- 193 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
İkinci Perde.
Gün ağarırken ufka doğru yürüyordum, beklenen olmuştu. Bazen çabaladıkça batarsın ya aynen öyleydi, eve dönüyordum. Sanki hiçbir zaman varamayacakmışım gibi geliyordu otogara, gözlerim sulanıyordu ama yürürken de ağlayamazdım. Önce otobüse binecektim. Sonrasını düşünürdüm herhalde. Dışarıdan her duygusunu belli eden tiplere hayret ederdim. Onlardan biri mi olmuştum? Ama hayır ifadesiz ve mimiksiz bir adamdım ben. Kapımı kilitler, müziğin sesini açar bağırır, haykırırdım.
Kırlangıçlar göçüyordu baktığımda otobüsün camından. Yanımda bulunan bey amca hep bu tarihte göçerler diyordu. Biliyorum bey amca ben 35 yıl önce bugün doğmuşum. Buna kırlangıç fırtınası dendiğini çok önce öğrenmişim.
- Nereye gidiyorsun?
- Evime,
- Neden gelmiştin, iş için mi, ziyaret için mi?
İş sayılabilirdi, gönül işi. Ziyaret de olabilirdi hasta ziyareti gibi kısa sürmüştü.
-İş için bey amca, hallettim dönüyorum.
İyi ki otobüs muavini geldi bu sırada. Muhabbetin uzaması iç sıkıntımı unutturmayacaktı zira. İçecek ve kek almadım. Başımı cama dayadım ve uyumaya başladım.
Uyandığımda yanımda başka biri vardı. Amca Ankara’da inmiş olmalıydı.
Neyse İstanbul’a vardık. Evde kendimi biraz daha rahat hissettim. Ağlarım sanıyordum, ağlayamadım. Bir süre boş boş tavanı izledim. Dışarı baktım hava griydi. Fotoğrafları, eşyaları, hediyeleri toplayıp göz önünden kaldırdım. Hiçbir şeyi atmazdım ki ben.
Atmazdım ve unutmazdım.
Bu ayrılık bir başkaydı, bunu unutmalıydım. Doğum günümden bir gün evvel terk edilmiştim sonuçta.
Bu bir son değildi, ilk perde kapanmıştı hayatım gibi. İkinci perdeye hazırlanmam gerekiyordu…
YORUMLAR
Anlatımınız sade ve yalın ama türü konusunda okuyucuyu muallakta bırakıyor.
Günlük ile öykü tarzı arasında kalmış
Biraz daha betimlemelere yer verseniz, mesela amcanın ilk fiziksel izlenimi, ya da anlatıcıda bıraktığı ilk duygu, ziyaretin kahraman için ağlatacak kadar vehametini biraz daha etkili yansıtabilirdiniz.
Tebrik ederim