- 141 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Benim
Sanat anlayışımda bana daha güçlü bir sorumluluk yükleyen Halktır, ve halkın yaşadığı zorlu zorunlu yaşam serüvenidir.
Kendimi bildim bileli ülkemin sorunları ve sıkıntılarıyla, ya mağduriyet kimliğimle, ya da mücadeleci kimliğimle sorunların içinde büyüdüm. Çocukluğumda halkımın her ferdi gibi ailemle ırgat olarak gurbet ellerde geçti. İçinde büyüdüğüm toplum, Kürt kimliğimle doğdum ve orada büyüdüm. Kürtlerin mağdur sıfatıyla tanıştım. Haksızlıklara karşı kimliğimle yansımış olduğu sorunlara muhatap oldum, ama okul ve gurbetteki inşaat hayatına başladıktan sonra, daha çok insan hakları alanında siyasal, sosyal, sınıfsal, hak ve hürriyetler üzerine yoğunlaştım. İnsan hakları savunucusu, emekçilerin sesi olan bir yazar olma tutkusuyla birlikte daima mücadele ettim ve halen de mücadeleden kopmuş değilim. Daha çok insan hakları alanında kendimi geliştirmeye çalıştım ve hâlâ da çalışıyorum. Bu alan bana çok geniş bir perspektifle dünyayı algılama ve toplumu gözleme avantajı sağladı; çünkü herkes için amasız hak ve özgürlükleri savunmak, insan hakları savunucusuna mahsustu. İnsan hakları daha özgür ve sınırları daha geniş bir alandır. İnsan hakları ihlallerini yakından hissettiğim ve gördüğüm için etkilendim. Ait olduğum köylü, işçi / emekçi sınıfını edebi, sanatsal mücadelemle özdeşleştirmeye çalıştım.
İçinde büyüdüğüm aile; yoksul, köylü, ırgat bir aile. Kardeşlerim ve yakın arkadaş çevrem de benim gibi işçi sınıfından. Türkiye’deki politikacıların siyaset yapma biçiminden daima rahatsız oldum. İdeolojik olarak; Müslüman bir ailede büyüdüm. Annem, babam beş vakit namazını kılar, ülkesinin huzur ve selameti için dua eder. Ne sağcı, ne solcu, ne de liberalim; evrensel insan haklarını savunmak benim için daha ilgi çekici. Bir yurtsever olarak büyüdüm. Sağ kimliğini ve sol kimliğini de tanıdım. Öğrenim hayatımı Suruç ve Bozova’da yaptım. Aslen Şanlıurfa Suruçluyum ve Kürdüm. Suruç / Yeğen köyünde doğdum ve büyüdüm. Yıllarca gurbet hayatı yaşadım. Gurbetteyken Türkiye’nin her yerinde kapitalist sömürgeci düzenin halk üzerindeki sömürü ve baskıyı gördüm, halkla iç içe yakından yaşama ve tanışma, toplumun tümüne ulaşma fırsatım oldu. İnsan hakları alanında kitaplar okudum.
İnsanın ortaya koyabileceği en geniş persepektif insanlığın yarasına merhem olacak sözler olmalı. Din savaşları, mezhep çatışması, kimlik tahakkümü; ulus - devlet ve egemenlik mevzusu, kadın politikası, sınıfsal sorunlar; bütün bunlarla ilgili gerçekleştirilebilir olumlu şeylerden söz etmeliyiz ve icraatta bulunmalıyız. Okuduğum bütün romanlarda, öykülerde, şiir kitaplarında ve izlediğim bütün filmlerde hepsinde beni etkileyen tek bir şey varsa o da sentezdir. İlle de bir şablon olarak bir düşünceyi örnek alarak hipotezlerimi savunmuyorum. Elimden geldikçe seçkin kitapları okuyorum. İnançlarla ilgili dini ve felsefe kitapları, Sol- sağ, liberal; her türlü kitapları okuyup anlamaya çalışıyorum ki bir senteze varabileyim.
Eserlerim
Nar Tanesi
BATAK
Ah BİR GÜLEBİLSEK!
SESİMİ DUYAN VARMI?
Değerli okur demiştim ya gurbette inşaat hayatına başladıktan sonra daha çok insan hakları alanında Siyasal, sosyal, sınıfsal, hak ve hürriyetler üzerine yoğunlaştım; insan hakları savunucusu emekçilerin sesi olan bir yazar olma tutkusuyla birlikte daima mücadele ettim ve mücadelem sürüyor. Çabam aşk ve aydınlık yaratma çabasıdır. Mutlu günler görmek umuduyla...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.