- 482 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Deri Atölyesi
Deri Atolyesi
Deri atölyesinde çalıştığım zamanda iki patronum vardı birinin adı Abdulkadir di şanlı urfaliydi Abdulkadir diğerinin de adı Süleyman idi Süleyman da Tarabzonlu idi ben işe başladığımda yanlarında bir genç daha vardı adı Ahmet idi soyadını unuttum Ahmedin Ahmetle birlikte atölyede yatıp kalıyorduk hafta için çalışıyorduk cumartesi öğleden sonra ve Pazar günü bir buçuk gün bizim tatilimizdi arada bir Tarabzonlu patronumuz Süleyman bey bizi şirin yere buca tarafında deri dükkanına götürüp tezgahtarlikta yapıp satış yapıyorduk
Bazende hafta sonları olunca pazarda elbise satışı yapardık gündelikçi olarak
Aynı sokakta ödemişli Yusuf abi diye bir abimiz vardı tek başına atölyede küpeğiyle kalıyordu tek başına sıkılıyordu bazı geceler Ahmetle birlikte yanına giderdik çayımızı içip sohbet edip sonra atölyemize dönerdik
Kesim camlı tezgah üstünde kesiyorduk Ahmet benden daha ustaydi çoktan beri deri atölyelerinde çalıştığı için günde 150 parça kesiyordu ben ancak 70 parçayı zor kesiyordum
Bazende Urfalı Abdulkadir bey abim beni telefonlarına bakmak ve arayan sorunları not almak için yazihanesine bakmam için çağırıyordu kendisi de hatay semtinde ve çevreden ordan burdan dökme parça deri almaya gidiyordu
Aklıma bu atölye gelince kısada olsa yazmaya çalıştım hatirladiklarimı yıllar su gibi geçiyor izmir’e gittiğimde aynı sokağa uğradım atölye yıkılmıştı yerine başka birşey yapılmıştı
Kısa bir anı
.
Servet BARDAK
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.