- 261 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Şehirler Yıkılırken 1
Tarih 6 şubat 2023 Kahramanmaraş’ ın Elbistan ilçesinde 7 katlı bir binanın 4. Katındaki evimizde, gece saat 02.00 sıralarında uyumuşum.
Yerin derinlerinden gelen gök gürültüsü benzeri bir uğultuya uyandım!
Sanki yeryüzü dile gelmişte derinlerinde karnından konuşuyormuş gibi!
Sanki derinlerde bir dev homurdanarak kıpırdanıyormuş gibi!
Ses her yandan çepe, çevre sararken, bedenimizi ve ruhumuzu esir eden çok şiddetli bir sarsıntı başladı. Biz cüceleri bir şişenin içerisine koymuşlar da sonra şişeyi sallıyorlarmış gibi, sallanıyorduk!
Evimiz eşyalarımız o derinlerden gelen sese ses veriyor gibi, zangırdıyor, küçükten, büyüğe canlı, cansız her şey muhtevasına göre lisanı haliyle inliyordu.
Her nesne derinlerden gelen bir emre uyar gibi, bize kızar gibi hiddetini, şiddetini artırarak üzerimize geliyordu!
Saat 04.00 sıralarıymış, korku ile irkildim!
Fişek gibi derler ya işte öyle hızla fırladım, kalktım yatağımdan! Yan tarafımda uyuyan 11 yaşındaki oğlumu aldım ve uyuduğu kanepenin önüne bıraktım, ardından hızla diğer tarafımda uyuyan 8 yaşındaki kızımı aldım, abisinin yanına bıraktım ve yanlarına çöktüm.
Sanki bunlara programlanmış gibiydim, hiç konuşmadan tereddüt etmeden çocukların üzerine kapandım. Çocuklar uyku poziyonunda olduğundan, ayaklarını elimle toparlayarak hedef küçülten mevzilenmiş bir asker gibi beklemeye başladım.
Eşim 9 aylık bebeğimizle diğer odada uyumuştu, onlar bu odaya ulaşamıyacaklar galiba diye geçti aklımdan, insan zora düştüğü zaman, kısacık bir vakitte ne çok şey yapıyor ve ne çok şey düşünüyormuş! o sırada eşim kucağında bebeğimizle kapıda göründü hızla yanımıza geldi ve yere yığılır gibi çöktü. Göğsümde açılan büyük bir yara kapanmıştı sanki!
O sırada tekli koltuğa ilişti gözlerim sarsıntı devam ederken o koltuğu da çekerek dar bir üçgen oluşturdum. Bakışlarım çocuklarımın korkulu bakışlarının esiri olmuştu, gözlerinin derinlerine bakarak saçını kafasını okşayarak onları teselliye uğraşıyordum .
Çaresizliği ve korkuyu hiç bu denli yaşamamıştım.
10 kişinin hücumuna uğramak gibi değil, patlayan bir namlunun menzilin de olmak gibi değil, her yandan kuşatılmış gibi, nefes almaya dahi yetecek hava kalmamış gibi, beş duyuyu kendisine mahkum eden, altı yönü kuşatıp derbest eden bir afat ...
Benim diye sahiplendiğin eşya namına her ne varsa silah olup sana yönelmiş üzerine geliyor gibi! Kendini sakınacağını düşünerek bakacağın hiçbir taraf yok, bekliyoruz önce neresi yıkılacak? Kafamıza mı bedenimize mi gelecek?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.