- 302 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Ergen Zorbalığı
ERGEN ZORBLIĞI
Alfabenin en son harfi olan “Z” kuşağı tanımlaması en son umut olduğu için mi, yoksa umut kalmadığın için mi? Z kuşağı adı verildi bilmiyorum. Birbiri ile görüşmeden sanal alemde aşık olan, ilk düşündüğünde parası var mı düşüncesi olan bir nesilden bahsediyoruz. Aşırı derecede aceleci ışık hızı bile ağır gelen yapıya sahip, mutlu olmayı bilmeyen elde edince kıymeti kalmayan ateş mi, barut mu? Ortalığı öfkesi ile kasıp kavuran, süsü ile vakit geçiren, marka olmadan adım atmayan çaba harcamadan para kazanmak isteyen bir kuşak. Bin asır geçmiş gibi ağabeyleri ablaları ile iletişim kuramayan “sizin zamanınızda imiş geride kalmış o günler” sözü beş yıl sonrakilere bile dersini veriyor. Yalnız bu sözün ezber mahiyetinde olmasına hiç şüphem yok.
Peki hep harf benzerliğinden mi, benim zorba kuşağı adını verdiğim yaş kesiminde mi suç? Son günlerde okulda bilgisayar oyunundaki gibi rahatlıkla okul tuvaletlerinde arkadaşını nedensiz yere öldürüp soğukkanlılıkla elini kolunu sallayarak okulda bir şey yaşanmamış halde rahat olması profesyonel bir tavırla ifade vermesi oldukça ilginç. Ya anne, babalar çocuklarını yetiştirirken anne; gündüz kuşağı programlarını kim kimi aldatmış veya kayıpların altında yatan sebepler ne diye izlerken akşam izlediği dizilerde ise ahlaki değerlerin yok olduğu, lüks içinde yalılarda yaşayanlar, son model arabalarda gezenlerin hesabını yaparken, babası ise; elinde cep telefonu sosyal medyada sevgisizim ilgisizim yazıları ile kimi kandırsam düşüncelerinde kıvranıyorken, dersleri ile meşgul sandıkları çocuklarının odasında onu katil yapacak bilgisayar oyunun rövanşını mı alıyor? Zaten evde kopuk bir hayat var. Anne; “ evi idare ediyorum saçımı süpürge ediyorum.” Baba ise; “ eve ekmek getiriyorum bu eve ben olmasam kim bakar.” edebiyatına hakimken kaybolan kimlikler kimin umurunda. Zaten kitap okumayan araştırmayı sevmeyen bir toplumuz. Hayata bir genç kazandırma çabası içinde değiliz ki, izlemeyi dedikodu yapmayı çok seven bir toplumuz. Biri kaza yapsa başına toplanıp izlemeye gideriz. İşleri bozulan birini görürsek soru yağmuruna tutar ne olmuş nasıl olmuş, dedektif kesiliriz. Sonra da yeni yetişen nesile akıl verir verdikleri akılı kendileri yapmaz gelenekçi davranır kanatları altında olmalarını isterler. Özgür iradesi ile kararlar almasına itiraz ederler. Gençlerimizin arkasında durmayan büyüklerimizde var tabi ki. Ya aşırı zengin ya da aşırı fakir halde ikiye bölünmüş haldeyiz uç yaşayanların biraz da dar düşüncelerle toplumumuzda sanki bir Berlin duvarı örülmüş gibi bu ülkede yaşıyoruz. Peki hiç mi iyi giden bir şeyler yok diye soracak olursanız? Psikolojisi bozuk psikopat kısımdan geriye kalanlarda var tabi ama azınlıkta duyarlı sivil toplum kurumlarında destekleri ile insanlara yardım etmeye çalışan, hayvanlara değer veren koruyan gönüllü insanlarda var. Hayat öyle kötü ki karşılığı olmadan selam vermeyen zamanlardan geçiyoruz. Belki az önce iyilerinde olduğu kesim bizi ayakta tutuyordur. Daha fazla ergen zorbalığına dur demek iyi örneklerle olması gerektiğini düşünüyorum dijital çağda yaşıyoruz. Bizler gençlerle uçurum açmak yerine ortak bağ kurmak adına çaba harcamaları gerektiğini düşünüyorum. Biraz anlayış, sevgi ve ilginin çözemeyeceği bir şey yok. Perdenin arkasından izlemeyi bırakıp ayrımcılık yapan taraf tutan birileri olmayalım bu güzel ülkenin insanları en iyisini hak ediyor.
Kimse doğuştan acımasız zorba olarak dünyaya gelmez. Hayat oyundan ibaret değil nasıl olsa olan oldu sözü ile felakete sürüklenmeye gerek yok. Hata başından fark edilirse yenisinin önünü keser yoksa kartopu gibi yuvarlanıp çığ altında kalmak yerine, sahnede alkış alıp zirvede dalgalanmak en büyük mutluluk. Herkes elini taşın altına koymalı olmadan ölmeyin sabretmeyi bilmenin ne zararı olabilir ki.
YORUMLAR
çok güzel bir yazı..
ebeveynlerin kendi zamanında kendine verilmeyen şeyleri ben sıkıntı çektim çocuğum çekmesin ben yapamadım çocugum yapsın diyerek çocuklara her istediğini sınırsızca vermenin bedeli bu..herşeyi verirken en önemli olan sevgi ve saygının değerini öğretemeyen ebeveynler bu günahın birinci suçlusu
yüreğine sağlık