AĞAÇLANDIRMA VE İÇME SUYU ÜZERİNE
ANA TEMA !
(Ağaçlandırma ve İçme Suyu)
Yıllarca ,gönüllü olarak ‘’TEMA’’’da GöreV aldım.(G.B). Ablamla birlikte) Öğrencilerime de tema ile igili bilgiler verdim.Vermeye çalıştım diyeyim.
Onlara,çevreyi,doğayı, dolayısıyla da hem ülkemizi,hemde Dünya’yı temiz tutmasını ve kollamasını-kollanması gerektiğini aşıladım. Onların duyarlı olmasını bu bilinçte olması gerektiği üzerinde hep cebimde limon çekirdeklerinden tutun da , çiçek tohumlarına –meşe palamuduna varıncaya kadar, hep cebimde taşıdım.Aynı şeker taşıdığım gibi.Bunu vurgulamak için ,olmaz –olmaz demedim.Yeterki siz isteyin…her şey olur,bu güzel yöremizde de, memleketimizde de.
Hatta bazı öğrencilerimden geri dönütler aldığımda da oldukça sevindim-memnün oldum.Onlarda memnun kalmış olacaklar ki, en kırsal ve step iklimi taşıyan yöremizdeki öğrencilerimizden bile, bu dönütleri almak,,,’’Öğretmenim,ben Limon çekirdeğini diktim ve 1(Bir M.kadar oldu’’ Demeleri beni oldukça memnün ettiği kadar,çevreyi güzelleştirme ve koruma ,kollama bilincini yerleştirmem, bir çok öğrencide bunu görmek, ulusal olduğu kadar,insanı görev olduğu da muhakkaktır.
Tema da görev almamda ki mahiyeti,inancım…aslında çevre bilinci-Doğa sevgisi Yurt segisi olmakla beraber….(Bir ağaç dik,bin olsun) söylemimdi.
Özellikle 2000 (Milenyum) yılından itibaren daha da titizlikle durarak hem öğrencilerime hemde her mecrada(Toplantılarda) Küresel ısınmanın da verdiği kuraklığa da farkındalılık yaratma adına önem arzederek dillendirdim.
Bir ağaçla ne olurki demedim-dedirtmedim.Aksine daha da önemli olduğuna vurgulayarak söylendim ve söyledim her yerde...Hele bir ağaç dik baştan…o bin olur elbet…o bin ,binlerce olan ağaç, neşe katar insana…enerji verir,Gündüz,Karbondioksit alır,oksijen verir.Gece ise tam tersi….Hiç oksijensiz olur mu?... Koca Sultan Süleyman ne demişt? ‘’ "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" Sağlığın da önemini en iyi özetleyen söz, Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü beyti.Değilmiydi.Meşhur Sanatçımız Merhum Barış Abı’nın….herkesin Ağabeyi Barış Manço’nun da böyle şarkısı yok muydu…vardı elbet!
Hal böyleyken…üstelik bölgemiz,ülkemiz vede Dünya, Kuraklıkla karşı karşıya iken …Küresel Isınma varken neden göllerimizden, denizlerimizen yeterince karşılanmaz diye de epeyce hayıflanmışımdır.Hemde , hemen hemen 4 (Dört) tarafı sularla, denizlerle kaplı iken…ırmaklarımızdan,çay,dere ve akarsularımızdan nedenki yeterince yararlanılmaz?Akarsulardan –göllerden hem içme suyu ve taşımacılıkta da geriyiz kanatindeyim.
Deniz taşımacılığında hakeza öyle…yabancı menşei gemiler cirit atarken…
Hal böyle iken bile birçok bölgelerimiz kuraklıkla mücadele ediyorken, bazı göllerimiz kurumaya yüz tutmuşken, bazı çaylarımız,derelerimiz kurumuşken neden başka alternatifler düşünülmez…
Örneğin göller bölgemizde kuruyan yerlere,kıyı şeritlerine neden hiç ağaçlandırma yapılmazki.Ki ayrıca bu sularımızdan …gerek su ihtiyacı gerekse ağaçlandırma bu bölgelerin bulunduğu yerlere hiç olmazsa, bu bölgelere ağaçlandırma yapılmaz?
Düşündükçe aklım almıyor.Hani bir ağaç vardı ya …o ağaç bin olur belki…o bin ağaç yeşillendirir her yeri,her şeyi.Yeşillendikçe, nem çeker yağmur olur,bereket olur…çeker herşeyi…yağmur yağmuru kovalar dereler taşar ama sel olmaz bilesiniz.Ya ne olur…göllerimizde neşelenir.Oralar da taşar.Yanı göllerimizin su seviyesi de yükselir..
Bu su seviyesi yükselen derelerimizden,göllerimizden herşeyi ile yararlandığımız gibi, içme suyuna da kavuşur her yer.Kurda kuşa da yuva olur.Tamda bunları yazarken…balkonuma , tamda yanıma bir kuş kondu.Hemde bir yaz günün öğlen sıcaklığında.Hemen kalktım yazmaktan, doğruldum ve bir su verdim maşrabamdan olanlara.Üşenmeden ekmekleri ufalayarak sulandırdım.Onlarda nasiplendi bölece…neticede.. O kadar susamışlarki serçecikler,hiç de yanımdan kaçmadılar, ben doğrulurken bile sanki su vereceğimi anladılar aklın melekleri.
İçme suyuna da kavuşuruz dedim ya,damacanalarla su taşımaktan yoruldum.Sucu esnafa para vermekten usandım diyenlerde çıkabilir elbet.…ileride de daha fazla su sıkıntı çekmemek için, işte ağaçlandırmayla dolan bu göller gibi, akarsularımız, gibi, Denizlerden de yararlanmalıyız diyorum.
Diyorum da nasıl olacak bu iş? Diye de duyar gibi oluyorum.O zaman söyliyeyim.Ben Denizciydim…gerek Bahriyel olarak açık denizlerde bulunurken, kısa zamanlı olsada sivil hayatta denizci olmam hasebiyle deniz suyunu içerdik.Deniz suyunu içerdik de , tâbıki damıtarak…Kazan dairelerinde damıtılan deniz suyu, sebil olarak Gemimizin Holde bulunurdu.Kimi yerde Subay dinlenme yerlerinde de bulunurdu Damıtılmış Deniz içme suyuna dönüştürülürdü.
Onun için diyorum…3(Üç) hatta,4(Dört) tarafı denizlerle kaplı yerlerden damıtılarak içme suyu olarak da kullanılmaz mı diyorum.
Acı göllerden ziyede, birçok tatlı göllerimizde de bu şekilde damıtılarak içme suyu ihtiyacı giderme cihetine de gidilmez mi?
Bilmiyorum, araştırma yapmadım ancak sanırım acı göllerden de damıtılarak içme suyu sağlanır.
Ecnebi memleketlerde , özelliklede gelişmiş ülkelerde su ,içme su ihtiyacı bu şekilde yoğun bir şekile karşılanmaktadır.Ve bu bilinmektedir.
Bu şekilde yaygınlaşarak…hem ülkemiz ekonomisine-güzelliklere güzellik katkısı olur inancını taşımaktayım.
Suyun gittiği yerde değil,geldiği yer medeniyettir.Getirildiyse yol,elektrik gibi su da medeniyettir.Hemde en önemli ihtiyaçtır.Bu nedenledirki, su olan yerde MEDENİYET vardır demektir.
Ana ‘’tema’’ bu olmalı bence…Ağaçlandırma ve İçme Suyu….daha önceleri de söylemiştim,yazmıştımda….
1.Birincisi yukarıda da belirttiğim gibi,göllerin bulundukları yerlerin en azından kıyı şeridine, yağmur yağması-yoğunlaştırılması bakımından ağaçlandırma yapılmasına,….
2.İkincisi ise, yine yukarıda behsettiğm gibi, deniz suyundan ,yada göller bölgesinde bulunan göllerimizin sularından Damıtımı Yapılarak, içme suyu sağlanmalı.İçme suyu sağlanmalı ki, ülkemizin akarsularından su karşılanmıyor.Yada yeterince sağlanamıyor diyelim.Kurumaya yüz tutmuş durumda vesselam.
Belki yararı olur diye yazdım yine!
Sevgi ve Saygılarımla….
Yalçın KARAŞAH 04.07.2023 BURDUR