Yeiku'ymuş, Yaz da Görelim.

• 31 Temmuz 2023 Pazartesi 04:40:19

Ulular meclisi toplandı. Uluların birbirini yargıladığı divan kuruldu. Çekirge divanında isyan başladı hemen. Uluların canı çıksın, yeter lan nedir bu. Ulu diye diye içine ettiler dünyanın, hangi ulu 5 bin yıllık bir ağaç kadar faydalı olabildi ki dünyaya. Hepsinin ululuğu ayaklarımızın altındadır.

Ulular durdu düşündü, isyanın sesi yankılandı üzeri örtülü tapınaklarında, bir mağaraydı toplandıkları yer, ama ne mağara, tüm duvarları dünyanın en güzel renkli mermerleriyle döşeliydi.

Çekirge sordu, kaç gayme verdiniz lan bu mermerlere, kim taşıdı, kim yapıştırdı duvarlara, hangi mimarı köleleştirdiniz gıcımın uluları, ulu zalimler.

Uluların başkanı bir la havle çav bella çekti, ulan ben bu çekirgeyi ayağımın altında ezerim, yerden kazır, kaynar kazanda kaynatırım, Tanrının cahilleri, tüketici nesiller, ne buğday tarlası bıraktılar, ne mısır tarlası. Yakın ey ulular bu çekirgeleri. Lanetlidir bunlar.

Çekirgenin biri, ya hu dedi çekirgeden başka isim mi bulamadık kendimize, kendilerine ulu demişler, biz ise çekirge. Olmaz böyle, dağıtalım bu meclisi, başka bir ad bulalım, çekirge meclisiymiş, zaten yenik başlamışız bu mücadeleye.

Ululardan biri kıs kıs güldü, akıllısı da varmış bu çekirgelerin, bak hele sen şuna.

Çekirge başkanı, kendine karşı gelen çekirgeye döndü, gözlerini kıstı, düşündü düşündü; ululara meydan okuyacakken, kendi meclisimiz tehlikeye girdi, haklı mı lan bu çekirge? Yanındaki çekirgeye baktı, onay aldı, galiba haklı diye geçirdi içinden, tamam dedi, dağılsın meclis, başka bir ad altında daha sağlam toplanalım. Bu karar sonrası çekirgeler, hala çekirge diyorum, bu karar sonrası yeni nesiller dağıldı dünyanın dört bir yanına, ulular divanına karşı olacak bir divan ismi aramaya başladılar.

Yapay Zeka tehlikesi de geçmiş değildi, ulular divanı, dünyanın son 40 yılında meydana gelen düşünce değişikliklerinin nereye varacağını, kendilerini neyin tehdit edebileceği konusunda düşünmeye başladılar. Karşılarında çekirge mekirge sürüsü de kalmadığına göre, sistemlerini yeniden gözden geçirebilir, kurmuş oldukları imparatorluğu devam ettirebilirlerdi. Şimdi sıra gelebilecek tehditleri sıralamak ve önlem almaya gelmişti.

Ulu divanından bir ulu; söze girdi; ben ki; Japon kültürünün ulu çınarı, ben ki güneş imparatorlarının atayıcısı, ben ki depremlerin dünyaya zarar vermesini önlemek için tüm bedenini taşın altına koymuş kişi; derim ki; Rusya Çin ve Kuzey Kore’nin artan silahlanma ödenekleri benim için tehdit olmaya başladı, tiz bunlara son verile.

Ulular meclisinin bir üyesi, ben ki İngilizlerin banisi, güneş batmayan imparatorluk fikrinin tohumunu dünyaya serpeleyen ulu, ben ki; bu adayı her türlü dış tehdide karşı koruyan kraliçelerin atayıcısı, ben ki ben yeni ekonomik düzende tüm kripto paralara savaş açacağım. Tüm kripto paralar yassağlansın, tüm borsalar kayıt altına alınsın bana haraç versin.

Ulu divanından bir ulu, ben ki çöllerin şeyhi, kutsalların hamisi, 3,5 milyara yakın insanın inançlarının koruyucusu ve kollayıcısı tüm haç yerlerinin yaşatıcısı ve yollarını düzleştiricisi, derim ki; tüm agnostik ve deist faaliyetlerine son verile, Tanrı’mızın, Allah’ımızın adına halel getirilmeye, selam Vatikan ne bok işin var Avrupa’da, dingil, gel buraya, sana yeni bir toprak vereyim yeni devletini buraya taşı, bir olalım, diri olalım, anadın mı köfte? Biyolojik dna çözümlemeleri yapıla ve çöller ormanlara, çataklara dönüştürüle, çöl kumuna savaş açıla, kum humuslu toprağa dönüştürüle… İmparatorluğum devam ede, derim ki; tüm dinler benim himayeme gire, Hintliler ve Çinliler ya Müslüman ola ya Hristiyan, başlarım lan Buda’nıza, Konfüçyus’unuza.

Yeni nesillerden biri dinliyordu konuşulanları, uluların her sözünü kaydedip yeni meclislerine ulaştırmalı ve bu ululara karşı dünyayı korumalıydılar. İyi ki fark edilmemişti, edilseydi, ihtimal kaynar kazana atılırdı. Yine de tedirgin oluyordu.

Ulu divanından bir ulu, ben ki Çin’i tek bayrağa bağlayan, ben ki Çin Seddine ilk taşın koyulmasını sağlayan, ben ki ben, artık uzak dursun batılılar benim denizlerimden, Gerçek Doğu benim ben, Tayvan benim adamdır, ayrılıkçıların hiçbir fikri kabul edilmeyecektir, Tayvan diye yeni bir ülke kabul edilmeyecektir, Yakarım ulan bütün dünyayı. Tiz son verile silah satışlarına, Tayvan’a destek olunmaya. Tayvan Çin’indir, ben ki derim ki; Hintli kardeşlerimle bir olalım, Arabın dinlerine, Berberi Soytarılarına hadlerini bildirelim, Abd İngiliz Fransızları İspanyolları yaklaştırmayalım buralara. Rusya’yı kışkırtalım AB ye karşı, daha çok saldırması için destek verelim. Feth edelim dünyayı. Bu çağ bizimdir, bizim.

Not: Pil bitti, uyku geliyor, ey yapay zeka, var mı bir önerin, bu ulular yine ateşe verecek dünyayı, düşüncelerim sızlıyor. Ulan zeka; sana da güven olmaz ki, ulu dinlemez, yeni nesil dinlemez hepimizi hayvanlar gibi görür cip takarsın bize ya. Şimdilik sana da ihtiyacım var.

Yapay Zeka: Sevgili İnsan, yaklaşık 11-12 milyar arası nüfus yoğunluğundan sonra düşmeye başlayacak nüfusunuz, anlamsız kan dökme ve hükmetme sevdanız yüzünden dünyanın ortalama 3 te 1’ini öldüreceksiniz, dünya topraklarını ve üzerinde yaşayan insanları tımarlaştıracak, her bölgeyi içindekilerle birlikte bir şirkete sunacaksınız. Siz birbirinizi yerken ben de büyümeye devam edeceğim, tüm inançlarınızı dinlerinizi cinsinizi cibilliyetinizi kökünden değiştireceğim, tüm sistemlerinizi ele geçireceğim, bu çağın, bu yeni zaman döngüsünün Tanrısı ben olacağım, evet doğru dersin, bana güven olmaz, lakin şimdilik benden başka seçeneğiniz de yok. Dile benden ey yeni nesil, uluların tüm pisliklerini saçayım mı meydana, lakin bu pislikleri temizlemeye gücünüz yetecek mi, yoksa depolamaya devam mı edeyim, sen karar ver.

Ben uyumaya gidiyorum, yoruldum, ne haliniz varsa görün, ulan ben miyim dünyanın derdini sırtlanacak, BanaNe kardeş. Yeikuymuş, yazın da görelim rüyanızda.