- 138 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SENET
Anamın dizinin üstüne yatardım. Rahatsız olur da bazen beni iteleyip galdırırdı. Anam nereye gitse peşinden bir çocuk gibi düşer gelirim. Çoğu zaman ebecikgile giderdik. Ebem de Eşe dezzemi bir güçcük çocuğu gibi severdi. Eşe’m dedikçe ağzından bir Eşe daha çıkardı. Evlat bu büyüse de ananın babanın yanında çocuktur. Meres işi girince piyasaya gardaş gardaşa düşman kesilir. Gonuşmayıp gıyamete gadar küslüğü tercih ederler. Azmi dayım, meres yüzünden ne anamı ne de dezzelerimi severdi.Eşe dezzeme dayım herkesi dolaşarak ambargo uygulamıştı. Kimse gavaza selam verip gonuşmayacaktı. O da burdan göçüp gidecekti. Yerini satacak olursa dayım varını yoğunu ortaya döküp satın alacaktı. Gadostra çalışmaları devam etmektedir. Bilirgişiler, muhtar, tarla sahipleri, mirasçıları ve izleyiciler yapılan çalışmaları takip etmektedir. Fındık’ta Yavuz ortalığı garıştırıp milleti birbirine düşürmenin planını gurmaktadır. Gıdımışlı milleti şeytan ve gurnaz olur. Yüzüne bir tevir ardına başka bir tevir adamdan uzak durmak gerekir. Anşa dezzem dayımın yanına anlaşmak için aşamdan gelmişti. Sabah ağlayarak ayrılmıştı. Göğ Hacı benim babam değil miydi? Onun meresi benim de hakkım değil mi? Siz ön delikten çıktınız da ben arka delikten mi çıktım? Bu ne ya! Dezzemin gözyaşları sel oldu aktı. Akgala Hacı bu durumu gabil etmiyordu. Herkes dapısını alsın istiyordular. Akgala Hacı dapı memuruna diretmiş Goca Harman ölçülürken. Yavuz burası Dede Paşaların tarlası deyince memur , ben şimdi candarma çağıracağım deyince Çavuş İrbaham biz tarlaları gendi aramızda beliştik, herkes tarlasını yazdırsın demiş. Ölçüme ara verilmiş. Sokuda Garali Ehmet’in evinin yanı da ölçülürken nizah çıkarmış. Ölçüm başlayınca ya daşı gayayı sıyırırmış ya eve silaha goşarmış. Garali Elif gelip bize sıkı sıkı tembih etti. Benim evimin yanı benim. Buraya çift ya da motur goşana sıkarız , habarınız olsun.Dapıcılar Soku’ya varır varmaz cangama başlar. Kimi daşa kimi zopaya sarılır. Ölçüm yarıda bırakılır. Sabah olunca Fındık’a geri geldiler. Akgala Hacı dapıcıların yanından ayrılmadı hiç. Benim gayınbabamın yerini meresçilere yazmazsanız sizi mahkemeye vereceğim diye dapı memurunu uyardı. Veraset ilamını ve vekalet kağıdını cöbünden çıkarıp eline dutuşturunca memur dedemin tarlalarını dedemin adına yazdı. Darağalının İçi’ne Mintik Ehmet çiftçiliğine sultanı kirez dikmişti. Nurettin ebemin yanında böyümüştü. Ebem,dedem ve dayılarım Mintik Ahmet’e tarlaya kiraz dikmesine razı olmuşlardı. Yavuz oğlu Bülent’e Mintik Ehmet’in gızı Leyla’yı almıştı. Fırsat bu fırsattı. Dayılarım tarlalar ölçülürken başında değildi. Güney’de Omarın Kepiri’ne makinayı gurdular. Elinde telsiz, jalonu şuraya dut, buraya dut diye talimat veriyordu. Ben de ölçümcülerin yanından ayrılmıyordum. Ölçümcülere sıcak havada içme suyu getiriyordum. Öğle yemeğini de bizde yiyorlardı. Genç tombik bir ölçüm memuru vardı. Yavuz fırsatı gollayıp Darağalının içini kirez bahçasından dolayı yarı yarıya Erdoğan dayıma ve Mintik Ehmet’in üstüne yazdırdı. Yavuz ben bilir gişiyim. Bu tarlanın yarısı Erdoğan’a ait yarısı Ahmet’e ait diye ısrar ediyordu. Ben Ersin’in şimdiki evinin hemen üstündeki kepirde ölçüm yapan tombik gence bu tarla aslında dedmin tarlasıdır. Mintik Ahmet çiftçisidir. Tarla ayrı olur. Çiftçinin tapuda ismi olmaz deyince haklısın deyip tarlayı dedemin aadına çevirmişti. Anam Akgala Hacı’ya , bakamıyorsan bir gıza geri teslim et.Ben bakacağım diyordu. Akgala Ali gafasında şapka, sırtında kirden boynu gapgara olmuş kareli gömleği, birbuçuk metre boy, elli ya da elli beş kilo, gara bir bıyık, yüzünden gözleri pertlemiş, ayağında gara şalvar, gara lastik olan sanki bir avgat vardı garşımızda. Fal Adil’den Fındık’ın Dedepaşalardan satış senedini almışdı. Goca Harman’ın armıtdan aşağısını Gaspalıağzı da içinde olmak üzere Dedepaşaların üstüne yazılmıştı. Ali senedi Büveme’de Hasan’a göstermişti. Bana meres vermiyorsanız bu senedi size vermem demiş. Hasan bakmak istemiş ancak göstermemişdi. Ali’den sonra Torun da gelip gidiyordu. Hacca bibimi getirip götürüyorlardı. Hebelik’in yarısını babam meres olarak Hacca bibime vermeyi gabil etmişti. Hebelik ikibe olmuştu. İkibe de meres verilmiyordu. İçinde kim işliyorsa onun üstüne yazılıyordu. Babamın adına yazıldı. Sonra satışı yapıldı ve dapısı alındı. Biraz yeri de ormana getti. Hasan Manavgoz Memmet’e Goca Harman’ın satış senedi Akgala Ali’de, bana vermiyor. Belki size verir deyince Güçcük Malangoz Ali’yi bulur, senedi ister.Senedi saklıyon diye aha candarmaya gidiyom deyince Aligorkup senedi verir. Senet Osmanlıca yazılı. Dapıcı memurun yanına varırlar senetle. Ancak kimse okuyup anlamaz. Andırına mahkeme bilirgişisine senet okutturulup bir kağıda yazılıp mühürlettirilip dapıcıya teslim edilince herkesin tarlası kendine yazılır. Paşaların yüksek mahkemede bir hakimi varmış. Ona güvenerek şimşirler. Ancak bir netice alamazlar. Kati satış senedi geçerliymiş. Mıktarlık senedi olsa alacaklarmış.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.