- 256 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Bir efsaneydi:)
Bir efsaneydi efsaneydi senle beraber olmak
Gözlerinde buluşup ellerine dokunmak
Saatlerce uzanıp hep yanında kalmak
Bir efsane senle beraber olmak...
************************************
Hatırladınız mı, bu şarkıyı?
Sevgili Hakan Peker’in Bir efsane ismini taşıyan ilk albümü 1989 tarihinde piyasaya çıktı.
Ben o zamanlar 13 yaşındaydım:)
Bugün ise bu şarkıyı radyoda duyunca, efsanenin ne demek olduğunu yazmaya karar verdim.
Kökeni Farsça olan efsane kelimesi Türkçede yerleşik şekilde değerlendirilen önemli sözcüklerden biridir. Özellikle taşımış olduğu anlam eşliğinde farklı amaçlar altında kullanılır.
Efsane ya da söylence, hem anlatıcı hem de dinleyiciler tarafından insanlık tarihinde yer aldığına inanılan veya öyleymiş gibi algılanan insan eylemlerinin yer aldığı bir anlatıdan oluşan bir folklor türüdür.
Kelime itibariyle efsane zaten olağanüstü olaylar veya kişiler demek. Bu gibi kişilere rastlamak çok zordur. Bunların hayatta olup ta halen aramızda dolaşıyor olmalarında ise yaşayan efsaneden bahsederiz.
Türklerin en eski destanı Yaratılış Destanı’dır.
Bu destan Tanrı Kayra Han’ın ilk insanı ve dünyayı yaratmasını konu edinir.
Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilik-ten ögeler taşımaktan ziyade sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir.
Saha araştırması neticesinde derlenen efsaneler konularına göre beş ana başlığa ayrılmıştır. Bu başlıklar; Oluşum Efsaneleri, Dinî Şahsiyetlerle İlgili Efsaneler, Olağanüstü Varlıklar ve Olaylar İlgili Efsaneler, Tarihî Efsaneler ve Yer Adlarıyla İlgili Efsanelerdir.
Efsane metinlerinde, düz konuşma diliyle ve her türlü üslup kaygısından uzak, hazır söz kalıpları ve söyleyişleri görülür. Efsanede, bazen, olağanüstü olaylar ya da insanüstü güçlere sahip kişilere yer verilebilir. Dünya milletlerinin farklı içerik ve yapı özelliği taşıyan efsane metinleri vardır.
Efsanelerin amacı bir topluma ait pek çok sosyal ve kültürel unsuru barındıran efsaneler, halk arasında yaygın bir şekilde bilinmektedir. Yaşanılan olaylardan bir hisse çıkarmak ve bunları gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla anlatılan efsaneler, günlük yaşamın içinde yer alan pek çok konu edilir.
Efsaneler ve destanlar bir milletin ruhu, atardamarıdır. Bir insan nasıl ki ruhsuz var olamazsa milletler de efsane ve destan sız olamaz. Dil, din, inançla ilgili bütün bilgileri efsanelerde bulmak mümkündü. Efsaneler içerisinde milletin kültür kodlarını barındırır. Efsanelerin türleri Mitolojik efsaneler: Birçok tanrı ve tanrıçanın yer aldığı efsanelerdir.
Doğaüstü efsaneler: Genellikle doğaüstü varlıkların (örneğin hayaletler, vampirler, cadılar) yer aldığı efsanelerdir.
Tarihi efsaneler: Geçmişte yaşamış kişilerin ve olayların yer aldığı efsanelerdir.
Mitolojik hikayeler kenti Adıyaman’dır.
Dağları, ovaları, yüzen adaları, nehirleri, barajları, şifa kaynakları, tarihi eser ve değerleri, yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla ülkenin önemli şehirleri arasında yer alan Adıyaman, efsaneleriyle de ilgi çekiyor.
Efsane kelimesi mecaz anlamda, olağanüstü başarı göstermiş kişi ya da kurum olarak da belirtilir.
Mitler ise genel olarak doğaüstü kişi, varlık ve olayları ele alan, tarihi ya da doğal bir fenomeni açıklamak adına uydurulmuş kurmacalardır. Efsaneler ise tarihte gerçekten olmuş olaylar ya da yaşamış kişiler hakkında anlatılagelen, yahut da realiteye bağlı kalarak uydurulmuş söylencelerdir.
Mit bir inanış biçimidir. Efsane gibi kutsal ögeler içerir. Efsanelerde ve mitlerde zaman kavramı eskiden denilerek anlatılmaktadır.
Efsaneler nesilden nesil e aktarılır belirsizdir, katılımcılar tarafından asla tamamen inanılmaz, aynı zamanda kararlı bir şekilde şüphe edilmez. Halk arasında oluşturulmuş olan ve dilden dile anlatılan hikayelere verilen isimdir. Bu anlatılan hikayeler sanki gerçekmiş gibi aktarılmaktadır.
Halbuki, efsane olarak adlandırılan hikayeleri kimin söylemiş olduğu bilinmemektedir. Ancak, dilden dile yayıldığı için gerçek bir hikaye olduğu düşünülmüştür.
Tanımdan anlaşıldığı üzere, sözlü edebiyat ürünü olan efsanelerin kaynağı belli değildir ve dilden dile aktarılarak bugüne kadar gelmişlerdir. Efsanelerin en belirgin özelliği, hayal ürünü (kurmaca) olmaları ve olağanüstü (gerçek dışı) konu ve kişileri içermeleridir ve temelinde inandırıcılık vardır. Olayları anlatan ve dinleyen bunların gerçek olduğuna inanır. İnandırıcılığını kaybedenlerin yaşama şansı kalmaz. Gerçeklerden uzaktır, olağanüstü özellikler barındırmaktadır.
Geleneksel Türk Efsaneleri: Albat Dağı Ejderhası Eteğinde Ortanca Çeşme’nin bulunduğu Albat Dağı’ndan, bir ejderha çıkmış.
Suzan (Suzi) ve Kırk Azizler Dağı.
Şah-ı Meran (Şahmeran)
Kız Kulesi (Battal Gazi)
Yabangülü (Ege’de Bir Çingene Efsanesi)
Karacadağ.
Ferhat ile Şirin.
Efsanelerin bir yanı az çok tarihe dayanmakla beraber, inanılmaz olaylarla süslüdürler. Tarihleri yüzyıllar, belki de binyıllar öncesine dayanan efsaneler, yazanı ve söyleyeni belli olmayan anonim folklor ürünü oldukları için farklı yörelerde benzer efsanelerin anlatıldığı da bir gerçektir. Çok eski çağlardan beri kuşaktan kuşağa aktarıla gelmiş, anonim halk edebiyatı ürünleridir. Konularını bir kişiye, bir olaya veya bir yere dayandırır.
Anlatılanlar, büyük ölçüde inandırıcılık özelliği taşırlar çoğunlukla, olağanüstülük ağır basar.
Efsane ve masal aynı şey mi? Efsane İle Masal arasındaki farklar efsane hem anlatan, hem de dinleyen tarafından genellikle gerçek olarak, masal ise hayal ürünü olarak bilinmektedir. Efsanelerde gerçek veriler bulunmaktadır, masallarda tarih, kişi ya da mekan bilgisi gerçeğe dayanmamaktadır. Efsaneler derinleştirilerek anlatılır, masallar sadedir.
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın