- 413 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Karga Ve Ceviz
KARGA VE CEVİZ
Ağzında ceviz taşıyan karganın biri havada uçup giderken ağzındaki cevizi sulak bir alana düşürüyor.
Düştüğü yere yağmur yağıyor, kar yağıyor ceviz bir ileri bir geri hareket ederken üzeri toprakla kapanıyor.
Mevsim sonbahardan kışa, kıştan ilkbahara dönerken bizim ceviz karı, kışı, yağmuru atlatıyor ve filizlenip gün yüzüne çıkıyor.
Önce filiz, sonra fidan, sonra da meyve veren muhteşem bir ağaç oluyor.
Ağaç büyüdükçe serpiliyor, serpildikçe kollarını dallarını etrafa salarak her tarafa sahip çıkıyor adeta. Tabi her büyüyüp serpildiğinde de verdiği meyveler artıyor çoğalıyor...
Ağaç meyve vermeye başlar da meyvesini toplayan olmaz mı?
İlk meyve vermeye başladığında çocuklar keşfediyor ağacı...
Bu yıl üç, sonraki yıl beş, on, yüz...
Derken çocuğun ailesi geliyor cevizi toplamaya.
Ama ağacın olduğu yere yakın tarlası olan köylü de takip ediyor ceviz ağacını ve ağacın aslında kendisine ait olması gerektiğini düşünüyor.
Bu köylü bir sonraki yıl cevizler yetişince erken davranıp cevizleri kendisi toplamaya başlıyor.
Bu sırada ağacın meyvesini önceden beri toplayan köylü geliyor ve aralarında tartışma başlıyor.
Ağaç ,
senindi, benimdi,
kendi yetişti,
benim tarlama yakındı, sana uzaktı vs...
Tartışma kavgaya dönüyor. Çoluk, çocuk, emmi dayı, iki taraftan da kavgaya katılanlar artıyor. Ortalık kan gölü.
Sonuç?
Sakat ve yaralılar...
Şimdi burada suçlu kim?
Ağzındaki cevizi sulak yere düşüren karga mı?
Yoksa ağzındaki cevizi düşüren aptal bir karga kadar olamayan...
Senelerce boş duran o yere ceviz fidanı dikmekten aciz olan...
Karganın diktiği ceviz için birbirlerine giren köylüler mi?
💙❤💚🧿💚❤💙
Kalp en güzel aynadır;
Ne yaparsanız..
Ne yazarsanız...
Ne düşünürseniz...
Ne paylaşırsanız...
Yüreğinizin yansımasıdır.
Ne güzel bir cümle;
Kalbi iyi olanın,
yolu daima açıktır.”
Dilerim ki,
yaşadığınız her günün yarını, bugünden daha güzel olsun.
Alıntı yazıdır
YORUMLAR
Suçlu mu ? Elbette Üretmeyi bilmeyen toplum. Var olanı paylaşamayan toplum.
Atatürk ne demiş :
“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
Ne zaman ki rahat yaşamayı bırakıp , bir şey için mücadele etmeye başlarsak elbette karşılığını alırız. Dolayısıyla da üretim senden olduğu içinde paylaşmayı da biliriz.
Kaleminize sağlık.
Saygılarımla...
Hayrullah
Sonsuz saygılarımla
Hayırlı cumalar dilerim
Değerli güzel insan öncelikle paylaşım için teşekkürler eline emeğine sağlık. Suçluya gelince bir fiilin suç olabilmesi için suçun en azından maddi unsurlarına bakılır gerçekleşmiş mi gerçekleşmemiş mi? Bunların en başında da kasıt aranır örneğimize bakacak olursak Karganın kastı bunları kavga ettirmek mi? asla, o zaman karga kesinlikle değil diğerlerinin yaptıkları da kavga çıkarmak için mi o da değil ama burada bir şey var gelsin de nerden nasıl gelirse gelsin mantığı o cevizin cevizini erken veya geç toplayanlar cevizin dikilmesinde büyütülmesinde emek mi verdiler hayır o zaman yolda para dahi bulursan say da diyen bir kültürün ürünü olamazlar. Bence suç yok herkes ettiğinin cezasını çekmiş gibi geliyor. Detayına inebilirim ama sayfayı gereksiz işgal etmeyeyim dedim selam ve saygılarımla şen ve esen kalınız. Tekrar ellerinize sağlık diyor esenlikler diliyorum.
Hayrullah
Sonsuz saygılarımla
Hayırlı sabahlar hayırlı cumalar dilerim