- 236 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
EV BİLALİMİ ALDI
EV BİLALİMİ ALDI
(Son veda son öpücük)
6/02/2023
Saat:04.17
Bir ananın sesi geceyi böler.
"Uyanın evlatlarım deprem oluyor neredesiniz?"
Analarının sesi ve deprem sarsıntısı ile uyanan üç oğul uykudan zar zor uyanarak analarına ses verirler;
Anne duvarlar "üstümüze üstümüze" geliyor.
"Bir yanda evlatların anne , bir yanda annenin evlatlarım diyen çığlık sesleri ve bir yanda kelime_ i şehadet sesleri yankılanır."
Sarsıntı bitmiş, elektrikler gitmiş toz duman arasında yerin o korkunç sesi ise susmustur, susmasına da duvarlar sarsıntı ile yer ile bir olup üstlerine çökmüştür.
Anne deprem anında yanına zar zor gelebilmiş üc oğlu ile bu şiddetli depremin neden olduğu enkaz altında kalırken, seslenir tek tek çocuklarına Ahmet ve abisi Selim ses verir "burdayım anne" diyerek iki oğlunun sesi yıkılan duvarın aynı yerinden gelmektedir.
Ama toz dumandan birbirini görmek ne mümkün.
Seslenir anne tekrardan;
"Bilal oğlum ses ver "
Bilal’den ses yoktur.
Ana içinde bir umut defalarca seslenir oğluna ama Bilal ’den ses yoktur.
Diğer yanındaki kardesleri de seslenir Bilal’e ama ondan ses gelmez.
En küçükleri Bilal’in sessizliği hepsini boğar derin hıçkırıklara...
Ama ana dediğin umut olmalıydı.
Her şeyin yok olduğu anda bile, ümit var olmalıydı.
Şimdi yıkılmanın zamanı değildi.
O bir anneydi.
Onun nihayetinde iki oğlu daha vardı.
Simdi havlu atarsa, onlarında umudu yok olmaz mıydı?
Hem o hep Allah’a umud baglamamış mıydı?
Rabbi halinden haberdarken, isyan ona yakışmazdı.
"Yaşamak hayata direnmek degil miydi?"
"Bu afet bir imtihan değil miydi?"
Ya simdi pes ederse teslim olsa Bilal’in acısına diğer evlatları ne olacaktı?
Susturdu içindeki hüzünleri.
Oğlu Ahmet gece ayazında;
Anne Bilal çok soğuk buz gibi diye panik ve üzgün bir halde ağlayınca Ahmed’ini susturdu önce..
"Verende o alanda o evladım o sabi daha, hem cennet kuşu hem deprem şehidi oldu."
"Bize düşen zor olsada sabır ve tevekkül."
Allah’ın izniyle hepimiz kurtulucaz. Şimdi teslimiyet ve dua zamanı bol bol dua edin..
Eğer alacak daha nefesimiz var ise Allah’ın izniyle nefes almaya her zamanki gibi devam edeceğiz..
Ben inanıyorum ki buradan hep beraber cıkacağız. Bilal’de hep yüreklerimizde yaşayacak.
Hem Ahmet evladım sen daha okulunu bitiriceksin ne olmak istersen ol biliyorum hep güzel bir insan olacaksın!
Selim sen de daha şu her gün mesajlaşıp durduğun, konuştuğun sevdiğin kız var ya onu bana getirip el öptüreceksin.
Bu günler bittiğinde elbette güzel günler bizleri bekliyor.
Bu büyük bir imtihan ve biz bu imtihanı birbirimize kenetlenerek aşacağız.
"Allah var gam yok."
Gece ayazı vurur bedenlerine, yürek acısı susuzluk, açlık ışık görünmez bir zifiri karanlık.
Üstlerinden birileri gecip gitsede onların, onlara seslerini duyuramıyorlardı.
Duymuyorlardı onları kimse makinelerin sesini birlileri kurtarmaya çalışıyorlardı..
Ama çığlıklarını duyan olmuyordu.
Selim’in işe gitmek için kurduğu telefon alarmı çalar.
Elleri "kanaya kanaya uzanır yıkım ile birlikte nerede olduğunu bilmeyip el yordamı ile ararken, alarm ile anladığı telefonunu almak için cabalıyordu.
Evet telefon ile yardım isteyebilirlerdi.
Selim’in bir küçüğü Ahmet telefonu anasına uzattı.
Aramak istedi yakınlarını ama telefon çekmiyordu.
Ara ara rehberden yakınlarını aramaya devam etti ama birilerini şebeke yoktu.
Umutlarını kaybetmemek için çocukluklarından, en güzel anılardan bahsettiler..
Hep konuştular birbirleriyle.
Anne telefonu yüzüne tutup kayıt yapmak istedi.
Video cekecekti.
Aklına borçları geldi.
Sonra emanet verilen yardım parası.
Eğer ölürse nasıl hesap verirdi.
Olurda çıkamazsalarsa enkazdan bulurlarsa telefonu bunları soylemeliydi.
Bastı oğlu kayıt düğmesine;
Anne konuşmaya başladı.
İkibin beş yüz lira borcum var.
Bes bin lira da yardım parası bende akrabalarım dinliyorsanız ödeyin onu.
Benim yerime para dağıtın kul haklarım icin vasiyetimdir.diyerekten oğlu Selim Ahmet ve ölen Bilal’in de görüntülerini çekti.
Olur da video çektikten sonra umutla birilerinin eline geçer bulurlar belki diye de biz çocuk odasındayız demeyide ekledi.
Videoyu tanıdık kişilerine gönderdi sonra whatsapp tan gruplardan paylaştı.
Şimdi cekmesede telefon belki daha sonra çekerdi..
Mesaj onlar enkaz altında iken tanıdık birine ulaştı.
O’da zaten arama kurtarma çalışmalarını apartman önünde izlerken bi umutla canlı cikmalarını bekliyordu.
Arama kurtarma çalışmaları yapan ekibin yanına gitti. Videoyu göstererek çalışmaları o yöne yönlendirdi.
Duvarlar delinerek bir alt kata daha inildi.
Tekrar seslenildi.
_Kimse yok mu?
_Buradayız.
_İyimisiniz?
_İyiyiz..
_Sakin olun,sakın kalın hava boşluğundan nefesi düzenli alın. Az daha sabredin sizi kurtaracağız...
_Sakiniz ve iyiyiz teşekkürler..
Artık umut ışığı çok yakındı ve umutla o anı beklediler...
Ve bir mucize yaşandı.
Üçüde o enkazdan sağ kurtuldu.
Durumları da çok iyiydi.Öyle ki hastaneden çok kısa zamanda taburcu olmuşlardı.
Videoyu izleyenlerden anneye bir çok yardım teklifi gelmişti.
Hepsini reddetti.
Bir röportaj sırasında herkese bunu dile getirdi hiç bir şeye ihtiyacım yok sağolun.
Benim isteğim ölürsem idi.
Ah Bilalim.
Ne çok severdi bu evi.
Babasına hep "bu ev benim" derdi..
Ama ne ev kaldı ne de Bilalim...
Ev Bilalimi aldı.
Ölmeden önceki gece yatmadan anne bir kere öpeyim demişti.
Ben de yatarken yanağından sadece bir kere öpmüstüm de keşke her yerini öpseydim nereden bilecek insan o son öpücükmüş.
Nevin Aktekin Gülfırat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.