- 197 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Suyun Kaldırma Gücünü Arşimet mi Bulmuştur?
Tufan sona erince Hz. Nuh 80 inançlı insanla yeryüzüne indi. Kurtulanların sayısı çok az olduğundan yeryüzünde yeniden bir çoğalma başladığından Hz. Nuh’a, ikinci Âdem denilmektedir.
Hz. Nuh’un ailesinden inanan üç oğlu kurtulmuştu. Sam, Ham ve Yâfes. Hz. Âdem’in bu oğulları ve diğer kurtulanlardan şuan ki milletler oluşmuştur.
Hz. Nuh’un gemisi ve hayatı sadece Kuran’da geçen bir olay değildir. Bütün kutsal kitaplar bu hadiseden bahsetmektedir. Bütün ilahi dinler bu olayı onaylamaktadır.
O zaman akla bir soru takılıyor, M.Ö. 287 - 212 tarihleri arasında yaşamış, Arşimet (Archimedes), nasıl oluyor da suyun kaldırma gücünü ilk keşfeden kişi olarak tarihe geçiyor?
İnsanlık tarihi düşünüldüğünde ve Hz. Nuh’un dördüncü peygamber olduğu göz önüne alınınca bunun imkânsızlığı ortadadır. Demek ki, çok eski tarihlerden beri suyun kaldırma gücü bilinmekte ve gemiler kullanılmaktadır.
Ayrıca gemiye Hz. Nuh’un eşinin ve oğullarından biri olan Kenan’ın binmemiş olması da çok dikkat çekicidir. Çünkü onlar Hz. Nuh’a iman etmemişlerdi. Yaratanı ve peygamberini kabul etmemişlerdi. Demek ki, iman çok farklı bir şey, İnsanlara imanı zorla enjekte edemiyorsunuz. Bir peygamber düşünün eşine ve oğluna doğru dini anlatamama gibi bir zaaf içinde olabilir mi? Veya doğruları en azından yaptığı fiili hareketlerle örnek olamama gibi bir beceriksizlik içinde olabilir mi? Mümkün değil. O halde neden iman etmemişlerdir?
Dikkat edilecek olursa Hz. Nuh gibi, Hz. Lut’un da karısı imana kavuşmamıştır. Ayrıca Hz. İbrahim babasını, Hz. Muhammed amcası Ebu Talibi ikna edip imana kavuşturamamışlardır. Demek ki, bu görevlerini yapamamanın bir eksikliği değildir. İman öyle bir şey ki, zorlama kabul etmez. Kalp dilin söylediğini onaylaması gerekir. Bu görüntüde de olacak bir şey değildir. Ruh dünyasında insanın bunu kabul etmesi ve uygulaması gerekir. Görünürde onaylamaya engel bir şey yoktur. Ama insanın nefsi, ruhunu teslim almışsa bu zor başarılır. İnanmamak için bahaneler üretilir. Bunlar öyle mantıklı gelir ki, insana engeli aşamaz. Aslında bu engel sadece ince bir kabuktur. O kabuğu sıyırıp atamayınca bulanıktır gerçekler. Perdenin arkasından dünyaya bakmaya benzer. Bulanıktır, pusludur.
Rabbim hepimizi nefsinin dizginini eline alan, iman nuruyla hayatını aydınlatan, ahiretini kurtaran kullarından yapsın. Âmin.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.