- 236 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tastamam ve Şeybişey
Tastamam ve Şeybişey
İnsan daha çok malum olanı görüyor. Perde gerisinde olan ve sır daha az görünendir. Enstantaneyi, hâlükârdayı bu seyreklik kat ve kat değerliyor olmalı. Aşinalıkta sır çözülüyor giz yok oluyor. Bir gövde gösterisi yapılan şu hayatta, tastamamcı ve garanticidir kimi insanlar. Ki tıyneti bunu gerektirir. Başka bi cihette de şek ve şüpheye mahal veren muğlâklıkta gelgitler. Sonunda hayatın kahramanlığını taşıyan bütün karakterler, biri Türk mavisi turkuaz diğeri de dini sosyallikte bir hayat oluyor. Ağzı dualıdır ikisinin de biri sadece duaya biraz geç geçer, ihtiyarlık da diyelim. Diğeri de birazcık itiraz ehlidir. Dönem dönem kimsesizlikleri olmaktadır elbet ama şükürcüdürler. Vara yoğa muhalefet etmeyi severler. Sanki bir görev hüviyetindedirler. Her ikisinde de doğrucu davutluk yok değil. Mayalarından gelir bütün bunlar besbelli. Ama Allah’ın sanatının üstüne başka bir sanat yoktur anlayışından taviz vermezler.
Biri katıdır diğeri şüpheci. Aksa ak kara ise karadır. Diğeri hep ara renkleri de kollar. Belki ola ki neden ki gibi birçok ihtimali tevarüs eder. Belki de eksi artı gibi, köşe kenar gibi, iç dış gibi tamamlayıcı olmasındandır bunlar. Bir denge hali. Öznel bir ilişki ağında yani, hayatın tam göbeğinde. Ama her ikisi de kırbaç izlerini taşırlar. Hayat yorgunluğu da denir buna. Kiminin zihninde kiminin belinde. Zulalarında mütebessim çehreler istiflenmiştir. Tastamam kuralcıdır ama pencere ve kapıların hep içeri açılması gibi kuralları yoktur. Birbirlerinden hazzetmez değillerdir. İçleri ve dışları dağınıktır biraz.
Bir eski zaman dervişi olamadılar. Çok bir kitap yalamışlıkları da yok hani. Kızdıkları da neşeleri de olmuştur. Taşıdıkları sadece ağırlık değildir. Avamca sırlanacaklar desek de yeridir. Hayatı çok ciddiye almayı da matah görürler asıl olan ölümdür bildikleri. Kendinden dışarı yürüyen hikâyesi çok da ağır olmayan zamanlardan geçmiş kişiliklerdir. Fazla ciddiyet, boş verememe biraz da Rodin heykeline dönüşmüştük hali. Mükemmeliyetçilik sopasını yutmuş gibidirler adeta.
Belki de hayat zamanla müdavimini kendine daha da muhkemleştirip tik oluşturuyor olmalı. Her lafı getiremediğinde şey, hım, şeybişey gibi çokça takıntı buluyor kendine. Birazını yaşına yorsan da kalanına ne demeli. Herkesin pazarda sergilediği bir meziyeti var ama pazarda müşteriler hep türlü türlü. Bu hayatlar işte Tastamam Osman ile Şeybişey Hüsnü’nün içine tik kaçmış hikâyesi olmalı.
İlkay Coşkun
23.07.2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.