- 192 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Melekler
Meleklerle yapılan uzun bir sohbetten sonra...
Öyle bir kapı aralanır ki...
-Meleklerin çekildiği bu modern dünyaya , meleklere tekrar kulak
verelim. Tekrar hayatımızın içine koyalım çekelim diye çığlık atar
modern insan oğlu. Meleklerin bu dünyaya bir ayna tutmasını ister.
-Bu öyle derin bir sohbettir ki, insanın yeryüzü serüvenini buradaki
iniş çıkışlarını ,yürüyüşünü, yolculuğunu yol sırasındaki refikini
yükselişini istikametini. Dostunu yoldaşını bütün bunları melekler
anlatır.
İlham eden Allah.
Sonsuz hazinelerin sahibi Cenabı Hakkın hangi nimetini kime
vereceğine biz mi karar vereceğiz ,haşa böyle bir kibir ,böyle bir gurur
insanda olabilir mi?
Modern tabirle Tanrının rolünü çalmak Tanrının rolünü oynamaya
çalışmak, bizim haddimiz olabilir mi?
O yere, göğe, dağa, taşa, arıya ,karıncaya vahiy ettiği gibi ihsanda
bulunduğu gibi, kullarından istediği kişiye de istediği şeyi ihsanda
bulunabilir.
Bunu istediği yerde, istediği formda yapar, bazen şiir olarak
çıkar karşımıza ,bazen bir müzik eseri olarak çıkar.
Bazen bir mimari eser olarak ,bazen hiç dile gelmemiş ifade edilmemiş
bir iyilik olarak çıkar.
Öyle veliler vardır ki öyle Allah dostları insanlar vardır ki bir satır
yazmamıştır bir dize şiir yazmamıştır.
Ama onlar, yeryüzünün ayakta kalması için o iyilik vazifesini sessiz
sedasız yerine getirir ,dünyadan göçüp giderler.
-Gökler bilir, yerdeki bilmese de.
Onun sonsuz hazinelerine ,bizim taksimatta bulunmamız söz konusu
bile olamaz.
Melekler Allah’ın yeryüzündeki birer temsilcisi olarak, insanların her
an yanı başındadır.
Koruyan ,kollayan onlara arkadaşlık eden ,yoldaşlık eden varlıklar
olarak hep vardırlar.
Peygamberler, tarihin bir döneminde gelirler, bir kavme gönderilirler
vahyi getirirler.
Risaletlerini tamamlar ve bu dünyadan ayrılırlar.
Onların mirası, sünneti bizimle yaşamaya devam eder. O sünnetle
beraber, meleklerde bizimle yaşamaya devam eder ,melekler hep vardır.
Biz melekleri görme, hissetme, duyma ,anlama kabiliyetimizi yitirdiğimiz
oranda onlar bu dünyadan çekilirler.
Meleklerin çekildiği bir dünya, çorak bir dünyadır.
Giderek kararan, grileşen monotonlaşan bir dünyadır.
Melekler, tabiatları gereği, nurani varlıklardır.
Işık varlıklarıdır, bu ışık yahut nur halleri nurani halleri hem gittikleri
yeri aydınlatır ,hem de hafifletir ,yani oraya bir ferahlık gelir.
Bu nurani özelliklerinden dolayı ilginçtir ki ,meleklerin isimleri hem
İbranicede hem Arapça da hem de kadim batı dillerinde hep-il son eki
ile biter.
Cebrail İsrafil Azrail Mikail- il hem ışıkla ilgili olan demektir
hem nurani olan demektir.
Meleklerin bu özelliklerinden dolayı ,bulundukları yer nurani
ortamlardır.
İnsan ,kendini kapattığında ruh dünyasını kararttığında bu nurani
varlıklarla olan ilişkisini giderek kaybeder, onlardan kopar.
Onları tekrar hayatımıza aldığımız oranda hayatımıza ışık gelir,
aydınlanma gelir, nur gelir ,ferahlık gelir, hafiflik gelir.
Meleklerin hayatımıza gelmesi demek, bir takım varlıkları bir yerden
bir yere taşımak değildir.
Bizim kendimizi meleklerin gelmesine hazır hale getirmemiz demektir.
Melekler gene etrafımızdalar sürekli yazıyorlar.
Onları iten ,onları uzaklaştıran ,onları yok sayan kim modern insan.
Biz onlara hayat alanı açtığımızda buyur gel dediğimiz oranda onlarla
temasımız ,irtibatımız tekrar canlı hale gelir.
O zaman onların ışığı yüzümüze yansımaya başlar, onların ışığı nurani
yanı aklımıza, kalbimize ,gönlümüze yansımaya başlar.
Melekler bize her an gelebilir, kendinizi meleklerin gelişine hazır edin.
Kendinizi öyle bir hazırlayın ki, her an bir melek size gelecekmiş gibi.
Akıl berraklığı
Kalp temizliği
Ruh dinginliği ve asaleti içerisinde olun…
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın