- 199 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tamer
Tamer
İstanbul’da bir mahallenin içinde evlerin arasında bir yavru ev daha yükseliyor. Önce bir baraka yaptılar tohum misali. Sonra gonca gül gibi bir proje açtılar. Ölçtüler biçtiler ve beton temelden direk demir çubuklarını gösterdi. Bu adamlar kimdi? Kuş misali araç gereç malzemeyi inşaatın başına yığdılar. Sonra usta olanları geldi ve uslarıyla ustalıklarını inşaata verdiler. Sonra değişik ustalar derken Tamer geldi. İnşaata girdi ve etrafa bakarken sıvacıların uslarıyla ustalıkla sıva yaptıklarını gördü. Kolay gelsin, amele lazım mı? O günde amele Yakup gelmemişti. Memlekete kız kaçırmaya gitmişti. Sevdiğini başkasına vereceklermiş. Gel bakayım. Hiç inşaatta çalıştın mı? Yok. Nasıl olacak o zaman. Sen kimsin. Ben İstanbulluyum. Şu karşıki villada büyüdüm. Babam iflas etti anam tırlattı. Kız kardeşim aklını yemek üzere. Erkek kardeşim avare kaldı.İş bulmam lazım. Hiç amelelik yapmadım ama inşaattan anlarım inşaat mühendisiyim. O zaman sıvacılıkta ne işin var kardeşim. İş aramaya gidecek yol param bile yok. Kahvaltı edecek paramız bile yok. Villanın müştemilatında kalıyoruz. Villayı alan babamın borçlularından Hayri Bey bir süre kalmamıza izin verdi. Gel başla bakalım mühendis bey. Şey usta ve ayıp olacak ama biraz avans alsam da eve kahvaltılık bir şeyler alıp gelsem olur mu? Anam babam neyse kardeşlerim aç. Alsana yüz lira yevmiyen iki yüz lira. Sağ ol. Usta. Ustamsın. Usumsun.
Geldin mi? Fikrimin ince gülü. Geldim usta. Bak bu iskele malzemelerini binanı arka tarafına taşıyacaksın. Öğleden sonra oraya iskele kuracağız. Tamam. Usta.
Bak hele. Senin adın neydi. Tamer. Tamer sana malzemeleri taşı dedik. İskeleyi tek başına kurmaya kalk mı dedik. Haklısın usta. Malzemeyi bilip tanımlamak için kurdum. Ona göre doğru istif edeyim dedim. Mantıklı. Ama ikinci katı kurayım deme başımıza tehlike açma. Yok, usta ikinci katı kurmam. Hadi kalanları da taşı. Öğle yemeği için paydos vereceğiz. Bir dakika sen bu kadar malzemeyi nasıl taşıdın ve bir de iskeleyi kurdun. Şoförden rica ettim. Malzemeyi dışarıdan inşaatın arkasına getirttim. Sonra dışarıdan iskeleyi kurarak duvardan aşağıya indirdim. Duvarın ili tarafına iskeleyi kurunca ilk katın iskelesini kurarak malzemeleri taşımış oldum. İyide bu kadar hızlı nasıl başardın. Spor tekniği ve mühendislik aklıyla yaptım sayılır. Peki, ilk günden yevmiyene zam aldın. Yevmiyen üç yüz lira oldu. Sağ ol. Ustam.
Tamer bir hafta içinde sıvacı ustalarının teknik elamanı oldu. Yanına kardeşini de alarak. İşin başlama öncesi hazırlık ve bitiş sonrası toplama işini halleder oldu. Usta boşa çıktı. Ve o da sıva yapmaya koyuldu.
Bir gün patron inşaata geldi. Sıva ve bulumun binanın ince işlerinin yolunda olduğunu gördü. Berhan ustayı çağırtı. Teşekkür edip. Her hangi bir ihtiyacı olup olmadığını sordu. Ve ekledi Berhan usta bir inşaat teknisyeni bulmamız lazım. Ve bir de iş güvenliği uzmanı. İş güvenliği uzmanlığını kızım Sibel ilgilenecek. Teknisyeni de bakacağız. Efendim. İşlerin iyi düzenli ve hızlı gitmesinin sebebi. Bir hafta önce amele olarak bizden iş isteyen Tamer, sayesindedir. İnşaat mühendisiymiş. Yeni mezun olmuş. Şu karşı villada büyüdüğünü söyledi. Babası iflas etmiş. Ellerinde ne var ne yoksa kaybetmişler. En çabuk çareyi en yakın bizim inşaata gelerek benden iş isteyerek düşünmüş. Ben amele olarak işe aldım ama o ameleliğin ötesinde işe başlamadan önce hazırlığı ve iş sonrası toparlamayı çok teknik bir şekilde yapmayı bildi. Kardeşini de yanına aldı. 18 yaşındaymış. Kardeşini de işe aldım. İsterseniz bir konuşun. İlginç. Ne şanslı patronmuşum aradığım teknisyen inşaatımızda hazır bulunmuş. Evet, öğle oldu efendim.
Gel bakayım Tamer. Sana ne demeli mühendis bey mi? Şimdilik teknisyen bey diyelim. Aman efendim teveccühünüz. Hikâyen acı ama sen baya ilginç geldin. Sana teklifim var. Bu inşaatımın inşaat teknisyeni olacaksın. Zaten olmuşsun bile. Tüm iş ve işlerin teknik kısmından sen sorumlusun. Emrine iki tanede elaman vereceğim. Biri zaten var. Kardeşinmiş. Öbürünü de Berhan ustayla halledersiniz. Burada işler azaldığında diğer inşaatlara kaydıracağım sizleri. Sürekli çalışanımız olacaksınız. Evrakları hazırlarsınız. Maslaktaki ofisimize getirirsiniz. Hadi bakalım. Ha dur bakayım. Birde iş güvenliğinden sorum olacak kızım Sibel ile tanışın. Kızım Sibel bakar mısın? Buyur babacığım. Babacığım yok, Basri Bey diyeceksin. Artık iş yerinde çalışanımızsın. Bak bu Tamer, teknisyen. Koordineli çalışacaksınız. A Tamer. Siz tanışıyor musunuz? Liseden sınıf arkadaşız. Tesadüfe bak ve daha da ilginç hal almaya başlıyor. İnşaatımda neler oluyor böyle tesadüflerle. Kontrolümü yitiriyorum bak sen şu işe. Evet, haklısınız. Efendim. Size yalan söylemeyeceğim. Acil bir işe ihtiyacım vardı. Ama bu inşaatın Sibel’in babasını inşaatı olduğunu biliyordum. Hatta ben inşaat mühendisliğini kızınızın İş güvenliği okuduğunu ve ilerde böyle bir karşılaşmayı hayal ederek okudum ve bu güne denk geldim. Kızınızdan hoşlanıyordum. Ama o zaman öğlesine tanışıp karşısına çıkmak istemedim. Kızınız çok hanım hanım bir kızdı. Kendi halinde çalışkan ve insani ilişkileri herkesle bütünsel ve bir sistem içindeydi. Bu yönünü gördüğümden ona özel yakınlaşmadım. Sizin müteahhit olduğunuzu lisedeyken biliyordum. Sonradan Sibel’in iş güvenliği okuduğunu da öğrendim. Sibel ile lisede yakınlaşmaktansa yakın gelecekte yakınlaşmayı hayal edip bu günlere geldim. Bire bir planladım sayılmaz. Kader kısmet talih diyelim. Peki, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun. Kızınız Sibel ile bir çalışıp ve birbirimizi daha yakında tanıma ve ilerisinde evlenmeyi düşünüyorum. Tabi kızınız Sibel de isterse sizde taktir ederseniz. Daha sonra. Yok, efendim işlerinizi elinizden alıp işlerinizin başına geçmeyi düşünmüyorum. O kadarı benim içinde fazla ve hadsiz olur. Ben kendime gerekli imkânı sağlarsam babamın işlerini toplayıp babamın tekrardan huzur bulmasını sağlamayı düşünüyorum. Babam bilumum ithalat ihracat işleri yapıyordu. Talihsiz bir şekilde ihraç etiği büyük miktarda malda problem çıktı. Daha öncesinde de çalışanlarının yolsuzluğu. Babam bir kanser hastalığı atlattı. Ailece perişan olduk. Ben okuyordum. Kardeşim daha küçük ve kendi halindeydi. Çalışanlarımız güvenilirlerdi. Ama karşı rakiplerimiz adamlarını yerleştirmiş ve en güvendiğimiz adamlarımıza kumpas kurmuşlar. Ve tehdit etmeye başlamışlar. En güvendiğimiz Kabil Bey durumu bize bildirmek üzere harekete geçmiş ama bir kaza sonucu ölümüne sebep olmuş. Diğerleri de dolayısıyla pusmuşlar. Üzüldüm. Sen akıllı bir adamsın en kısa zamanda aileni ve işlerini toparlayacağını ümit ediyorum. Kızımla yakın arkadaşlığa ve ilerisindeki düşüncelerine gelirse kızımla bir konuşayım. Seni duruma göre bir akşam yemeğe çağırırız. Sana durumu bildiririm. Hadi bakalım şimdi işlerinizin başına. Marş marş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.