- 148 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Zemzem Suyu Nasıl Bulundu?
İlahi emir gelmişti. Hz. İbrahim sorgulama ihtiyacı duymuyordu. Emredilen yöne emredilen vakitte gidecekti. Hz. İbrahim eşi Hacer ve iki yaşındaki çocukları Hz. İsmail melek rehberliğinde Mekke’ye gittiler. Nuh tufanında kaybolan Kâbe’nin ve zemzem suyunun bulunduğu bölgeye yerleştiler. Bu bölge o zaman ıssız kurak bir yerdi. Etrafta tek hayat belirtisi yoktu. Sadece görülen uçsuz bucaksız kumdu.
Emir üzerine istenilen yere gelinmişti. Şimdi emir üzerine Hz. İbrahim, karısını ve çocuğunu bir miktar hurma ve su ile burada bırakıp, onları Allah’a emanet ederek, Şam’a dönecekti. Bu nasıl bir imandı, teslimiyetti. Ne kendisi ne eşi böyle bir ortamda insan yalnız nasıl kalır ne yer ne içer diye düşünmüyorlardı bile. Duası üzerine Mekke civarı o tarihten sonra emin bir yer haline geldi. Birbirine düşman olanlar dahi Mekke arazisinde birbirlerine silah çekmiyorlardı.
Hz. Hacer oğluyla burada yanlız yaşamaya başladı. Bir müddet sonra suları bitince Hz. İsmail ağlayıp, feryada başladı. Bu acıklı hale ana yüreği dayanamayıp, su aramaya başladı. Safa ve Merve tepeleri üzerinde su bulmak gayesiyle yedi defa gidip geldi. O esnada gaybtan bir ses duydu. Bunun üzerine şöyle seslendi:
-“Ey ses sahibi! Sesini duyurdun eğer kudretin varsa bize yardım et”
Bunu der demez, şimdiki zemzem kuyusunun olduğu yerde Cebrail (a.s.) belirdi ve yere vurunca su fışkırdı ve kaynayarak akmaya başladı. Susuzluktan perişan olan Hz. Hacer su boşa akıp, ziyan olmasın diye Mısır dili ile “Zem, Zem” yani (Dur, Dur) dedi.
Olduğu yerde kaynayarak akan bu mübarek su için, Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Allah, İsmail’in annesi Hacer’e rahmet etsin, O, zemzem’i kendi haline bıraksaydı, suyu avuçlamasaydı, muhakkak zemzem akar ve nehir olurdu.”
Hz. Hacer ve çocuğu bu sudan kana kana içip, Allah’a şükrettiler. Bir müddet sonra Cenab-ı Hak Cürhümlü adı verilen bir topluluğun da bu bölgeye gelmesini vesile kıldı. Onlarda suyun olduğu yerde yerleşince Hz. Hacer yalnız kalmamış oldu. Bu belde bundan sonra mamur hale gelip, şenlendi. Sonra Hz. İbrahim’in de gelmesiyle Mekke civarı güzel bir yerleşim yeri olup, insanlar huzur içinde yaşamaya başladılar.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.