için, bana her şey sizi hatırlatıyor. Biz beraber yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurlarda, gemi su alınca gövertiye çıktık siz alta kaldınız, siz kürek çekmezseniz, milletin gemisi nasıl gider bu denizlerde, kürek mahkumu demelerine inanmayın gemi hepimizin batarsa hep birlikte batarız…Çok şükür şu anda en azından bir gemimiz var ki, batıp batmayacağını konuşuyoruz, ya gemi olmasaydı şimdi bunları da konuşamayacaktık(!)Bunları göremeyecek kadar iyiliklere güzelliklere gözleri kapalı bu hainlerin…Onların kulakları var duymazlar, gözleri var görmezler, kalpleri var anlamazlar…Bunlar hep doğruları yok sayan bir zihniyet, bunlar bir gün karşınıza dinle çıkarlar, bir gün demokrasi, bir gün cumhuriyet, alın onu vurun diğerine, bunlar nankör nankör…(!) Ey milletim siz bunlara pabuç bırakmayacak kadar ferasetlisiniz….Ne olur, geldiğimiz yolu sonuna kadar götürelim…”Bana her şey sizi hatırlatıyor…”Sizin gibi her şeyi doğru ve güzel gören gözler olmasaydı bu kadar yol alabilir miydik…(!)
Ne kimseyi aldatırız ne de aldanırız, öyle bir ferasetimiz var ki ,sizden aldığımız enerjiyle sizin için buralardayız…(!)Sizin gezmenize, mal mülk sahibi olmanıza, yemenize içmenize,muhabbete,dosluğa düşmanlığa, gerek yok ;biz sizin adınıza varız ve sizin adınıza çalışıyoruz tüm isteklerinizi bize iletin, biz sizin için gecemizi gündüzümüze katar çalışırız, abdestsiz yere basmayız, haramla işimiz olmaz yaptığımız her işi besmele ile yaparız, besmele ile başlanan, Allah’ın adının olduğu bir işte haram mı olur(!)Tutturmuşlar faiz yükseliyor, bir sorun bakalım yükseliyor mu, yoksa girdiği havalardan şişiyor mu, öyle bir şişiyor ki patladığı zaman göreceksiniz bir daha onun dirilmesini ne gök gürlemesi ne şimşekler ne yıldırımlar sağlayabilir o günü bekleyin…Bu fakir sizlerin aleyhine hiçbir söz söylemez sizin için varız….(!)
Faizle ilgili nas var sözünün ucundan tuttular sündürdüler. Sündür sündür bir yere götürmeye çalıştılar; bunların beyni olsa, nasla ne anlatıldığını önce anlarlardı. Nas insan demek, yani faizin yükselmemesi için nas var insan var, ben varım burada ama ben bu işten elimi çekersem ne olur bilmem diyorum, onlar yatıp kalkıp ne anlatıyorlar, (!) bunlarda hiç utanma yok…Kitabı açıp yüzüne bakmamışlar bir de konuşuyorlar…Nas, Nas bir daha anlatayım İnsan, ben varım diyorum kuş kadar beyinleriyle bunu bile çözememişler kalkıp faiz ile ilgili konuşuyorlar. Gök gürlediğinde şimşek çakınca birden korkarsınız değil mi, işte ben böyle bir ortama bıraktım her şeyi, Karadumanlar sarmış, bulutlar gökyüzünü kaplamış, gök gürlüyor, şimşek çakıyor bir anda faiz aradan sıyrılıp yukarı çıkmış gibi görülebilir ama yakında öyle bir fırtına ve dolu gelecek ki, o zaman ne faiz ne bir iz kalır…Çok şükür(!) o günlere çok yakınız bekleyin ve görün…Siz bize güvenin…Doğru bildiğinizden şaşmayın dere geçilirken at değiştirilmez. Bindiğiniz at çamur çaylak demeden ağzını daldırıp suları geçmek istemeyip hep su içiyor diye aldanmayın, öyle suları bir daha göremeyeceği için yol uzun ondan dolayı suyunu içsin, devam edecek sakın ola ki at değiştirmeyin yoksa suyun ortasında gelen dalgalarla yok olursunuz…(!)
Sahiden çok mu zor her şeye iyi demek, iyi deyin kurtulun, acı çekmeyin mutlu olun, tokum deyin tok olun, o zaman öyle bir cennette yaşarsınız ki, her tarafınızdan cehennem alevleri yükselse size etki etmez…(!)Oh ne güzel hayat cehennemin ortasında cennette yaşamak, hepsi bir söze bağlı. Ey Hasan emmi! biz şimdi her şeye iyi deyince iyi olacağız değil mi(!) iyi olmasan da sen güller içinde yaşamayı istediğinden, iyi olarak baktığın için senden gül kokuları gelecek ve karanlıklar böylece aydınlığa kavuşacak (!)
Rabbimiz, bizi idrak eden dosdoğru yaşayan sözü dinleyip onun en güzeline uyan kullarından eylesin…” Biz bilerek basiretle bu yola davet ederiz diyen elçiler gibi, dosdoğru basiretle davetini yapan kullarından eyle, kin kıskançlık zan nefret ve adaletsizliklerden bizi uzak eyle…Selam muhabbet ve iyilik dileklerimle, aydınlığa hasret kalanlara kocaman bir şafak armağan ediyorum…” Sabah yakın değil mi”?
Bahadır Hataylı/07.08.2023/12.15/Namazgah/İST
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.