- 136 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ALTINLARI KİM ÇALDI
Hasan’la aynı sene Gavaz Orhan da ev yaptı. Ustası Tatar Bayram’dı. Altı ağaç döşeli, ağaçların üstüne de beton atılıdır. En üstü de çatıdır. Azmi dayım birgün tang tang diye sabahın erkenden ebemin ve dedemin evini bozmaya başladı. Eşe dezzeme beş gün mühlet vermişti evi boşaltması için. Ben evi bozmasam Duran gelip duracak diyordu. Başlaycak şu benim bu benim diye. En iyisi mi başım ağrımasın. Gelsin , herkes gelsin . Kime ne düşüyorsa,bir çinko dahi olsa vereceğim diyordu. Anam ağlıyordu. Vay anacağzımın evi vay. Yaşa ki neler göresin. Ben birgün davarı gözlemek için Goca Harman’a armıdın dibine oturdum. Hava sıcaktı. Boyraz gavakları sanki atacak gibiydi. Çamların dalları da rüzgarın sesine eşlik ediyordu. Yukarda Depe’de bir şeyler oluyordu. Azmi dayımın sesi geliyordu. Bir cangama vardı. Kim kiminle tartışıyor tam anlaşılmıyordu. Arada Gavaz’ın sesi geliyordu. Derken cangama çoğaldı. Ulan dur, ulan Allah’tan gork Orhan. Az işten çok iş çıkacak diye dezzemin sesi geliyordu. Arada bir Hürü yengem badır badır ediyordu. Cangama uzadıkça uzuyordu. Mezerin Yüzü ekindi. Nurettin yokuş yokarı sapı sırtında şelek şelek Depe’ye çıkardılar. Nuriye, Zahide, Soner, Mintiğin gızı, Adem hepsi şelek çektiler. Patosu getirip yolun içine goştular. Yönünü de dezzemin evine çevirip üstüne saman üfüttürdüler. Dezzem samanları süpürdü, temizleyip eve göçtü. Azmi hoca gapı gapı dolaşıp kimse Gavaz Orhan ve Eşe’yle konuşmasın. Falları dolaştı. Bize geldi. Aman aman ha konuşmayın. O lafı çok sever, birkaç güne galmaz göçer gider. Bizler rahat ederiz. Oluğun Önü’nü Azmi dayım ve Erdoğan dayım gizlice satın almışlardı. Nurettin ve Hasan suyun üstünü yarı yarıya satın alacaklardı. Su dışında galacaktı. Herkes içme suyunu kullanacaktı. Mallarını tekneden sulayacaklardı. Satış senedini Göğ Memmet yazmıştı. Duran dayım Bursa’da çalışırken Afşin’e tayin istiyor. Yolluğunu da alıp hemen emekli oluyor. Oluğun Önü gizlice Duran dayıma satılıyor. Ancak parasını hemen ödemiyor. Duran dayım bize çok gelip gitmekte. Olup biteni anama anlatırdı. Oluğun Önü’nü ben aldım. Tarlanın daşını temizledeceğim. İmeci ediyorum kimi bulursam diyordu. Nurettin,Hasan, Soner, Zeliha, Ersin, İlker, Duran dayım… herkes daş temizliyordu. Duran dayım ile dedem birgün tartıştı. Hepiniz benim meresim peşindesiniz. Onu yeme derdindesiniz deyince sinirlenip önündeki leğeni tekmeyle vurup gırmıştı. Gülden, Hakan, Ummuhanı yengem dedemin yatağının üstünde kalıyorlar. Hakan birgün dedemin dolma tüfeğiyle uğraşırken elinde patlatır. Tüfek yatağa isabet eder. Kayan saçmalar çinkoyu deler çıkar. Bu ihmalkarlık herkesi gorkutur. Nurettin yeni evlendi. Azmi dayımın salonunda gışın oturuyorlar. Oraya ayrıldılar. Birgün yanlarına uğradım. Yerde serili heç bişey yoktu. Çok fakirdiler sanki. Nuriye Haticeye hamileydi. Birgün bize geldiler de karnı burnundaydı. Nuriye’nin cemekenin de altınları varmış. Tornavidayla kapağı zorlanıp açılarak altınlar çalınmış. Nuriye ile Nurettin altınlarım kayboldu, cemekenden alındı diye ortalığı velveleye veriyordu. Herkes toplandı. Cemeken açılmıştı. İçinde altın varmıydı, yokmuydu, hırsız kimdi belli değildi. Bu benim gışın dona dona güveldek çekip sattığım malımın parasıydı. O kadar emeklerim boşa getti. Allah yedirmesin. Zehir zıkım olsun. Arabaların altında kalsın. Gedip hocaya sidikliğini bağlatacağım. Kimise çıksın ortaya. Dedem, sen niye bunu koluna dakmadın da cemekende sakladın. Kolunu kestiler mi ? Cemekende altın mı saklanır heç? Duran dayım çok üzülme parasının yarısını ben garşılarım diye teselli ediyordu. Nurettin altınımı Hürü aldı diyordu. Hürü yengem almadığına yemin etmişti. Duran dayım Bursa’ya geri gitti ailesiyle. Gülden çok güzeldi. Saçları, gözleri, bakışları adeta beni büyülüyordu. Siz bu taşların arasında nasıl yer bulup da adım atıyorsunuz diye merak etmişti. Nurettin altınımı Hakan çaldı demeye başladı. Almadı da niye Duran emmim , ben yarısını öderim dedi o zaman diye akıl yürütüyordu. Azmi dayımla anam Bayram Gediğinin Depesi’nde otururken bu laf açılmış da daha da bana inanmaz gene Hürü çaldı derse silahı alnının çatına tak diye sıkacağım deyi anamın yanında havaya ansızın sıkınca ,anamı gorkutmuştu. Garardıkça gararmış, kaşlarını çatmış. Din iman bir sürü küfür etmişti Nurettin’e.Dedem bunlar cingan oyunu yapıyor diyordu.Nurettin suyun basmadığı yere erik, ceviz, dut eline ne geçtiyse sırımıştı. Duran dayım Bursa’ya geri giderken aldığı tarlayı da geri senetle satış vermişti. Birgün Azmi ve Erdoğan Oluğun Önü’nü bölüştüler. Azmi dayım kendi hissesini gizlice Eşe dezzeme satmıştı. Amacı Nurettin ve Hasan’ı çıkarmaktı. Eşe nasıl olsa gidiciydi. Burada galmazlar düşüncesindeydi. Ama bu iki davarcı başımıza bela olurlar ileride diye düşünüyordu. Birgün dedemin , dayımın yanıına Hasan, Ersin, anam varmışlar. Dedem sinirlenip bayılmış. Ayılınca evi terörist bastı diye söylenmeye başlanmış. Anama söyüp şuna da Almalı ve Melhamlı’yı verin. Baba ben meres istemiyom dediyse de anam al diye diretmişler. Azmi dayım köpürmüş , gedin malınızı Goca Dere’de sulan. Bana ne sizin malınızdan. Benim üstümde mi mal gazanacaksınız? Mintiğin Gızı’nın suyun başında babamın toruk cevizinin dibinde barakası vardı. Bir gece barakada Zahide ve gaynanası varıken Azmi dayım yarın barakanızı derhal söküp galdırın diye baskına gelmişti. Nizipli dayım barakayı Almalı’ya Gamalak Kökü’nün oraya götürüp yaptı. Barakanın yanına da Gavaz Orhan ev yapmıştı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.