- 251 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
YOL VE CAMİ
YOL VE CAMİ
Başbakan "yol yapmak için gerekirse cami bile yıkarız" diyor. Pervasızca söylüyor bunu. Birilerine meydan okurcasına söylüyor.
Yol yapmak için ağaç kesmek zorunda kalan belediyelerine destek için yapıyor bunu. 3. Havaalanı ve köprü için ağaç kesilmesi karşısında feveran edenlere karşı söylüyor bunu.
Gezi eylemcilerine karşı söylüyor bunu. Tema vakfına destek vererek doğal hayata katkı verdiklerini böbürlene böbürlene anlatan ve sonra da üniversitesini binlerce ağaç katlederek, güzelim ormanları tahrip eden ve üstün üstlük gezi eylemcilerine destek veren Koç Holding’e karşı söylüyor bunu.
Bunları anlıyoruz ve her konuda olduğu gibi bu konuda da ona gönülden destek veriyoruz. Ancak bu son söylemde kendisine katıldığımızı söyleyemeyeceğiz. Niçin? Çünkü bu konu biraz da inançlarımızı ilgilendirmektedir. Rahmetli Müftü bir dostumuz ilçemizdeki bir caminin yıkılıp yan parsele kaydırılmasını, asıl yerinin park yapılacak olmasını dinin özüne uygun olmadığını söyleyerek itiraz ediyordu.
Bir yer cami, mescid olduktan sonra kıyamete kadar Mescit: Cami yeri olarak muhafaza edilmelidir. Eskisi yıkılsa da yerine yenisi yapılmalıdır. Cami yeri büyütülebilir, binası yıkılıp yenisi yapılabilir ancak yeri cami alanı olarak muhafaza edilmelidir. Ayrıca caminin yeri gökyüzüne ve yer altı dahil her tarafı cami: mescid, yani mabettir.
Buna göre cami altlarında WC, dükkân lojman, otopark vs. yapılması caiz değildir. Fetva böyle. Gerisine ben değil kimse karışamaz hatta başbakan bile.
Dini bütün bir Müslüman olduğunu annesinin cenazesinde Kurra Hafızlar gibi Kur’an-ı Kerim okuduğuna TV kanallarından izleyerek şahit olduğumuz bu insanın bu şekilde konuşması bana biraz garip geldi doğrusu.
Başbakan bu yanlışa nasıl üşüyor. Fetvayı kimden almış, kiminle istişare etmiş, bilmiyorum.
Bence devlet adamlarının özellikle dindar olanlarının iş ve fiillerini gerçekleştirmeden, hatta sözlerini söylemeden düşünerek, ehline danışmalıdır. Eyleme geçmeden değil, daha düşünce safhasındayken yapılmalı bu danışma.
Yavuz Sultan Selim nasıl isyan eden aleviler dışında, onlara yakın olan ve onları gönülden destekleyenlerin de katline fetva istemesine karşılık "Hayır" cevabını almış," fetvaya rağmen bu işi yaparsa kendisinin haline fetva vereceğini "söyleyen Şeyhülislamlar gibi fetva eminlerine, uhrevi alanda danışmanlara ihtiyacı var Başbakan’ın.
Yıllardır düşündüm durdum. İslam’a hizmetkâr Başbakan Adnan Menderes’in başına gelenler neydi. İndi ilahi de buna ne sebep olmuştu diye.
Yıllar sonra bir TV programında İlber Ortaylı’yı dinleyince anladım zahiri olayların arkasındaki manevi saikı. Sır perdesi benim için aralanmıştı. Demokrat parti vatan caddesini yaparken birçok cami, mescid, türbe ve çeşmeden ibaret tarihi eserleri yıkmıştı.
Hatta yol güzergahına düşmeyen eserler de buna dahil edilmişti İlber Ortaylı’ya göre. İşte o an her şey benim için aydınlanmış, ilahi irade apaçık ortaya çıkıvermişti. Şu an hatırlamıyorum birçok dergâh, zaviyede bu eserler arasındaydı. Bu mabet yıkımı ve tarihi eser tahribi demokrat parti ve başbakanın kaderini belirlemiş, onu bu istenmeyen sona mahkûm etmiş olabilirdi.
Bu düşünce ve yorumlarımı iyi niyetimin eseri olarak Başbakan’a ve onun yolundaki idarecilerin bilmesini vicdani bir görev saydım. Bizzat çevremde bu ve buna benzer birçok eylem müşahede etmekteyim. Bu idarecilerin ve özellikle Başbakan’ın iyi niyetinden zerrece kuşkum yok. Ancak bu durumun bir ihmal, yoğun işlerinin ve güncel olayların baskısı dolayısıyla unutula geldiğini sanmaktayım. Ayrıca Laik çevrelerin yoğun baskısının bu olayda olumsuz etkisi olacağı da açıktır.
Ama bizden söylemesi. Mabetler büyütülebilir, küçültülemez. Yollar mabet yapılabilir mi bilmem ama mabetler yol yapılamaz sanırım. Mabetlerin yeri değiştirilebilir mi bilmem ama yollar başka yerlerden de geçirilebilir.
Biz ne yollar gördük adamın biraz getirim için güzergâhı değiştirilmiş. Adam dediğin de adam olsa bari üç kuruşluk adam, ciğeri beş para etmez biri. Millet için hiçbir şey yapmamış en ufak bir milli manevi değer taşımayan bir sürü hergele için güzergâhları değiştirilen yollardan geçiyoruz biz her gün. Hatta sırf bu değişiklik yüzünden tehlikeli hale gelmiş, ay geçmez ki bir kazanın yaşandığı yollar. Ah o yollar. Şimdi kalkmış mabetlerin yerine göz dikmişler. Anlarsınız ya…
Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 23.10.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.