- 143 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TANIMADIĞIM BİRİSİ ENSEME ŞİDDETLİ 1 TOKAT PATLATTI...
ŞEHRİN EN İŞLEK CADDESİNDE YÜRÜYORUM, TANIMADIĞIM BİRİSİ GELDİ ENSEME ŞİDDETLİ BİR TOKAT VURDU...
Nuri abi neşeli şen şakrak 4 kız çocuğu babası birisi, şu an 90 yaşlarında. Oldukça mütevazi, bir konuşmasında bize şunu anlattı. ’’Bir gün Nazilli’nin en işlek caddesi, Uzun Çarşı’da yürüyorum. Birisi geldi, enseme öyle şiddetli bir tokat yapıştırdı ki gözlerimden yaş çıktı, döndüm baktım. Tanımadığım birisi, adama dedim ki ’’Arkadaş hayırdır ?’’ adam da ne diyeceğini bilemedi ’’Abi ben seni benim bir arkadaşıma benzettim, kusura bakma.’’ ’’İyi de arkadaş, öyle şiddetli vurdun ki, bak gözlerimden yaş çıktı. Şimdi ne yapacağız ?’’ deyince adam ’’Abi, sen de bana vur.’’ dedi, vurmadım. Çekti, gitti.
*****
PEHLİVAN BEKLEYEN KÖYLÜLER KÖYE İNEK ALMAYA GELEN KİŞİLERE NİÇİN ZİYAFET ÇEKTİ ?
Rahmetli Muammer Amca bizim mahallede otururdu, kaliteli 5-6 ineği vardı. Son derece sessiz ve sakin bir adamdı. Bütün geçimini bu ineklerle sağlardı, hanımı rahmetli Mediha Teyze ve çocukları çok modern insanlardı, teyze öylesine güzel yoğurtlar mayalardı ki biz de hemen hemen her gün yoğurdu, çok iyi tanıdığımız bu aileden alırdık. Aile sarışın kişilerden oluşuyordu, kökleri İstanköy’e dayanıyordu. Oradan Türkiye’ye gelip yerleşmişlerdi, Muammer Amca sessiz ve sakin olmasına rağmen pehlivan yapılı birisi idi. Uzatmayalım, Muammer Amca İstanköy’de otururken bir arkadaşı ile birlikte bir köye inek almaya gitmişler. O köye yaya olarak gidiyorlar, tesadüfe bakın ki gittikleri köy halkıda gittikleri gün köyde bir eğlence düzenlemişler. Bütün masaları donatmışlar, daha önceden kesilen dana etleri ile yapılan kebaplar sofralara konmuş. Tatlılar, buz gibi sular falan ortada. Dışarıdan da 2 pehlivan çağırmışlar, onlar yiyip içtikten sonra güreşecekler. Köy halkıda seyredecek, köylüler pehlivanları tanımıyor. Muammer Amca ve arkadaşının da bu olaydan haberi yok. Köye yaklaştıkları sırada 50-60 metre kala birisi ’’Geliyorlar.’’ diye bağırınca güreşe meraklılar bir kalabalık halinde koşturup Muammer Amce ve arkadaşını omuzlarına alıp sofraların olduğu yere kadar getirip hoşgeldiniz diyor ve çok da oyalanmadan hemen yemeğe davet ediyorlar. Durumdan hiç haberleri olmayan Muammer Amce ve arkadaşı da çok sessiz ve sakin oldukları için ’’Arkadaşlar, siz bizi niçin sırtınıza alıyorsunuz ?’’ diyemiyorlar. Çünkü bağırış çağırış ve gürültü bunlara fırsat vermiyor, Muammer Amce ve arkadaşı da akıllarından ’’Her halde köylüler, inak almaya gelenleri her halde böyle karşılıyorlar.’’ diye düşünüp sofraya oturup karınlarını doyuruyorlar. Çaylar, kahveler içiliyor. Sofralarda ne varsa yiyilip içiliyor, herkesin gözü Muammer Amca ve arkadaşında ama bunlarda bir hareket yok, köylülerden birisi dayanamayıp sotuyor. ’’Abi, güreşe ne zaman başlayacaksınız ?’’ Muammer Amca ’’Ne güreşi ya.’’ diyor, köylü ’’Abi, siz pehlivan değil misiniz ?’’ ’’Ne pehlivanı kardeşim, biz buraya inek almaya geldik. Bu konuşmalardan sonra köylüler gaf yaptklarını anlıyorlar, tam o sırada yavaş yavaş 2 pehlivan yürüyerek köylülerin yanına yaklaşıyor.ama onlar için hazırlanan yemek Muammer Amca ve arkadaşına nasip oluyor.
*****
CENAZE DİRİLDİ DİYE KAÇIŞAN KÖYLÜLER...
Aşağıda ki kısa hikayede bir şoförden ’’Nazilli’de birisi vefat etmişti, cenazenin Adana’ya götürülmesi gerekiyordu. Cenaze sahipleri bize ulaştı, pazarlık yapıldı. Elimizde Anadol Pikap var, yol uzun olduğu için bir şoför arkadaşı da yanıma alıp yorulunca direksiyona geçmesi için yanıma aldım. Arkadaşım ’’Abi önce ben kullanayım, yorulunca sen direksiyona geçersin.’’ dedi. Kabul ettim, cenazeyi pikapın arkasına koyduk, epey gittikten ve bir yerde mola verip yemek yedikten sonra arkadaşa ’’Ben cenazenin yanına uzanayım, biraz uyumuş ve dinlenmiş olurum. Yorulunca sen beni uyandırırsın.’’ dedim. Öyle de yaptık ama bir müddet sonra Afyonkarahisar civarında bir köyün kenarından geçiyoruz, rampa çıkmaya başladık. Yavaş yavaş çıkarken yol kenarında olan köyün kıraathanesinde oturan köylüler haliyle tabutu gördüler. O sırada arkadaş önündeki aracı solladı ve geçmeye çalışırken birden bire tabut benim üzerime doğru kaymaya başladı, yavaş da gittiğimiz için henüz uyumamış olan ben kendimi tabutla kapak arasında sıkışmayayım diye fırlayıp kendimi aşağıya attım. Anadol pikabın kapağı nedeni ile beni göremeyen köylüler, benim ayağa kalkıp hızla kıraathaneye doğru hamle yapmam üzerine kıraathanede oturan 50-60 köylü ’’Kaçın ulan, cenaze ayaklandı.’’ diyerek çil yavrusu gibi kaçıştılar. Sonra benim araçtan atladığımı gören arkadaşım aracı durdurup beni aldı, tekrar yola devam ettik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.