- 397 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
İadesiz taahhütsüz- sinekli mektup
Tekrar merhaba!
Merak etme, henüz unutmadım okuyup yazmayı...
Unutmamayı ümit ediyorum
Hala...
Nasılsın? Dur, söyleme, tahmin edeyim; uykunda uçurumdan aşağı düşüyormuşsun, bir anda uyanmışsın, bakmışsın başka bir boşluğa düşüyorsun. Ancak zemin hala görünmüyor. Bu yüzden bu düşme halinden endişelisin ancak korkma yetin kloroform koklamış gibi. Stabil depresif, ucundan şizofrenik...
İnsan karşısındakini kendisi gibi görürmüş...
...
Sana yazmalara bu kadar uzun aralar vermemem lazım, biliyorum. Ama bazen esnetmek gerekiyor molaları. Bazen sivrisinek basıyor odaları: Işıkları kapatıyorsun, üzerine bir örtü çekiyorsun istemeden. Nefes alışının kalitesi düşüyor. Dışarıdan gelen her sese kulak kesiliyorsun, güya kaçınırken gürültüden..Saklambaç oynadığın sinekler, seni travmatik ezikliklerle dövüyor üstten üstten. Büzülüyor, büzülüyorsun bir tespih böceği gibi, ama kurtulamıyorsun. Vız.. vız... vız... Seni taciz ediyor seni yok edemediklerin... Açıkta kaldığını bile fark etmediğin yerlerinden ısırıyorlar. Kızıyorsun. Kendine kızıyorsun. Hah, işte epeydir sinekli benim odam.
Şu sıralar biraz algısal sorunlar yaşıyorum. İnsanları, tutkulu aptallıklarını, boşvermişliklerini... Çevremdeki herkesin halüsinatif etkili mantarları ekmeksiz tükettiklerini varsayacak haldeyim. Geçici bir durum olmasını ummak da çok mantıklı gelmiyor ama öbür türlüsü gerçekten yenecek yutulacak gibi değil. Çok yalnız hissediyorum. Çok ölümlü ve çok yalnız.
Haklısın, biz seninle bu türlüsünden bir çok muhabbet kaynattık. Şekil şukul değişse de genelde aynı sızlanmalar bestelendi. Galiba benim canımı da bu sıkıyor artık. Diyorum : "Bak buralarda benim zamanım daraldı. Geçiyor ömür. Kaybediyorum optimist ihtimalleri. Elim elim üstünde de oturmuyorum üstelik. Yüzde yüz performansla olmasa da çalışıyorum. Ama siz, şu tavrınızla zaten stabilize yoluma lav taşları fırlatıyorsunuz"... Duymuyorlar beni. Anlamıyorlar. Ya da anlamak istemiyorlar. Çünkü anlamaya çalışmak yapay zekalı metaların görevi...
İnsanlar ne zaman bu kadar korkutucu derecede aptallaştı ki...
Senden daha iç açıcı bir manzara tasviri beklemek fazla hayalci bir hal sayılmaz umarım. Galiba, bu gece sana sırf bunun için yazdım.
Sinek dolu odam...
Kanım gece kahvaltısında demli çay niyetine tüketilirken, çarşafımın altında kendi karbondioksitimden sarhoş halde kendi düşüşümün kritiğini yapıyordum. Birden gözlerim yanmaya başladı. Bulduğu her delikten beni terk eden sularım yüzümü yıkarken tuzunu gözüme kaçırmıştı. Mecburen kalkıp yüzümü yıkadım. Gecenin bu saatlerinde kalkıp yüz yıkayınca, insanın -varsa- bir dengesi şaşıyor. E şaşınca, öğle saatlerinde tam klozete konuşlanmışken, göz göze geldiği çekirgeyi hatırlıyor, internette gezinirken bir iki baktı diye kendisine özenle servis edilen balina videolarındaki sahneleri hatırlıyor, asla susmayan cırcır böceklerini romantik bulanların aklından şüphe ediyor ve...ya...benim gibi diz üstü bilgisayarının beyaz ışığından yaldır yaldır gelen baş ağrısına rağmen oturup mektup yazıyor.
İnsanları sinekler mi yok edecek sence? Biz bizi yok edene kadar beklemektense... İki bız cız. Mort... Hoş, onu da aramızdaki cin fikirliler üretirler üşenmeyip. Ah doğru ya... Yapıldı ve kullanıldı .zaten prototipi. Hiç anlamıyorum bu cansiperhane çalışmayı bu inhiharlar üzerinde.
Bence insansı sinekler de var dünyanın her yerinde... Öyle mikrofonlu, kravatlı, cübbeli, üniformalı... Kaçtığımız ama saklanamadığımız, her durumda bizi sokan, kanımızı emen, bizi maddi manevi hasta eden... Ben onlardan muzdaribim epeydir. Umarım, sen bir balta girmemiş ormanda (kaldıysa) ve yahut mezololotik çağdan beri kullanılmamış bir mağara içinde bulunursun bir süre. Zehirlenmeden sineklerin içinde... O da olmaz değil mi... Uymak gerek bu düzene... Seve seve...
Sinek kadar küçük ama us bulandırır düşünceler için bir aerosol üretilir mi gelecekte?
Günlük, aylık, yıllık, ömürlük endişelerimi, içimde mayası köpürmüş cümleleri, sıktığım ama sallamadığım yumruğumun tırnak izlerinde yuvalanmış hiddetleri, hayallerime muhasebe defteri tutturan sözde gerçekçi sömürgeci söylemleri... Hepsini yok eden bir aerosol bence iyi gelirdi... Ben o geleceği görebilirsem eğer, müşterisi olacağım ilk üretenin. Muhtemelen yatmadan evvel kullanılması tavsiye edilir.
Tıpkı benim de kendime artık bilgisayarı kapatmayı tavsiye edişim gibi...
Velhasıl artık tekrar uyumayı deneme vakti.
Sinekler doydu
Cırcırların bazıları sustu.
Bence bu sefer burada keselim.
Bunu saymam şekerim, yine beklerim.