- 127 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Niçin Parmaklarını Doğradılar?
Hiçbir suç gizli kalmaz denir. Züleyha’nın yaptıklarını da gizlemeye çalıştıkları halde duyulmuştu. İnsanlar:
“Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş; sevgisi bağrını yakmış; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz” dediler.
Züleyha kendini haklı çıkarmak için ziyafet hazırlatıp, kadınları saraya davet etti. Yemekler yendikten sonra sıra meyvelerin yenmesine gelince ellere bıçaklar alınmış meyveler soyulmaya başlanmıştı. Züleyha o esnada hanımların olduğu yere Hz. Yusuf’u çıkardı. Kadınlar kendilerinden geçmişler ve meyve yerine ellerini kesiyorlar farkına varmıyorlardı.
”Bu insan olamaz olsa olsa ancak çok güzel bir melektir” diyorlardı.
Züleyha güzelliğinin karşısında sizler parmaklarınızı doğradınız, farkına bile varmadınız. Ben her gün onunla beraberim nasıl dayanayım, demek istiyor ve böyle bir mazeretle sözüm ona haklılığını ispatlamaya çalışıyordu.
Oysa evli olmayan insanların birlikteliklerini haklı çıkaracak hiçbir mazeret yoktur. İnsan, nefsinin isteklerine evet derse bu işin sınırı olmaz.
Züleyha Hz. Yusuf’un peşini bırakmamıştı. ”Emrimi yine yapmazsa, and olsun ki hapse atılacak, mahvolup, rezil olacak” (Yusuf,30-32) diyordu.
Hz. Yusuf bu günaha girmeyi kabul ederse zindandan kurtulacaktı. Yoksa hırsız, cani ve serserilerle birlikte zindanda yaşamak zorunda kalacaktı. Seçim yapmak çok zordu. Hz.Yusuf:
”Rabbim! Hapis bunların istediklerini yapmaktan daha iyidir. Eğer tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan onlara meyleder ve bilmeyenlerden olurum” (Yusuf,33) dedi.
Züleyha rahat durmayıp, dedikodular devam edince hadiselerin durulması için Hz. Yusuf’un zindana atılması uygun görüldü.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.