- 1012 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANKİLER ( 8 )
KANKİLER ( 8 )
………… Nil işleri bittikten sonra, fabrikadan çıkıp arabasına bindi. Hareket etmeden önce Ayteki’ni –
aradı.
………….. Alo Aytekin,nerdesin? Ben fabrikadan çıktım, geliyorum sen hazır ol.
………….. Tamam , ben çoktan hazırım, bizim oto galeride seni bekliyorum.
Aytekin, Nil’le Osmaniye ye gitmek için sözleşmişti. Çiftliği görmek ve yolda buldukları-
köpeği görmek istiyordu. Asıl amacı ise, Nil’in arabası Porşe’yi kullanmaktı. Nil bunun-
farkındaydı ama , arabayı çok sevdiği için hevesini kırmak istemiyordu. Telefonla-
Ayşe yi aradı. Alo şeker kız kanki, nasılsın?
……………. İyi değilim Nil, içimde bir sıkıntı var.
…………… Aman ha, hasta olayım, deme, ne yapıyorsun?
…………… Senin gelinlikçi dükkanına geldim, Nazlıyla sohbet ediyorum. Nazlı burada çalışmayı sev-
miş sana selamı var. Fabrikadamısın?
…………… Fabrikadan çıktım canım, iskenderun’a geliyorum. Aytekin’i alıp osmaniyeye götüreceğim
hem çiftliği hemde, yoldaşı görmek istiyor. Sende gelmek istersen, yanına uğrayayım.
…………. Zahmet etme Nil, Biz Nazlıyla sözleştik, birlikte, işten çıkınca, bir sahil turu yapıp eve birlik
gideceğiz.
………….. Tamam bebeğim, kendine dikkat et, hasta olma. Nazlıya da selamlarımı söyle, öpü-
yorum sizi. Nil, iskenderuna gelip Aytekini aldı. Aytekin direksiyona geçti. Tekrar dönüp-
otoban’a çıkarak Osmaniye ye doğru, ilerlemeğe başladılar.
………….. Nil bir sürü fabrikan var, iş hanın var, bunların hepsine nasıl yetişiyorsun? Bir işin olsa –
tamam diyeceğim, ama enerjine hayranım. Hepsine nasıl yetişiyorsun bravo sana.
…………. Hepsine yetişmem tabi imkansız. Her fabrikanın müdürü, şefi, usta başısı var Yönetici-
İyi olursa, bana fazla iş kalmaz. Evde oturupta işleri telefonla, bilgi sayarla da idare-
edebilirim.
………….. Şey, adı neydi. Hay Allah, Ali abi , alıştı mı çiftlik hayatına?
………... Alışmaz olurlarmı, dün işi bıraktıktan sonra eve yanıma geldi.Nil abla Allah senden razı –
olsun ne muradın varsa daha fazlasını versin diye dua ediyor. Zorla elimi tutup öptü.
çok utandım. Ali abi dedim, sen benden büyüksün bir daha elimi öpme, Allah güzel
gönlüne göre sanada versin. İşinden de memnunsun, çocuklarınla mutlu ol. İstediğin-
kadar burada kalabilirsin dedim. Ayda’yı kucağıma alacaktım, bıcırık gelmek istemedi.
geçen gün gördün, Ayşe kucağına alınca hiç ses çıkarmadı.
………….. Ayşe de sanki şeytan tüyü var. İster istemez insanı kendine çekiyor.
…………. Haklısın Aytekin, o kadar temiz saf bir kalbi varki.Beni de çok etkiledi, Sayende, Özgürü-
Nazlıyı , Ayşeyi tanıdım. Aranızdaki dostluk, yardımlaşma, sevgi çok hoşuma gitti, Bak –
her yerden davetler geliyor hepsine bir bahane uyduruyorum, mecbur olduğum zaman-
gidiyorum. Hiç birinden fazla zevk almıyorum. Bana hareketler,gülüşler hep yapmacıkmış-
gibi geliyor. Lütfen yavaş git, bak özel korumalar görünmüyorlar çok geride kaldılar.
…………. Merak etme nasıl olsa evi biliyorlar. Bu arabanın hakkı bundan fazla ama seni kırmamak –
İçin, böyle gidiyorum.
…………. Böyle dediğin 200 le gidiyorsun farkındamısın.? İlerde bir arabanın yanında üç kişi el-
kaldırıp durmalarını işaret ediyorlardı. Aytekin Telaşla bunlarda kim, sivil polis mi acaba?
………… Bilmiyorum Aytekin. Bir ihbar falan mı var acaba. Aytekin yavaşlayıp arabanın yanında durdu
Üç kişi yanlarına gelip durdu.
………… İnin arabadan
…………. Aytekin gayet sakin, siz kimsiniz, biz bir şey yapmadık. Neden bizi durdurdunuz,?
………… Adamlar hiç cevap vermeden, ikisini de apar topar, aceleyle arabadan çıkarıp, öbür arabaya
bindirip, hızla hareket ederek oradan uzaklaştılar. Nil’in korumaları, arabayı yolun kenarında
görünce hemen durdular. Etrafta hiç kimse yoktu. Arabanın içinde Nil’in çantası duruyordu.
bir şeyler olduğu belliydi. Hemen polisi arayıp ihbarda bulundular. Polisler gelip, araçta,
İnceleme yaptılar. Nil’in özel korumaları gelene kadar, birkaç dakika içinde. Nil ve Aytekin
kaybolmuştu.
İki gündür,acı ve kuşku dolu, bekleyişin ardından. Mustafa beyin telefonu. Çaldı.
………….. Alo kimsiniz?
…………. Kim olduğumu, ne yapacaksın. Güzel kızını ve arkadaşını, sağ,salim görmek istiyorsan Beş
Milyon doları hazırla. Biz seni tekrar arayacağız. Sakın polise gitmeyin.
…………. Kızımın sesini duymak istiyorum. Alo , Alooo. Allah belanızı versin. Telefonu kapattı.
………….. Mustafa bey hemen emniyet amirini aradı. Çünkü telefonları dinlemeye alınmıştı.
…………… Alo İbrahim bey az önce aradılar, yerini tesbit ettinizmi?
………….. Bana bir kaç dakika izin verin Mustafa bey. Arkadaşlar araştırıyorlar. Ben sizi birazdan-
bilgilendireceğim. Sıkıcı geçen beş dakikanın ardından. Mustafa bey in telefonu çaldı.
………….. Alo buyurun İbrahim bey. Dinliyorum.
…………… Mustafa bey yeri tesbit ettik.Sinyal İstanbulda kara köy semtinde bir telefon kulübesin-
den geliyor. Adamlar profesyonel, seslerini değiştirerek konuşuyor,bölgenin-
kamera görüntülerini inceliyorlar. Ben sizi en kısa zamanda bilgilendireceğim.
Nil’in bütün akrabaları, Osmaniyedeki çiftliğe gelmişlerdi.Herkes kuşkulu ve meraklı –
gözlerle bir birine bakıyor. Bir birinden cesaret bekliyordu. Nil’ in annesi yan odada,-
doktor kontrolünde, sakinleştirici ilaçlarla, kontrol altında tutuluyordu.
Özgür Aytekin in babasını aradı.
…………… Selim amca, Aytekinden, haber varmı?
…………… Nil’in babası, aradı. Beş milyon dolar fidye isiyorlarmış. Polisler araştırıyorlar,inşallah-
en kısa zamanda, bulurlar.
………….. Selim amca bir haber olursa beni ara.
…………… Tamam Özgür ararım seni.
Aytekin kendine geldiğinde gözleri bulanık görüyordu. Yavaşça doğrulmağe çalıştı
Nil karşısındaki yatakta, kendisine bakıyordu. Hemen yanına geldi.
…………… Kalkma sakin ol biraz dinlen ,
…………… Nerdeyiz biz, dün bir başka evdeydik.
…………. Karavanın içinde, dağ başında bir yerdeyiz.
…………. Benim elim neden bağlı*
…………. Hatırlamıyormusun. Dün evde adamlarla döğüştün, üçü birden seni iyice hırpaladılar.
………… Sen nasılsın Nil.?
…………….. İyiyim merak etme.
……………. Bunların elinden mutlaka kurtulmamız lazım.
………….. Sakın yine karşı gelme Aytekin bunlarda, acıma merhamet duygusu yok. Yine döverler.
Konuşurlarken duydum. Babamdan fidye istemişler. Alınca serbest bırakacaklarmış.
…………… Sen bunların dediğine inanıyormusun Nil. Bunlar fidyeyi alır almaz bizi öldürürler çünkü
ölüden şahit olmaz. Anladınmı.? Kim oldukları açığa çıksın istemezler.
Bu sırada, karavanın kapısı açıldı içeriye iki adam girdi. Biraz daha uzun boylu olanı-
Etrafı şöyle bir, süzdükten sonra, pis, pis sırıtarak,
…………. Bakıyorum uyanmışsın, cücük. Senin gibileri biz çok gördük, bizim olduğumuz yerde-
kabadayılık sökmez, anladınızmı ?
…………. Şu ellerimi çözün, neden beni bağladınız.?
………….. Öteki adam güldü, dün akşamki, yediğin yumruklar her halde aklını aldı. Bize nasıl-
küfredip ,bağırdığını unutmuşun. Arkadaşına sor istersen sana o anlatsın.
…………. Ellerimi çözün, sıkıştım, tuvalete gideceğim.
adamın biri Aytekin in, plastik kelepçesini cebinden çıkardağı bıçakla kesti. İkiside-
belindeki tabancayı çıkarıp. Aytekin’e doğrulttular. Hadi çık dışarı.
Birlikte arabadan çıkıp, ağaçların arasında, yürüdüler. Aytekin devamlı çevreyi -
İnceliyordu. Durduğu yer öyle bir yerdi ki . aşağısı seksen , yüz metrelik dik bir uçurumdu.
Aytekin adamlara dönüp baktı. Burası tehlikeli aşağıya düşerim. Ben şu tarafa gideyim.
Adam Aytekinin, kıçına bir tekme attı.
………….. Hadi lan ne yapacaksan yap, Beyefendiye yer beğendiremiyoruz. Aytekin işini bitirene kadar
biraz uzakta beklediler. Aytekin adamlarla beraber, karavana doğru giderken alaycı bir sesle
………….. Benden bu kadar korkacağınızı bilmiyordum. Korkudan tabanca çekiyorsunuz. Çok yazık.
………….. Adam elindeki tabancanın kabzasıyla, Aytekin in başına vurdu. Yürü lan it,vallahi senin-
kemiklerini kırarım. Adam ol. Aytekin in başından aşağıya yüzüne doğru, kanlar akıyordu.
karavandan içeri girer girmez, Nil Aytekini kanlar içerisinde görünce, şoka girdi.
…………. Adi herifler ne yaptınız arkadaşıma. Hemen yatağın üzerindeki çarşafı alıp, Aytekinin-
başına bastırarak, kanı durdurmaya çalıştı. Çabuk bir şeyler getirin yarayı temizleyip sar-
mak lazım. Bu sırada dışarıda arabada oturan adam geldi. Öbür iki adamın üstü olduğu-
hareketlerinden anlaşılıyordu.
…………. Ne oluyor burada, bu çocuğun hali ne böyle. Lan oğlum siz manyakmısınız, siz ölümünüzemi
susadınız. Patron bunu duyarsa, kendi elleriyle sizi öldürür.
…………. Patron nerden duyup görecek, sansar.
………… Lan oğlum bize söylemedilermi, fidyeyi alana kadar, kimseye zarar vermeyeceksiniz diye,
………… Ama sansar bu çocuk,manyağın teki,dünden beri bizi kışkırtıyor.
………… Oğlum manyakmısınız, onunla neden tartışıyorsunuz, ne söylerse söylesin, siz işinize-
bakın, yemek verdiniz’mi? Belli vermemişsiniz, hemen yemeklerini verin. Bakın size son-
kez söylüyorum, kötü davranmak, yok yemeklerini zamanında vereceksiniz. Muhatap-
olmayacaksınız. Zaten birkaç güne kadar işler hallolur buradan gideriz.
…………… Nil Karşısındaki yatakta sessizce başı sarılı yatan Aytekine yaşlı gözlerle baktı. –
gözlerini tavana dikmiş, sessizce yatıyordu.
………… Aytekin nasılsın, baş dönmesi, mide bulantısı varmı? Aytekin başını çevirip Nil’e baktı-
………….. Neden ağlıyorsun? Ben iyiyim. Antrenmanlarda,ne yumruklar yedim, bunlar çerez.
………….. Neden susuyorsun,Aytekin konuşsana benimle.
…………… Şu an hayal kuruyorum. Maldivlerde deniz kenarındayım. Yanımda Nur gitar çalıyor.
Göz göze geliyoruz. Bana gülümsüyor, elimi avuçlarının arasına alıyor. Hoş geldin-
hayatıma güzel adam diyor.
………….. Bravo sana Aytekin bu kadar kötü olayların içinde, böyle güzel hayaller kurmana-
sevindim.
…………. Ne yapayım Nil sen söyle. Oturup salya sümük ağlayayım mı?
………….. Şaka olsun diye söylemedim, Moralinin bozulmadığı için, sevindim. İçin rahat olsun-
eninde, sonunda ,kurtulacağız. Babamın istedikleri parayı ödeyeceğinden eminim.
…………. Senin küçüklüğün nasıl geçti Nil. Tahmin ediyorum el bebek gül bebek çok iyi geçmiştir.
………… Haklısın, Hiçbir şeyden mahrum kalmadım. Etrafımda görmek istediğim fazlasıyla vardı.
………… Türkiye , Hollanda arasında mekik dokudum. Çifte vatandaşım. Annem hollandada doğum-
yaptıktan üç ay sonra buraya gelmişiz. Ailede tek kız olduğum için.çok şanslıyım.
………… Bence ailen çok şanslı .Yani Allah ın gücüne gitmesin. Sipariş verselerdi senin gibi evlada –
sahip olamazlardı. Türk baba, Hollandalı anne, Müslüman, Hıristiyan karışımı harika bir
kız. İyi ki seni tanımışım. Seni tanıdıktan sonra, hayat görüşüm çok değişti. Aklıma geçen
günkü olaylar geldi. Şu travesti çocuğu arabadan,indirip bir güzel dövecektim. Sayende-
öfkeme gem vurdum.Sonra hayatının kısa özetini anlatınca, davranışımdan utandım.
sonra dedin’ki dedemin mezarına su dökmesi nasip oldu, Mezarlıkta ali abinin durumu-
gözümün önüne geldi. Onlara kucak açtın. Yeni bir hayata başladılar. Ayşenin yanan evlerini
daha güzel yeniden yaptın. Sen ne annene, ne babana, ne kardeşlerine hiç birine benze -- --- - miyorsun.Ben farkındayım. Sen beni kırmamak için, arabanı bana veriyorsun. İtiraf edeyim-
bende senin beni kırmayacağını, bildiğim için zaafından faydalanıyorum.
………… Aytekin sana öncede söylemiştim. İstesem bütün davetlere giderim eğlenip dans ederim-
benim aradığım, sizin gibi gerçek ,içten gelen samimi duygular.Anlatsana siz nasıl tanıştınz.
………… Bizim tanışmamız, disipline verilmemle başladı. Sınıfta arka sıradan biri öğretmene silgi fırlat-
tı, silgi hocanın kafasına gelince, herkes güldü, hoca bana sen mi attın diye sordu, hayır-
ben atmadım dedim. İsrarla sen attın diye bana bağırıyor. Bende sinirlendim erkek olan çıksın
gerçeği söylesin dedim. kimse konuşmadı. Sınıfı terk ettim. Teneffüste atanın kim olduğunu-
öğrendim güzel bir dövdüm. Haliyle disipline verildim. Beni müdür odasına çağırdılar.
gittim. Kapıda bir kız bekliyor. Bana sende’mi mahkemeye geldin dedi. Beklerken-
konuştuk. Adının Nazlı olduğunu söyledi bir çocuk bahçede kendisine laf atmış. Çocuğa bağırıp
çağırmış çocuk gülünce daha çok sinirlenip elindeki kola kutusunu yüzüne fırlatmış. Uzun –
sözün kısası , ben üç gün uzaklaştırma aldım. Okula geldiğimde, teneffüste Özgürle birlikte –
kantine gittik, Nazlı yanında, Ayşe’yle beraber oradaydı.Nazlı sordu .
………… Geçmiş olsun Aytekin, üç gün uzaklaştırma almışsın?
……….. Sen nerden biliyorsun dedim. Sınıfına gidip sordum dedi. Peki sana ne verdiler diye sordum.
bende ihtar aldım dedi. Sonrası malum tanıştıktan sonra , bahçede hep bir araya gelip sohbet
ediyorduk. Samimiyet güven arttıkça kafeye gitmeğe başladık. Benim aile durumum iyi, Özgür-
ün aile durumu, iyi. Ayşeyle, nazlının okula o kadar yolu hergün birlikte gidip geldiğini son-
zamanlarda öğrendik. Zaten özel bursla okuyorlar. Neden servisle gidip gelmiyorsunuz diye-
sordum. Aylık servis ücreti, bizim on onbeş günlük mutfak masrafını karşılar dediler.
…………… Sen kaç gündür yoksun, işler güçler, alacak verecek, ne durumda hiç merak etmiyormusun?
…………… Merak etsem ne değişecek. Avukatım, sağ kolum, Şengül abla her şeyi idare eder. Ben en
çok Ayşe’yi düşünüyorum. Yola çıkarken aradım, istersen seni de çiftliğe götüreyim dedim.
İçimde bir sıkıntı var dedi. İyi’ki gelmedi.
………… Ayşe gerçekten okulun göz bebeği, 80 puan alınca ağlayan bir öğrenci. Ailesi onu çok güzel
ve özel yetiştirmiş. Ben ona arada bir takılıyorum. Eskiden biraz sinirlenip susuyordu.
şimdi bana alıştı, susmuyor hemen cevabı yapıştırıyor. Sulu göz Ayşe. Belkide evde-
oturup ağlıyordur. Çok hassas bir kız. Nazlıyla, ilk okul beşinci sınıftan beri arkadaşlar.
biz kaç gündür bunların elindeyiz Nil. Günleri bile unuttum?
…………. İnan bende bilmiyorum, bir hafta olmuştur.Bir kaç sefer evlerde kaldık, sonra bizi-
Karavanla, dağ tepe dolaştırmaya gezdirmeğe başladılar.
…………. Mustafa beyin telefonu çaldı.
…………. Alo kimsiniz.?
…………… Kim olacak, sözümü kesmeden dinle. Vereceğim numaraya, bankaya gidip parayı yatır-
çocukları hemen, serbest bırakalım. Parayı hazırladınmı? Bak polis falan yok, ona göre-
…………. Mustafa bey , isviçredeki bir bankanın iban numarasını not aldıktan sonra.emniyet-
amirini aradı.
………… Alo İbrahim bey, az önce aradılar, banka hesap numarası verdiler.ben şimdi ne yapayım.
………….. Mustafa bey, siz çok sakin olun. Muhakkak sizi takip ediyorlardır. Biz bankanın etrafında-
önlem alacağız. Eğer şüpheli birileri olursa hemen, göz altına alırız, gerisi çorap söküğü-
gibi gelir. Sakın bizim haberimiz olmadan parayı yatırmayın.
…………… Mustafa bey , Aytekin in babası, Selim bey’i aradı.
………….. Alo Selim bey, beni aradılar, şimdi bankaya gidiyorum. Parayı yatırınca, çocukları serbest-
bırakacaklar.
………….. Bende geleyim’mi Mustafa bey?
…………… Gerek yok, kimseye haber verme dediler. İnşallah sağ salim kavuşuruz çocuklara.
…………… Mustafa bey , bankada elinde, çantası, ibrahim beyden, talimat bekliyordu. Çantayı –
Açıp beş milyon dolarlık çeki gözden geçirdi.Etrafına bakındı. Banka kalabalıktı herkes-
oturmuş sırasını bekliyordu, şüpheli bir kişi göremedi. Uzunca bir bekleyişten sonra-
telefonu çaldı.
………….. Karşıdan sinirli bir ses duyuldu.
………….. Parayı neden yatırmadın?
…………… Sıra bekliyorum, birazdan yatıracağım.
………….. Sen bizi, salak’mı zannediyorsun, Senin gibi zengin iş adamı sıramı bekler. Bu işin içinde –
başka şeyler var. Sen bilirsin.
………… Alo kızımın sesini duymak istiyorum. Aloo. Lanet olsun, kapatma. Telefonu açıp emniyet-
amirini aradı.
…………. Alo İbrahim bey, adamlar şüphelendi, siz bir şey bulabildinizmi?.
………….. Maalesef şüpheli birini bulamadık. Arkadaşlar, son konuşmayı inceliyorlar. Siz sakın para-
yatırmayın. Korkmayın onlar para için kızınıza bir şey yapmazlar. Sizi sonra bilgilendireceğiz
Nil’le Aytekin karavanda, sohbet ederken, iki kişi gelip karavana binip motoru çalıştırdılar,
tekrar yola çıktılar . Aytekin sordu, nereye gidiyoruz?
…………… Sana ne , cehennemin dibine gidiyoruz. Kes sesini konuşma. Birkaç saat gittikten sonra,
biri arkaya gelip ikisinin’de elini bağlayıp, ağızlarını bantladı. Tehdit vari bir sesle.
…………. Bakın petrole geliyoruz, yiyecek ve yakıt alacağız. Sessiz durursanız, çok iyi olur.
beş dakika kadar sonra karavan petrole girdi. Şoför arabadan inerken öteki yanlarına-
geldi. Elinde tabanca vardı. Tabancayı Nil’in omzuna dayadı.
…………… Baban parayı hesaba yatırmamış. Ortada bir yamukluk var, patron yer değiştirmemizi-
İstedi. Bu iş gittikçe kötüye gidiyor. Bu sizin için çok kötü olacak. On dakikalık bir mola-
dan sonra.tekrar yola koyuldular.
Akşam yemeğinden sonra, Nazlı, Ayşenin evine uğradı. Ayşe takı yapıyordu işi bıraktı
Nazlıya sarıldı.
…………. Hoş geldin, kanki, bir haber varmı?
………….. Yok hayatım hiçbir haber yok. On gün oldu, polisler bir türlü yerlerini tesbit edemedi,
………….. Ben de Özgürü aradım.. Banka olayından sonra, hiçbir ses yok .Adamlar şüphelenmişler.
Nil’le Aytekinin ailesi perişan haldeler. Elimiz kolumuz bağlı, bir şey yapamıyoruz.
………….. Ayşeciğim yine başladın ağlamağa, sende biliyorsun, bu emniyetin işi devamlı çalışıyor-
lar, bize ancak dua etmek düşer.
………….. Nazlı sabahtan akşama kadar her gün dua ediyorum. Ama onlardan hala haber yok.
,,,,,,,,,,,, Sen takı’mı yapıyorsun?
………….. Ders çalışıyorum kafam başka yerde olmuyor. Bari biraz takıyla uğraşayım dedim.
…………… Sen nasılsın. Dükkanda işler nasıl.
………….. Düğünler serbest oldu ya, işler açıldı. Bizde dükkandaki kızla Nil hakkında konuşup –
dedikodu yapıyoruz. Fundayı gördün, maşallah bir çene var kızda.Müşteriyi o tatlı-
diliyle hemen ikna ediyor.
………….. Evet tatlı bir kız, anlaşabildiğine çok sevindim.
………….. Sen ne diyorsun, bazen ben konuşurken hemen sözümü kesip, araya giriyor o zaman-
kendimi zor tutuyorum. Hadi ağlama artık kankimin yerini kimse tutamaz. Nazlı Ayşe’ye
sarılıp yanaklarından öptü. Kurban olsunlar senin tatlı gamzelerine,bebeğimsin benim .
Nil’le aytekin, karavanın, içinde, yatağa uzanmış kaçmak için plan yapıyorlardı.
………….. Bak beni iyi dinle nil, etrafı inceledim, burası kaçmak için, çok iyi fırsat. Aşağıya doğru –
kaçarsak, alt taraf engebeli,hem ağaçlık hemde sık çalılar var. Gece kaçarsak bizi bula-
mazlar, sabaha kadar beklemeleri lazım. Biz o zamana kadar mesafeyi açar izimizi kay-
bettiririz
…………… Aytekin karanlıkta nasıl kaçacağız. Yuvarlanırsak kendimizi kimbilir nerde buluruz. Sakat-
kalma ihtimalide var. Bize bir fener lazım.
……….. İşte o zaman hiç olmaz, fenerin ışığını kaç kilometre uzaktan görüp yerimizi bulurlar.
bu sırada kısa boylu olan karavanın kapısını açtı, ikisi birden , içeriye girdiler. Elindeki –
poşeti kenara koydu. Alın bakalım yemeğiniz. Bu da suyunuz. Kısa boylu olanı,Nil’in yanı-
na yaklaştı, boynundaki Atatürk resimli, çok değerli kolyeyi boynundan hızla çekerek alıp-
cebine koydu. Nil korku içinde adama bakıyordu. Adam biraz daha ileri giderek,saçını-
yüzünü okşamağa başladı. Elini aşağı doğru indirip Nilin göğsüne dayadı. Aytekin otur-
duğu yerden bir ok gibi fırlayıp, adamın suratına tekmeyi yapıştırdı. Adam yere düştü-
bu sırada uzun boylu olan belinden hemen silahını çekip Aytekine doğrultmuştu. Yere-
düşen adam birkaç dakika sonra kendine gelebilmişti. Çenesini tutarak ayağa kaktı-
ikisi birden Aytekine vurmağa başladılar. Nil sesinin çıktığı kadar yapmayın diye-
bağırıyordu. Birkaç dakika sonra, sansar dedikleri adam geldi.
………… Çıkın lan dışarıya, siz işi azıttınız, sizi şikayet edip cezalandıracağım. Ben size karışmayın –
demedim’mi. Yerde yatan Aytekine baktı. Ne bu çocuğun hali. Defolun arabaya gidin.
Nil Aytekin’i yerden kaldırdı. Yatağa yatırdı.
………… Nasılsın, Aytekin, ben sana demiştim. Bu adamlar, acımasız, sana zarar verirler demiştim,
…………. Ne yani bıraksaydım seni taciz’mi etselerdi. Yemin olsun, bir daha sana elini sürerse.onu-
doğduğuna pişman ederim.
…………. Ben kendimi korurdum, keşke biraz sabırlı olsaydın.
………….. Güldürme beni Nil. Adamlar silahlı. Nasıl koruyacaksın kendini.
………….. Tamam, laf olsun diye söyledim. bu arada tatilimiz çok güzel geçiyor
…………. Söyleyene bak sen. Bu kadar olayın içinde,düşündüğün şeye bak.
…………. Şu dağ başında konuşacak ikimizden başka kim var Aytekin. Arada bir espiri yapmak,
şakalaşmak lazım. Yoksa vakit geçmez.Kim bilir ailemiz ne haldedir.
………….. Nil, mezarlıkta çok ağladın. Dedeni çok seviyorsun biliyorum. Ayşe söylemişti deden çok
yakışıklıymış. Babana çok benziyormuş. Bana dedenle ilgili bir anını anlatırmısın.?
…………. O kadar çok, anım varki.hangisini anlatayım. Benim hayatıma yön veren, insanca yaşa-
manın, değerini. Bu dünyada misafir olduğumuzu. Dünyada en büyük zenginliğin-
akıl, sevgi, vicdan,merhamet olduğunu. Eğer Allaha ibadet etmek istiyorsan, bunun
yolunun insana ve insanlığa hizmet etmek olduğunu dedemden öğrendim. İlk başta –
kızım çok oku araştır.çok çalış ve daima sabırlı ol derdi. 7 yaşındaydım. Çiftliğin bahçe-
sindeki, havuzda, yüzüyordum. Babam. Annem, dedem, havuz kenarındaki şezlongta-
oturmuş sohbet ediyorlardı. Ben iki kolumda şişirilmiş plastik kolluk elimde can –
kurtaran simidi. Yüzüyorum. Yorulunca havuzdan çıktım. Dedem kalkıp yanıma geldi-
kolumdaki plastik kolukları çıkarmama yardım etti. Ani bir hareketle beni havuza-
itti Ne olduğunu anlamadan kendimi havuzun içerisinde buldum, üstümde ne kolluk var –
ne de can kurtaran simidi. Suyun içinde çırpınıp duruyorum. Annemle babam hemen –
havuzun kenarına geldiler. Babam tam havuza atlayacak dedem, babamı tuttu. Karışma –
sen dedi. Bana döndü. Kızım her zaman yanında bizler olmayacağız. Hayat gördüğün gibi-
çok güzel değil. Öyle zamanlar gelecek ki, tam umudun tükendiği anda bile tek başına gay
ret edip çabalayarak başarılı olacaksın. Kendinden başka kimseye güvenme. Hadi gayret –
et merdivenin oraya kadar yüzmeğe çalış. Ben o gün ölüm korkusu yaşadım. Su yuta,yuta
zorla merdivene, ulaşıp çıktım. Ondan sonra 15 gün dedemle hiç konuşmadım. Yüzüne –
bile bakmıyordum. Bir gün odamda çizgi film izliyordum. Yanıma geldi. Yanıma oturdu elini
omzuma attı. Kızım bak sen benim torunlarımın içerisinde en çok sevdiğim, en çok değer-
verdiğimsin. Ben senin için her şeyimi veririm. Biliyorum, bana çok kızgınsın, ama bunu –
büyüdükçe çok daha iyi anlayacaksın.Her dara düştüğünde, en çaresiz kaldığın zamanda-
çalışıp gayret ederek başarıya ulaşacaksın. Hadi gel şu ihtiyar dedenin, yaşlı kalbini-
üzme. Deden kurban olsun sana. On beş gün içinde, ben senin üzüldüğün için daha çok –
üzüldüm dedi. Bana sarılıp öptü saçlarımı okşadı. Dedemi ilk defa o gün ağlarken gördüm.
bir daha da ağlarken hiç görmedim
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.