- 180 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
...........,,, PİŞMANLIK ...............
……………. PİŞMANLIK ………….
Zehra ile Bircan. Okul zili çalar çalmaz. Birlikte güle oynaya, servis aracının bulunduğu
yere gelip arabaya bindiler. Aynı sitede, aynı okulda ,aynı sınıfta yan yana oturuyorlardı.-
dördüncü sınıftan ,lise son’a kadar hep beraberlerdi. Servis arabası yavaş , yavaş dolmak-
üzereydi. Zehra’nın yüzünde, bir tuhaflık vardı. Bircan sordu.
…………. Zehra neyin var?. Bir şey’mi oldu.
………….. Yok, bir şey olmadı. İyiyim.
…………. Seni tanırım Zehra, bir şeylere canın sıkılmış, belli.lütfen söyle?
…………… Açıkçası, seni kıskanıyorum Bircan, Her zaman, sen benden, daha yüksek not alıyorsun.
…………… Aşk olsun Zehra, çok zaman birlikte çalışıyoruz, demek ki biraz daha fazla çalışmalısın.
Ya da, neyse boş ver kapatalım bu konuyu.
………….. Hayır kapatma Bircan, ya da ne demek, istersen ben söyleyeyim ya da, ben senden
daha zekiyim demek istedin.
………….. Zehra, ben seni kırmak istemiyorum. Beni yanlış anlıyorsun. İstersen birlikte daha fazla –
ders çalışabiliriz. Hem senin notlarında çok iyi.
…………. İyi olduğunu bende biliyorum Bircan, ama ben kaç alsam sen benden daha çok alıyorsun-
özür dilerim, kötü niyetle söylemedim.
Aradan bir hafta geçmişti. Zehra huzursuzdu. Bircan okula gelmemişti.sol tarafı boştu.
teneffüse çıkınca, Bircan’ı aradı. Telefona bircan’ın annesi çıktı.
…………… Alo Zehra, söyle kızım.
…………… Müge teyze, Bircan bu gün okula gelmedi merak ettim.
…………… Zehracığım, Bircan biraz rahatsız, Bu gün hastaneye gittik. Kan ve idrar tahlili yapılıyor.
Doktor ilaç verdi, yarın tekrar kontrola gideceğiz.tahlillerde yarın belli olur.
…………. Geçmiş olsun Müge teyze, ben okul çıkışı size uğrarım, Bircan’a selamlarımı söyle.
Zehra okul çıkışı siteye gelir gelmez, kendi evine gitmeden, Bircan ‘ın evine uğradı.
kapıyı Bircan’ın annesi Müge hanım açtı. Buyur gel kızım.
…………… Geçmiş olsun, Müge teyze, Bircan odasındamı?
……………. Evet odasında uyuyor, ilaçların tesiriyle uyudu
Zehra hemen arkadaşının odasına gitti. Bircan yatağında, uyuyordu. Yatağın yanına otur-
du. Bİrcan’ın alnında ter tanecikleri birikmişti. Peçeteyle terini sildi. Bu sırada Bircan, göz
lerini araladı.
………….. Ne zaman geldin Zehra, okul nasıldı.
………….. Geçmiş olsun Bircan. Şimdi geldim, hemen bir uğrayayım dedim. Ateşin var.ambülans –
çağırayım’mı, Hastaneye gidelim
…………… Gerek yok Zehra, ilaçlardandır, zaten yarın kontrola gideceğiz.
Zehra hemen, hastanede hemşire olan , bir tanıdığını aradı.
…………… Alo Ayfer abla , arkadaşım çok terliyor, ateşi yüksek. Sabah hastaneye gitmiş, muayene-
olmuş doktor tahlil falan vermiş, yarın kontrola gidecek, ne yapalım diyecektim
…………… Zehracığım, alnına boynuna, buz,koyun, Sirkeli suyla ayaklarını ıslatın düşeremezseniz-
ben hastanede gece çalışıyorum, buraya getirirsiniz. Hadi çok geçmiş olsun.
…………. Zehranın morali çok bozuktu. Derste devamlı sol tarafına bakıyor, Bircan’ın yokluğunu-
fazlasıyla hissediyordu. Tek başına okula gidip gelmek, sırada yalnız oturmak ona çok zor-
geliyordu. Vakit hiç geçmiyor gibiydi. Dersleri dinlemiyor,dinlemek istemiyordu. Aklı hep-
Bircandaydı. Okul bitince, servis arabasına bindi. Yine yan,tarafı boştu. Siteye gelir gelmez
önce Bircan’ın evine uğradı. Kapıyı yine annesi Müge teyze açmıştı.
………… Hoş geldin Zehra, Bircan odasında, televizyon izliyor.
…………. Doktor ne dedi Müge teyze, tahliller nasıl?
…………. Zehracığım, doktor tam karar veremedi, MR çekilecek dedi. 10 gün sonraya gün verdiler.
Zehra hemen Bircan’ın odasına gitti.
…………. Merhaba, Bircan nasılsın ?
…………. Hoş geldin Zehra iyiyim. Dersler nasıl gidiyor?
………….. Hiç tadı yok vallahi. Sen yoksun, son zil çalana kadar zor durdum. Hep seni düşündüm.
sensiz ne okulun tadı var, ne de derslerin. Bir an önce iyileş. Sensiz hiç bir şeyin tadı yok-
………….. Merak etme birkaç güne kalmaz, iyileşirim.
Zehra eve geldi, yemekte durgun bir hali vardı. Annesi sordu.
………… Kızım neyin var, neden bu gün durgunsun, kötü bir şey’mi oldu.
………….. Hiç sorma anne, arkadaşım, Bircan iki gündür hasta okula gelemiyor.
…………. Geçmiş olsun kızım. İnşallah hemen iyileşir. Bu aralar grip salgını var.
………….. Gribe benzemiyor anne. Doktor tahlil istemiş. Şimdi’de MR istiyor.
Zehra nın babası lafa girdi.
…………. Kızım, Bircan, çok kibar terbiyeli bir kız. Sakın yalnız bırakma , şimdi onun-
Morale ihtiyacı var. En sevdiği arkadaşı sensin. Devamlı ilgilen.
………… iki gündür gidiyorum baba, o olmayınca, okulunda tadı yok.
aradan bir ay geçmişti. Tahliller, MR sonuçları bir şey değiştirmemişti.
Bircan günden güne, daha da kötüleşiyordu. Sonunda İstanbuldaki doktor olan-
abisinin yanına gitmeğe kara vermişlerdi. Zehra bircanın evine gitti bu gün istanbula-
gideceklerdi. Eve girdiğinde. Müge hanım valizleri hazırlıyordu. Hemen Bircan’ın-
odasına gitti . Bircan hazırlanmış babasının gelmesini bekliyorlardı. Yanına oturdu.
…………. Demek beni bırakıp gidiyorsun Bircan.? Zehra birden ağlmağa başladı, Bircan’a-
sarıldı. Güle güle git gel Bircan. Seni özleyeceğim.
………… Lütfen ağlama Zehra, temelli gitmiyorum ki, hem sonra telefonla devamlı görüşürüz.
on dakika sonra Bircan’ın babası arabasıyla geldi. Valizleri arabaya taşıyıp,vedalaşarak-
gittiler. Zehranın ağlamaktan gözleri kıp kırmızı olmuştu. Eve gidemedi. Sitenin parkına-
gidip oturdu. Biraz toparlandıktan sonra, evin yolunu tuttu.
Bir ay sonra, Bircan eve geri dönmüştü.Zehra sevinçle Bircan’ı ziyarete gittiğinde, hayal-
kırıklığına uğradı. Bircan dahada kötüleşmiş, koltuk değneğiyle yürüyordu. Mutfağa gitti-
………… Müge teyze, nesi var Bircanın, koltuk değneğiyle yürüyor. Müge hanım. Zehrayla göz göze
geldi. Ağlamamak için kendisini güç tutuyordu.
………… Kızım her türlü tahlil röntgen, MR ne varsa her şeyi yaptılar. Kaç milyonda bir görülen bir –
hastalıkmış. Bütün bilgilerini abisi. Amerikadaki bir hastanede, bu hastalığı bilen bir -
Profesöre yolladı. Artık oradan gelecek bir cevabı bekliyoruz. Zehra şok olmuştu. İlk başta –
nezle , grip, falan zannetmişlerdi, fakat durum çok ciddiydi. Bircanın odasına, gitti, Bircan-
yatağa uzanmış dinleniyordu. Yatağın yanına oturdu.
………… Nasılsın, Bircan, bir yerin ağtıyormu?
……….. Nasıl olayım Zehra, gördüğün gibiyim. Bacaklarım gittikçe halsizleşiyor. Yürümekte zorluk-
çekiyorum. Hergün biraz daha,ayaklarımdaki güç azalıyor. Ama en çok okulumu,derslerimi,
öğretmenlerimi özlüyorum. Önümüzde üniversite sınavları var ,derslerden çok uzak kaldım.
…………. Haklısın Bircan ama, sağlık daha önemli. Allahın izniyle, sağlığna kavuş, gerisi kolay.
Zehra üniversite sınavında Hukuk bölümünü kazanmıştı. Arkadaşı Bircan’ın,gittikçe durumu-
ağırlaşıyordu. Artık ayakları tamamen tutmaz hissetmez olmuştu. Okulu tamamen bırakmıştı
Zehra hergün, Bircan’ın evine gidip onunla birkaç saat birlikte geçiriyordu. Sanki Bircanın –
özel hemşiresi gibiydi. Altını bezliyor.banyosunu yaptırıyor elbisesini değiştiriyor. Elinden ne
gelirse yapıyordu. Bu mutlu güzel haberi Bircan’a nasıl vereceğini düşünüyordu. Kaç gündür
Bircan sınav sonuçlarını sorup duruyor , daha bakmadım diye oyalıyordu. Zehra Bircan’ın saç-
larını tararken yine sordu.
………… Zehra sen beni, kandırıyorsun değilmi? Sınav snuçlarını öğrendin beni üzmemek için, söyle-
miyorsun. Merak etme üzülmem, aksine kazandıysan çok sevinirim. Lütfen söyle.
……….. Madem israr ediyorsun, puanım Hukuk fakültesini tutuyor.
………… Çok güzel tam istediğin bölüm . Çok sevindim.
………… Zehra Bircanın elini tuttu. Göz yaşlarına hakim olamamış,ağlamağa başlamıştı.
………… Çok üzgünüm Bircan hayallerimiz artık gerçek olmayacak. Hani sen Hakime, ben avukat –
olacaktım. ilerde evlenirsek aynı şehirde, aynı yerde oturacaktık evlerimiz yan yana olacaktı
çocuklarımız birlikte oynayıp, birlikte büyüyecekti.Çok üzgünüm Bircan. Kendimi suçlu hissedi
yorum. Sana nazarım değdi. Keşke dilim tutulsaydı da sana o gün arabada kıskandığımı söyle-
meseydim. Hep benim yüzümden oldu.
………… Sen neler söylüyorsun Zehra. Sakın böyle düşünme, kötü niyetli birisi açık açık arkadaşının –
yüzüne karşı böyle söyler’mi.Bunca yıllık arkadaşız, seni benden başka en iyi kim tanıyabilir.
………….. Ama gerçek şu’ki, bundan sonra yollarımız ayrılıyor. Yoluna sen devam edeceksin, hayal-
lerini tek başına gerçekleştireceksin. Allahın takdiri böyleymiş elimizden gelen bu kadar.
hadİ ağlama Zehra kendini suçlamayı bırak. Böyle üzülürsen ben daha çok üzülürüm.
sana bir şey söyleyeyim mi. Her insanda yaradılışından dolayı kıskançlık vardır. Kiminde-
az kiminde çok, kiminde aşırı kıskançlık vardır. Mesela benim gözlerim ela, senin gözlerin-
mavi, hep senin gözlerine imrenirim. Keşke benim de gözlerim senin gözlerin gibi olsa-
diye özenmişimdir.
………….. Özenmek başka, kıskanmak başka. Ben kıskandığımı utanmadan yüzüne karşı söyledim.
kendimi bu yüzden affetmeyeceğim.
…………. Zehracığım, hadi biz bunu kıskanma değil de, özenti, imrenme olarak düşünsek nasıl,
………….. Keşke dediğin gibi olsa, ama ben senin yüzüne karşı kıskandığımı söyledim. Ve bu hatam,
yüzünden ömür boyu üzüntü duyacağım.
Zehra üniversite son sınıfa geçmişti. Artık tatillerde memleketine gidince, Bircanla görüşe-
biliyordu. Artık bircan’ın, bütün vücudu başı hariç tutmuyordu. Sadece başını sağa sola çevi-
rebiliyordu. Zehra artık bircanın evine gidip, onu o halde görmeğe dayanamıyordu. Son git-
tiğinde artık konuşmakta güçlük çekiyor, kelimeleri bile söylerken duraklıyor nefes almakta-
güçlük çekiyordu. Hasta olalı üç seneyi geçmişti, Bircan, hiçbir zaman şikayet etmemişti.
Zehra okulu bitirdikten sonra . okulun düzenlediği mezuniyet partisine bir gün kala Bircanın-
vefatını duyunca,aceleyle memleketine gitti Yıllardır içinde duran ateş yeniden alevlenmişti
arkadaşını bir daha görmemek üzere son yolculuğuna uğurlarken hala kendi, kendine kızı
yor, keşke o kelimeleri söylemeseydim, dilim tutulsa konuşmasaydım diye. Büyük bir-
pişmanlık duyuyordu.
Zehra bir yıl sonra okulda tanıştığı bir arkadaşı ile evlenmişti ikiside avukattı. Bir yaşında-
Kızı vardı.ona arkadaşının ismi Bircan adını koymuşlardı. Kızını kucağına alıp her sevip –
okşadığında, arkadaşı yanındaymış gibi hissediyordu.
Zehra kızı Bircanı yatağında uyutmağa çalışırken, eve kocası geldi.
………… Zehra nerdesin aşkım?
………… Bircanı uyutuyorum yavuz,birazdan gelirim.
………… Boş ver sonra uyutursun, bak sana mektup gelmiş. Az önce posta kutusundan aldım.
………… Kimden gelmiş yavuz?
…………. Aaa , Müge teyze yollamış.
Zehra aceleyle zarfı açtı. İçinde küçük bir not birde mektup vardı.önce notu okudu.
…………. Zehra bu mektubu yıllar sonra kızımın eşyalarıyla, oyalanırken tesadüfen bir kitabın içinde-
buldum. Kızımın senin için elleri tutarken yazıp saklayarak unuttuğu bu mektubu, sana, gön-
deriyorum. Kızımın senin gibi çok değerli bir arkadaşı olduğu için, çok mutluluk duyuyorum
sende benim her zaman kızım olarak kalacaksın. Sevgilerimle Müge teyzen. Zehra mektubu –
açtı , Bircan’ın yazısını hemen tanıdı. Yazısı inci gibi, muntazam , çok güzeldi. Aklına hemen-
yazısını bile kıskandığı geldi.
………….. Canım arkadaşım. Zehra. Bu mektubu sana artık kollarımda biraz kuvvet varken yazıyorum.
Biliyorum yakın zamanda ellerimde kalem tutamayacak hale gelecek. Hastalığım dönemin-
de beni hiç yalnız bırakmadın. Üniversiteye gittiğin zaman bile beni sık sık aradın. Ben bu
hastalığımın sonunu abim ve annemin yan odada konuşurlarken duyunca anlamış-
tım.Çareler bitip,elden yapacak bir şey gelmeyince, kader böyleymiş diyorlar. Benimkiside-
böyle işte. Allah’ın verdiği ömür bu kadarmış. Güldük eğlendik üzüldük ağladık. Sonunda-
kadere boyun eğdik. Zehracığım. Dilerim ömür boyu mutlu olursun, ben her üzüntünde -
her mutluluğunda , daima yanında olacağım. Bende çok emeğin var hakkını helal et, benim
de varsa helal olsun. Can dostum, canım arkadaşım. Seni çok seviyorum.
BİRCAN.
Zehra göz yaşları içinde ağlayarak kızı Bircan’ın odasına gitti. Küçük kızı Bircan tüm –
masumiyeti ile annesine bakıp gülümsüyordu. Kızını kucağına alıp öptü kokladı.
arkadaşı doğru söylüyordu. Her üzüntüsünde , her mutluluğunda arkadaşı Bircan, kızının-
sayesinde daima yanında olacaktı.Ama ne olursa olsun arkadaşına söylediği söz için içindeki –
pişmanlık asla geçmeyecekti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.