- 326 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MÜRSEL
Mürsel adında bir tanıdığım var. Anlayışlı, işini düzgün yapan, halim selim, güler yüzlü, çok iyi bir insan. Her zaman merhabalaşırız, birbirimize hal-hatır sorarız. Mescitlerde rastlasam “melek” diyeceğim kendisine. Lakin hiç rastlayamadım. Hüsn-i zan ederek cuma namazlarını kaçırmadığını tahmin ediyorum.
Mürsel adının manası “göndermek” demektir. Yani insan, bu dünyaya Yaratıcısı tarafından mühim bir maksatla gönderilmiştir. Maksat da: “Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız? Sorusunun cevabında yatmaktadır.
İnsan yeryüzüne “halife” ünvanıyla gönderilmiştir. Yani kendisine yeryüzündeki her şey üzerinde tasarruf etme hakkı verilmiş ve güzel işler yapma yarışında, gerekli altyapı ve imkânlar sağlanmıştır. Bunu yaparken de adalet, hak, hukuk, sevgi, muhabbet, şefkat ve merhamet gibi ilkelerden ayrılmaması istenmiştir.
İyi işler başarmak için insanın birinci vazifesi; kendisini dünyaya gönderen yaratıcısını tanıyıp iman etmesi, ikincisi de; Yaratıcısı ile olan iletişim hattı olan namazına devam etmesidir.
İnsan nefsine uyup, Yaratıcısını tanımazsa, “halifelik” ünvanı elinden alınır. Namazını terk ederse, bütün iletişim hatları kopar. Bu defa kendisini başıboş zannetmeye başlar. Hiçbir kural tanımaz. Hep kendisini haklı zanneder. Haktan, hukuktan ayrılır, şefkati, muhabbeti ve merhameti unutur, iyi işleri bırakıp, menfaati uğruna her şeye, herkese zulme başlar. Bütün bunlar da onu sefillerin sefili yapar.
Yeryüzüne Allah’ın nuruyla bakmayan herkes, ondaki yardımlaşmayı, nizam ve intizamı anlayamaz da göremez de. Korkaklaşır: Gözlerinden ateş saçan, kulaklarından kara dumanlar çıkaran, ağzı ile de dehşetle bağırarak gelen kara trenden, nizamı bilen küçük bir çocuk kaçmaz, geçip gitmesini bekler; fakat nizamı bilmeyen dünyaca meşhur Yunanlı Herkül, “koca bir canavar geliyor, beni bir lokmada yutacak” diye kaçacak delik arar. Böyle bir insan, bir yandan da her şeyi düşman görmeye başlar. Düşmanla amansız mücadele ettiğini sanır.
Bu sanmalar ve sanrılar, iman nuruyla yok olur. Bütün mahlûkat düşman olmaktan çıkar, her şey dost görünür. Her şeyin insanın yardımına ve ihtiyaçlarını karşılamak için koşuşturdukları anlaşılır.
İnsan namaz ile kimin tarafından şefkat ve merhametle beslendiğini, ihtiyaçlarının karşılandığını anlar, O’na teşekkür eder, başka ihtiyaçlarını arz eder, dertlerini anlatır.
Bundan daha büyük terapi, bundan daha büyük mutluluk olabilir mi?
Her insan bir mürseldir. Her mürsel de vazifesini yapmakla mükelleftir.
Sorumsuzluk, başıboşluk, nizamsızlık insanı ya hasta ya da deli eder.
Piyango bileti almayana ikramiye çıkmaz. Namaz da iki cihan saadetinin biletidir. Namaz bileti alınmazsa iki cihanda da zarar edenlerden olunur.
Madem herkes mürsel, o halde haydi hep birlikte iyi işlerde yarışmaya!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.