- 230 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Kitabın Düşlendirdikleri: Derin/İz (Adnan Büyükbaş)
Ali Rıza Navruz
^^
"Bu adamlar dilencisidir denizin/Yüreklerinde bir martı kanadı"
…….
Acıdan bal üreten şairler şiirlerini kendi küllerinden yaratırlarmış. Ehli kitap bunu der, biz böyle duyarız… Ama şair yine de anlaşılmaz, anlamakta adetâ ısrar eder toplum. Şairimiz bunun bilincinde olarak tatlı sert sitemini yollar Erciyes rüzgârıyla gönüllere. Ve Simurg’un kanadından el sallar:
"Toplu halde topunu
Topunu toplu halde
Bir ipe boncuk gibi dizer gibi dizdiğim
Ve ipini kopardığım tespih gibi
Darmadağın ettiğim bu toplum
Derin/iz’imi anlamıyor diye
Üzülmüyorum gayri …”
Artık o bir damladır gözlerinizde… Ve o mısra yüreğinizi yakar bir samyeli gibi: “Ver elini delilik/ Ver !..”
Şairler her ne kadar kendilerini gizlese de; yürek kimliğinin bir dizeye mühür olmasını engelleyemez. O dize bir ayna gibi sır’a bürünürken şairini Âdem ve Havva’dan yaratılmış olarak yansıtır size. O anın adı ANA/FOR’dur. O anafor bir ananın fora olmuş yelkenidir bir bakıma. Bir bakıma da doğum sancısıdır belki şairimiz için. O sancının hitamında aydınlığa çıkan (Onun için karanlık) bir çocuktur. O çocuk kim mi?
"Ne varsa adı olan
Hiç oldular
Koptu içimden bir kasırga
Ve bir anafor
Düştü karanlığa iki büklüm bir çocuk
O çocuk bendim…”
Ve alçakların “haremi ismetinde volta atışlarını” görüp kahrolarak dağlara çıkan er oğlu erlerden bahsettikten sonra şairimiz, “Kamalı Düşler Bıraktım Dağlara” şiirini acılı bir yürekle sunuyor okuyucusuna. O er oğlu erler ki “Vurula vurula sırtından, çarşı ortalarında” şehit olmuştur bu ülke ve bu ülke insanı için. Hep “böylesi iyi” dedi onlar. Ve sağır kulaklar duysun diye haykırdı şairimiz : “Er yaşa /erce yaşa…” Kamalı Düşler Bıraktık" ile neye karşı olması vardı bu yüreğin isyanında? Buyurup oradan yaksak mı ki!..
"Babam dedemin rahlesine abanmış
Playboya damlatıyordu salyasını
Vay anasını
Vay anasını…
Annem esrar dağıtıyordu bir ermiş türbesinde.
Deli miyim ne
Deli miyim ne…”
Böylesine duyarlılığın adı delilikse; delisin be şair deyip geçelim mi? Yazımın bu noktasında sizden biriniz karşıma geçip şu soruyu yöneltebilir “Bahsettiğin bu şairimiz hep böyle sivri dilli ve ritmik dizeleriyle her şiirinde sosyal ve siyasi konular mı işler?”
Bu şairi iyi tanıyabilmek için sadece bu kitabın “Ön Söz ya da Son Köz”üne bakmamak gerekir diyorum “Bir Adım Hüzün Benim” isimli kitabında yüreğine düşen cemreleri görmek, okumak gerekir. Ve hissetmek gerekir bir şiirin, bir şairin sevgilisinin kapısından ne duygularla geçmiş olduğunu… Farklı konuları içeren şiirlerini “geçmiş ve gelecek arasında bir ince köprü” olarak görmekte fayda vardır diye düşünüyorum. Böyle düşünüldüğünde ki;
"Orada en marjinal yürekler en kor halleriyle / Dokunacak temiz parmaklara.” Ve sarsılacak lime lime yüreklerimiz. Sonra şairimizin diliyle düşünceler yoracak beyninizi: "Hazin bağlar içinde hoyrat bir türküyle"
Derin/İz’in acısını hissetiren dost şairimiz Adnan Bey’e selam olsun!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.